AKP iktidarı döneminde kişi başına borç
yüzde 206 arttı. Ahvalnews.com’un yaptığı haberde, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın “AKP döneminde Türkiye’yi 3 kat zenginleştirdik’ sözlerinin havada
kaldığını gösterdi.
2002 sonunda Türkiye nüfusunun 65 milyon
kişi olduğu düşünüldüğünde o günkü kişi başı borcun bugünkü dolar değeriyle bin
828 dolar olduğu belirtildiği haberde, “Gelelim 2017 sonu verilerine
Türkiye’nin toplam döviz yükümlülüğü 453.5 milyar doları bulurken nüfus ise 81
milyon kişiye yükselmiş durumda. Türk vatandaşlarının kişibaşı borç tutarı 5
bin 598 dolara çıkmış. AKP döneminde 3 bin 769 dolar, bir başka deyişle yüzde
206 artmış durumda.” ifadesi kullanıldı.
Ahvalnews.com’un haberi şöyle; “2002
sonunda, yani AKP iktidara geldiğinde Türkiye’de kişibaşı milli gelir 3 bin 400
değil 3 bin 492 dolardı.
Son açıklanan milli gelir rakamı ise
Erdoğan’ın söylediği gibi 11 bin doların üzerinde değil. 2017 Eylül sonu
itibariyle 10 bin 576 dolar düzeyinde. Muhtemelen yıl sonu ve bu yılın ilk
çeyreğinde ortalama dolar kurundaki artış nedeniyle daha da gerileyecek.
Diğer taraftan bir başka yanılgı da
kişibaşı gelir hesabı yaparken kullanılan verinin gerçek zenginleşmeyi gösterip
göstermediği. Dolar bazlı kişi başı milli gelir hesabının bir ölçü olduğu
doğru. Ancak eksik. Çünkü milli gelirinizi dolara çevirirken ölçü birimindeki
değer değişimini de ele almanız gerekir. Bu da ölçü birimindeki enflasyondur.
Ya da bir başka yolla anlatalım. Türkiye
milli geliri AKP döneminde yüzde 203 artmış gözüküyor. Ama Euro bazında
bakarsak kişi başı gelir 3 bin 945 Euro’dan 8 bin 529 Euro’ya yükselmiş. Yani
artış oranı yüzde 116 düzeyine geriliyor.
Keza altın bazında bakarsak ortalama
kişi başı milli gelirle 2002 sonunda 11.3 ons altın alınırken, şu an bu
miktarın 8 onsa gerilediği görülüyor. Yani kişibaşı milli gelir altın bazında
hesaplandığında artmak bir yana yüzde 29.5 gerilemiş.
Erdoğan’ın verdiği rakamların
sorgulanmasına yol açan başka bir konu ise masa başı yapılan gelir
revizyonları. AKP döneminde iki kez gelir revizyonu yapılırken bunlardan
ilkinde yani 2006 sonundaki değişimde kişi başı milli geliri bir gecede
hesaplama farkıyla 2 bin 20 dolar arttı. Aynı şekilde 2016 sonunda yapılan
revizyonla da yine bir gecede bin 884 dolar zengin gösterildik.
Bu değişkenleri yan yana koyduğumuzda
AKP döneminde yaşanan gerçek kişibaşı geliri hesaplamak mümkün. Bunun için son
milli geliri dolardaki enflasyondan arındırıp aradaki revizyonların
düzeltmesini yapacağız.
İlk olarak ABD’deki tüketici
enflasyonundan başlayalım. ABD Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) 2002 sonundaki
179.9 puanlık seviyesinden son olarak 249.9 puana çıktı.
Yani 2002 yılındaki 1 doların reel
değeri ABD’deki enflasyona göre düzeltildiğinde bugün 1.39 dolar ediyor. Aynı
düzeltmeyi tersinden uygularsak Türkiye’nin halen 10 bin 586 dolar olan kişi
başı milli gelirinin 2002’deki dolar değeriyle aslında 7 bin 612 dolar olduğu
görülür.
Tabii bu rakamdan kalem oyunuyla, yani
hesaplama yöntem değişikliğiyle yapılan milli gelir artışlarını da arındırmak
gerekiyor. Düz bir hesapla yaparsak iki gelir artışıyla birlikte kişibaşı milli
gelire eklenen 3 bin 904 doları çıkarmamız gerekiyor ki o zaman da rakam
7612-3708=3708 dolara geriliyor.
Yani AKP’nin 3 kat artırdık dediği milli
gelirin dolar enflasyonu ve milli gelir düzeltmelerinden arındırılmış hali
sadece 216 dolara yani yüzde 6.2’ye düşüyor.
Ancak haksızlık etmeyelim. Gelir
revizyonlarıyla elde edilen artışları da enflasyondan arındıralım. O zaman 2006
yılında yapılan 2 bin 20 dolarlık revizyonun arındırılmış değeri bin 546 dolara
(Aynı dönemde ABD enflasyonu yüzde 23), 2016 sonunda yapılan bin 884’lük
eklemenin değeri de bin 814 dolara geriliyor (Aynı dönemde ABD enflasyonu yüzde
3.7).
Yani bir Türk vatandaşının kalem
oyunlarıyla, enflasyondan arındırılmış olarak 3 bin 361 dolar zengin
gösterilmiş. O zaman AKP döneminde dolar enflasyonu ve milli gelir hesaplama değişikliği
katkılarından arındırılmış kişibaşı gelir artışı için 7162-3361=3801 rakamını
buluyoruz.
Yani AKP döneminde kişibaşı gelir artışı
2002 şartlarına göre sadece 309 dolar bir başka deyişle 8.8 artmış gözüküyor.
Sanıyoruz bu yüzden bugünlerde vatandaşların önemli bir bölümü maddi olarak
2001 krizi günlerini hatırlıyor.
Bunlar bilançonun aktif tarafı, bir de
pasif yani borç tarafına bakalım. Bunun için ülkenin dış alemden aldığı
borçların tamamını gösteren Merkez Bankası’nın açıkladığı uluslar arası net
döviz pozisyon açığını kullanacağız.
Rakam aynı zamanda ülkenin tasarruf
açığının toplamını da gösteriyor. Söz konusu verinin içinde ülkeye verilen
borçlar (devlet ve özel sektör) ile doğrudan ve portföy yatırımları bulunuyor.
Döviz pozisyon açığı 2002 sonunda yani
AKP iktidara geldiğinde 85.5 milyar dolardı. Söz konusu yükümlülüğün bugünkü
gerçek değerini bulmak için milli gelir hesaplamasında kullandığımız enflasyon
rakamını eklemek gerekiyor. O zamanda Türkiye’nin 2002’deki döviz
yükümlülüğünün bugünkü değerinin 118.8 milyar dolar olduğu ortaya çıkıyor.
2002 sonunda Türkiye nüfusunun 65 milyon
kişi olduğu düşünüldüğünde o günkü kişi başı borcun bugünkü dolar değeriyle bin
828 dolar olduğu bulunuyor.
Gelelim 2017 sonu verilerine Türkiye’nin
toplam döviz yükümlülüğü 453.5 milyar doları bulurken nüfus ise 81 milyon
kişiye yükselmiş durumda. Türk vatandaşlarının kişibaşı borç tutarı 5 bin 598
dolara çıkmış. AKP döneminde 3 bin 769 dolar, bir başka deyişle yüzde 206
artmış durumda.
Özetlersek Türkiye vatandaşlarının
kişibaşı reel gelir düzeyi 15 yıl içinde dolar bazında reel olarak yüzde 9,
borçları ise yüzde 206. Bu da Erdoğan’ın tüm sözlerine rağmen bugünlerde neden
kendinizi 2002’ye göre çok fazla zengin değil ama borçlu hissettiğinizin
rakamsal açıklaması oluyor.