22 Mart 2018 Perşembe

‘Çocuğu susturmadı diye’ eşini kör etti..!


Ankara’da bir kadın öğretmen, eşinin şiddeti sonucu bir gözünü kaybetti. Ağlayan çocuğu susturmadığı gerekçesiyle “Sen ne biçim kadın, ne biçim annesin” denilerek darbedilen kadın, bir yandan yaşadıklarıyla mücadele etmeye, diğer yandan da iki çocuğuna bakmaya çalışıyor.
Eşi 4 aydır tutuklu yargılanan öğretmen, adının açıklanmasını ve basınla görüşmek istemediğini söyleyerek yaşadıklarının üyesi olduğu sendika aracılığıyla anlatılmasını istedi. Kadın öğretmenin yaşadıklarını Eğitim-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Banu Günüç ile konuştuk. Günüç, “Arkadaşımızın adını isteği doğrultusunda kullanmıyoruz. Çünkü hâlâ öğretmenlik yapıyor ve çocukları var. Böyle bir konuyla gündeme gelmek istemiyor. Yakın zamanda, diğer gözünün zarar görmemesi ve enfeksiyon riskleri oluşmaması için yine bir ameliyat geçirdi” dedi.
ÇOCUKLARIN ÖNÜNDE SALDIRDI
Günüç olayı şöyle anlattı: “Küçük çocukları ağlamaya başlayınca babası, çocuğu susturmak için emziği ararken eşine ‘Sen ne biçim kadınsın, ne biçim annesin! Çocukla ilgilenip susturmuyorsun bir de bana söylüyorsun’ demiş ve tartışma başlamış. Tartışma üzerine 15-20 dakika boyunca arkadaşımız dayak yemiş. O sırada çocukları da aynı ortamdaymış.”
HASTANE ŞİDDETİ BELGELEMEDİ!
Kadın öğretmenin olayın ardından hastaneye gittiğini ve hastanenin olayı adli vaka olarak değerlendirmediğini söyleyen Günüç, birkaç gün sonra mahalle karakoluna gittiğinde soruşturma başlatılabildiğini anlattı. Günüç mahkemede öğrendikleri bilgileri de şöyle aktardı: “10 yıllık evliliğinde arkadaşımız 6-7 kez şiddete uğramış. Bize de ailesine de bu durumu hiç söylemedi. Kadına yönelik şiddet her alanda var; eğitimli eğitimsiz fark etmiyor.”
AİLEDEN ŞİKAYETİ GERİ ÇEK BASKISI
Günüç, şiddete uğrayan öğretmenin bir de eşinin ailesinin tehditlerine maruz kaldığını anlattı. Öğretmen, şikayetini geri çekmesi için kendisini tehdit eden eşinin ailesiyle de mahkemelik olmuş.
15 Mart’ta duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapmalarına valilik tarafından izin verilmemesine de tepki gösteren Günüç, “Bir hafta önce 8 Mart’tı. Medyada kadınlara hediyeler verildi. Ama Türkiye’de kadınlar o kadar da rahat yaşamıyor. Biz de dava günü kadın arkadaşımızın şiddete uğramasını gündem etmek istedik. Valilik onay vermedi. Halbuki emniyet güçleriyle görüşmelerimiz olumlu geçmişti” dedi.
‘EĞİTİMDE ÖRTÜLÜ MESAJLAR’
Eğitim sistemini de eleştiren Günüç şöyle konuştu: “Bir ara ders kitaplarını inceledik. Sadece oradaki görseller, kullanılan sözler bile o kadar belirgin ki. Anne ve kız çocukları ev içinde, baba ve erkek çocuklar dışarıda; bilimle, toplumla daha fazla uğraşır gibi resmedilmiş. Bu örtülü mesajları biz her gün çocuklara bombardıman gibi veriyoruz ve bazı şeyleri normal kabul ederek büyüyorlar. Eğitimcilerin büyük kısmın bu tehlikenin farkında. Ama öyle sistemli bir uygulama var ki karşımızda bizim de buna karşı sistemli mücadele etmemiz gerek. Eğitim-İş ve diğer bütün kitle örgütleri, sendikalar, emek örgütleri olarak ortak mücadele etmemiz gerekiyor.”