Kırıkkale’den mektup yazan tutuklular
karşılaştıkları onlarca ihlali protesto ettiklerinde ceza yağmuruyla
karşılaştıklarını ifade ediyor.
Cezaevlerinden her gün yeni bir hak
ihlali haberi gelirken, Kırıkkale-Hacılar F Tipi Cezaevinden Evrensele mektup
yazan Selçuk Çelik adlı tutuklu karşılaştıkları hak ihlallerini anlattı. 15
Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ile birlikte hapishanelerde
hak gasplarının tavan yaptığını yazan Çelik, bugüne kadar var olan sorunların
çözüme kavuşturulmaması bir yana bu sorunların derinleştiğini anlattı.
Çelik hak gasplarını şöyle sıraladı:
“Ailelerimiz, avukatlarımız,
arkadaşlarımız tarafından gönderilen yayınlar bize verilmiyor. Açık
ziyaretlerimiz iki ayda bir yaptırılıyor. Kelepçeli tedavi ve yapılması gereken
sevklerde gecikme nedeniyle muayene ve tedavi hakkımız engelleniyor. Berberde
bulunan makaslar kaldırılarak tep tip makine dayatılıyor. OHAL nedeniyle
öğrenciler sınava giremiyor. Kantinde metal kaşık, bulaşık eldiveni gibi
ihtiyaçlar kaldırıldı.”
Bunlara ek olarak hücre içlerini de
görecek şekilde havalandırmalara kamera takıldığını ifade eden Çelik,
tutukluların özel yaşam alanlarını 24 saat gözetleyen kamera uygulamasına karşı
eylemler yapan tutuklulara disiplin kurulunca hücre cezaları verildiğini
söyledi. Çelik, Cihat Özdemir, Mustafa Kocatürk, Murat Karayel, Sinan Akbayır
adlı tutuklulara da OHAL’in kaldırılması ve o dönemde açlık grevinde olan
eğitimciler Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ya destek açlık grevine girdikleri
için disiplin cezaları verildiğini söyledi.
Sadık Sabancılar’a da haftalık telefon
görüşmesinde yeğenine “Bu ay ziyaret yasağım yok. Gündemde tek tip elbise var.
Biz tek tip elbise giymeyeceğiz. Sonuna kadar direneceğiz” sözleri nedeniyle
cezaevi yönetimi tarafından 1 ay ücret karşılığı çalışılan işten yoksun
bırakma” cezası verildiğini aktaran Çelik, Zeynel Karabulut’a, Ali Rıza Bektaş
tarafından gönderilen mektuba da “Örgütsel haberleşme” nedeniyle el konulduğunu
aktardı. Mektupta diğer tutukluların mektuplarına da aynı gerekçelerle el
konulduğu ifade ediliyor.
Sağlık haklarının da ağır bir şekilde
ihlal edildiğini ifade eden Çelik, muayene için karşılaştıkları engelleri şöyle
anlattı:
“Kronik rahatsızlıkları bulunan Cihat
Özdemir, 1,5 yıldan fazla süre önce kontrolleri istenen bölümlere götürülmek
için aylardır bekletiliyor. Rahatsızlıklarının tespiti için savcılık
talimatıyla sağlık kurulu raporu düzenlenmesi istenen Özdemir ‘Adalet
Bakanlığından yazı bekliyoruz’ denilerek aylardır hastaneye sevk edilmiyor.
Yine Cihat Özdemir, kronikleşen kulak akıntısı nedeniyle hastaneye götürüldü
ancak doktorun kelepçeli muayene dayatması nedeniyle muayene olmadan geri geldi.
Zeynel Karabulut, Sinan Akbayır gibi diğer tutukluların da sağlık hakları aynı
gerekçelerle ihlal edildi.”