AKP faşizmi, OHAL rejiminin ilanıyla, önce toplumsal muhalif en dinamik güçleri olan Kürtlere, devrimcilere ve sosyalistlere, ardından aydınlara, akademisyen ve sanatçılara, demokratik basına , emek cephesine saldırdı. Her bir toplumsal kesimin kendisi dışındakilere yapılanlara yeterli ve gerekli tepkiyi göstermeyince, faşizm doğal olarak fırsat bu fırsat diyerek muhalif olan herkese saldırmaya devam etti. Dahası AKP-MHP faşizmi, her fırsatta demokratik-devrimci muhalefeti ezip, dağıtmak için kirli yöntemler devreye sokmaktan, onlar "gayri milli biz milliyiz" yalanıyla içte ve dışta savaş politikasını kolay yoldan pratiğe sürmekten geri kalmadı.
Şimdi de Alevilere saldırmaya başladılar. Ama biz Aleviler tarih boyunca zalimlere karşı sürdürdüğümüz boyun eğmezliği bu sefer de sürdürecek, asla sinmeyecek, diz çökmeyecek ve asla bu diktatörlüğe teslim olmayacağız.
Binlerce Kürt politikacının zindana kapatılması, HDP-DBPli belediyelere kayyım atanması ve HDP'li vekillerin gasp edilerek zindana kapatılması, devrimci-demokratların cumhurbaşkanına hakaret etti diyerek hapis cezasına çarptırılmasına gücü ve tok tepki gösterilmemesi saldırı dalgasını Alevilere yöneltmeyi kolaylaştırdı.
AKP-MHP faşist ittifakı muhalif ses istemiyor. bunun için demokratik halkçı muhalefetin sesini boğmak için dur durak bilmeden polis operasyonlarına, gözaltı ve zindan terörüne baş vuruyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkan Yardımcısı Erol Yeter ve Erzincan Şube Yöneticisi Akın Demir’in de aralarında olduğu 8 kişinin Erzincan’da gözaltına alınıp tutuklanması, faşist diktatörlüğün toplumsal muhalefete sindirme amacını artırarak sürdürdüğünü gösteriyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkan Yardımcısı Erol Yeter, Erzincan Şube Yöneticisi Akın Demir, PSAKD üyeleri Murat Demiray ve Doğan Şimşir’in de aralarında bulunduğu 10 kişi 16 Mart’tan beri gözaltında tutuluyordu. Erzincanda Pir sultan abdal Kültür Derneği yönetici ve üylerinin keyfi olarak tutuklanması AKP faşizminin demokratik halkçı muhalefete nasıl bir düşmanlık içinde olduğunu gösteriyor. Bir yandan Efrinin işgalinde görüldüğü gibi komşu halklara savaş ilan edip işgale baş vururken öte yandan içte gözaltı ve tutuklama terörüyle emekçilere gözdağı verip korkutup sindirmek isteyen AKP faşizmin PSAK yöneticilerini tutuklamasına sesiz kalmayalım. Faşizmin anladığı tek dil Ona karşı emekçilerin birleşik direnişiyle karşı koymaktır.
PSAK Yöneticileri Serbest Bırakılsın..!
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Halkların Birleşik Mücadelesi..!