Cumhuriyet yazarı Özgür Mumcu,
Türkiye'nin bir rejim değişikliği sürecinin göbeğinde olduğunu iddia ederek,
"Bu süreç sırasında Meclis Başkanlığı’na İsmail Kahraman’ın seçilmesi
tesadüf değil" dedi.
Mumcu, Kahraman için
"Öğrenciliğinde Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) başkanlığını yapmış,
12 Eylül’ün sunduğu uygun ortamda kurduğu Birlik Vakfı’nın hazırladığı taslakta
anayasadan laikliğin çıkarılması gerektiğini yazmış. Kendisi de bunu Meclis
başkanlığı döneminde dillendirmiş" diye yazdı.
Mumcu, "Rejim değişiyor"
başlığıyla yayımlanan yazısısa şöyle devam etti:
Meclis’te Çanakkale Savaşı anmaları
kapsamında düzenlenen tiyatro gösterisinde, Meclis Başkanı’nın talebiyle kadın
oyuncuların sahneye çıkması engellenmiş. Bir annenin oğluyla sarılarak
vedalaşması sakıncalı bulunmuş, kadın oyuncular sahne yerine yanlarda
merdivenlere dizilmiş, Atatürkportreleri de kaldırılmış. Son dakika
müdahalesiyle 12 dakikalık temsil 4 dakikaya düşmüş.
Kahraman’ın oyundan önce “Bayan
oyuncular çıkmıyor değil mi, aferin” dediği öne sürülüyor.
Oyuncuların ifadeleri ve Meclis
Başkanlığı’nın olayı yalanlamamasına bakılırsa, asparagas olmasını umduğumuz bu
haber gerçek
Daha önce de bu köşe dahil birçok yerde
yazılıp çizildi. Bir rejim değişikliği sürecinin göbeğindeyiz. Bu süreç
sırasında Meclis Başkanlığı’na İsmail Kahraman’ın seçilmesi tesadüf değil.
Öğrenciliğinde Milli Türk Talebe
Birliği’nin (MTTB) başkanlığını yapmış, 12 Eylül’ün sunduğu uygun ortamda
kurduğu Birlik Vakfı’nın hazırladığı taslakta anayasadan laikliğin çıkarılması
gerektiğini yazmış. Kendisi de bunu Meclis başkanlığı döneminde dillendirmiş.
100 yıllık parantez olarak
değerlendirdikleri bir dönemde, parantezi kapatmak için ilk gençliğinden beri
sabırla çalışan biri.
1969 senesinde ABD’nin 6. Filo’sunun
İstanbul’a demir atmasını protesto eden öğrencilerin üzerine saldırıldığı, iki
kişinin öldürüldüğü Kanlı Pazar’da karşı gösterileri örgütleyenlerden.
Amerikan firkateynlerinin miçoluğunu
İslam ve milliyetçilik diye yutturmaya alışmış, Tan Matbaası’nın basılıp
yakılıp yıkılmasına alkış tutmuş biri. Şu sözler ona ait: “MTTB daima örnek
olmuştur. Komünistlerin en azgın bir devrinde Türk gençliği harekete geçmiş,
basını, sokakları, bir nevi işgal altında tutan köstebekleri sahnelerden
kovmuş, rotatifini başına geçirmiş, sokaktan yuvasına itmiş ve tarihi Tan
hadisesini yapmış, komünistliğin mümessilliğihaline gelen Tan Matbaası’nı
uşakları ile birlikte yerle bir etmiştir.”
Karşımızda siyasi hedeflerine ulaşmak
için şiddeti övmüş ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan bir eylemi “Artık nush ve
nasihat devresini tamamlayan Türk milliyetçiliği önümüzdeki günlerde yeni
Tan’lar, yeni hareketlergösterecek, Türkiye’nin sahibinin milliyetçiler
olduğunu ispat edecektir” sözleriyle çağırmış biri var.
Anayasadan laiklik ilkesinin
çıkarılmasını neden istediği de ortada değil mi? Şimdilik ancak şahsi
otoritesiyle kadın oyunculara sahne yasağı getirebiliyor. Laiklik anayasadan
çıkarılınca Kahraman’ın zihniyeti kadınları sosyal hayattan uzaklaştıracak
düzenlemeleri hayata geçirmek istemeyecek mi?
Laiklik, aynı zamanda bir insan hakları
meselesi. Kahraman gibilerinin kadına karşı ayrımcılığı hukuk düzeninin bir
parçası haline getirmesinin önündeki anayasal bir engel.
Hele şu cumhurbaşkanlığı seçimi de bir
gerçekleşsin. Sayın Erdoğan’ın şimdilik desteğine muhtaç olduğu kesimlere
ihtiyacı kalmasın. O vakit İsmail Kahraman’ın gençliğinden beri kurduğu hayale
kavuşması işten değil.
1986 senesinde çocuk yaşta Çanakkale’de,
sonrasında Kurtuluş Savaşı’nda yer alan Nezahat Onbaşı’ya Meclis başkanı şükran
belgesi sunmuştu. Bugün birisi kendisini oynamak istese bugünkü Meclis
başkanını aşıp sahneye çıkamayacak.
Eh, rejim değişiyor. O kadar olacak.
Özgür Mumcu
Cumhuriyet