26 Mart 2018 Pazartesi

SES Eş Genel Başkanı Gönül: OHAL’in kendisi sağlığa zararlı..!


Binlerce sağlık emekçisinin KHK’lerle ihraç edilmesinin sonucunda halkın da sağlık hizmetlerine erişmediğini, birçok yerde uzmanların olmadığını belirten SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, “Sağlıkta eksiklikler büyük sorunlar doğurur. OHAL’in kendisi sağlığa zararlıdır” ifadelerini kullandı.
Sağlık ve sosyal hizmetler alanında yaşanan sorunlar, OHAL ve KHK’lerle birlikte daha da derinleşti. Uygulamaya konulan “Güvenlik soruşturması” nedeniyle mezun olan binlerce sağlıkçı, yaşanan personel eksikliğine rağmen işlerine başlayamıyor. Sağlık alanındaki sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden, “Kamu hizmetleri tasfiyesinin geçmişi 30 yıl önceye dayanıyor. Sağlık hizmetlerinin de bu tasfiyeden payını alması 1980’lere kadar gidiyor. 1980’lerden bugüne adım adım bu alanın piyasalaştırılması, metalaştırılması gündemde” dedi.
2002 yılında AKP iktidarıyla beraber, sağlık alanındaki dönüşümün hızlandığını belirten Gönül, “AKP iktidarıyla birlikte neredeyse he alanda yapısal değişiklikler yapıldı ancak bu değişiklikler toplumun ihtiyaçlarına göre değil, sermaye çıkarlarına göre şekillendi. Sermaye odaklı yapılan değişikliklerin sonuçlarını oldukça olumsuz” dedi.
‘İhraçların sonuçları Bakanlık tarafından takip edilmiyor’
OHAL’in ilanıyla beraber kamuda toplamda 110 binin üzerinde ihraç olduğunu paylaşan Gönül, sağlık alanında da bu rakamın 12 binlere ulaştığının altını çizdi. Gönül, bu durumun sağlık alanına olumsuz yansımalarını da kendi çabalarıyla tespit etmeye çalıştıklarını aktararak, “Bakanlığın bu konuda bir çalışması da bulunmuyor. Bizim yaptığımız çalışmalara güç katma gayreti de yok. Bu ihraçların nasıl yansıdığına dair bir değerlendirme yapmıyor. Bizler bu alanda örgütlü olanlar, sendikalar, dernekler, sağlık emekçileri bu yansımaları kendi çabalarımızla tespit etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
‘İhraçlarla birlikte birçok klinik kapatıldı’
OHAL ve KHK gerekçesiyle gerçekleştirilen ihraçların sonuçlarını sıralayan Gönül, sağlık emekçilerinin yükünün daha çok arttığını ve kendilerine daha fazla saat çalışma olarak döndüğünü söyledi. Gönül, ihraçların halka yansımasına da değinerek, halkın birçok ilde doktora, hemşireye ulaşmada sıkıntı çektiğine vurgu yaptı. Özellikle bölgede birçok branşlarda eksiklikler yaşandığının altını çizen Gönül, “Bazı yerlerde klinikler kapatıldı, yatak kapasitesi azaltıldı. Yine birçok hastanede birçok branştan hekim bulmada zorluk çekildi. Özellikle Radyoloji, Diyaliz, Çocuk Yoğun Bakım, Çocuk Kardiyoloji gibi özellikli birimlerdeki ihraçlar bu sorunun derinleşmesine sebep oldu. Hastalar ciddi bir mağduriyet yaşadı. Bulunduğu ilde tedavi olma şansı elinden alındı. Başka illere gitmek zorunda kaldı. Bu da her boyutuyla hastaya hem ekonomik anlamda bir külfet, hem de hizmet almada geç kalınmasından kaynaklı sağlık sorunlarının derinleşmesine sebep oldu” ifadelerini kullandı.
‘OHAL’in sağlığa zararlı’
İhraçların ardından ihmal sonucu Cizre’de bebeğiyle birlikte yaşamını yitiren Feyruz Pulat’ı örnek gösteren Gönül, “Sebebi burada olması gereken uzmanın olmamasıydı. Kolaylıkla önlenebilir bir anne ve çocuk ölümü önlenemedi. Sağlıkta bir takım eksiklikler basit sonuçlar doğurmuyor, çok büyük sorunlar doğuruyor. Daha geniş bir perspektifle bakıldığında şunu söyleyebiliriz; OHAL’in kendisi sağlığa zararlıdır” dedi.
‘Sağlığın olmazsa olmaz koşulu barıştır’
Sağlığı yalnızca sosyal, bedensel ya da zihinsel bir iyilik hali olarak tarif etmediklerini söyleyen Gönül, bir toplumun mülkiyet ilişkilerinin, yaşam tarzının, savaş içerisinde yaşamasının, barışın olmamasının, demokrasinin olmamasının başlı başına bir sağlıksızlık hali olduğunu vurguladı. Gönül, savaşın ve çatışmanın olduğu bir ortamda sağlıktan ve sağlık hizmetinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını dile getirerek, bu nedenle sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin başından beri, sağlığın olmazsa olmaz koşulunun barış olduğuna dikkat çektiğini kaydetti.
Sendika ve örgütlü yapılar olarak mücadelemiz devam edecek’
Bütün bu sorunlara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Gönül, “Bütün bunlar sonuç olarak OHAL’e ve KHK’lere dayandırılıyor. Ne uluslararası yasalara ne kendi iç tüzüklerine anayasalarına denk düşen bir yerde durmuyor. Sağlık hakkı yaşamla başlar ve güvence altındadır aslında ama bugün bunların hiçbirinin bir karşılığının olmadığını yaşayarak deneyimliyoruz. Ama sendikalar olarak, örgütlü yapılarak olarak bunlara karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” diye belirtti.
Kaynak : Jinnews