Lüleburgaz’da şeker fabrikalarının
özelleştirilmek istenmesine karşı binlerce kişinin katılımıyla miting
düzenlendi. Özelleştirme kararının hemen ardından kurulan Trakya Şeker
Platformu tarafından gerçekleştirilen “şeker yürüyüşünde” yurttaşlar ‘Fabrikalar
halkındır halkın kalacak’ dedi.
Eski Hükümet Binasını önünde buluşan
binlerce kişi, “Susma haykır NBŞ’ye hayır”, “Yaşasın şeker dayanışması”, “Sat
sat nereye kadar, artık bitti buraya kadar”, “Gün gelecek, devran dönecek AKP
halka hesap verecek” sloganlarıyla mitingin yapılacağı Kongre Meydanı’na
yürüdü.
‘FABRİKALAR İÇİN OMUZ OMUZA’
Kongre meydanında toplanan binlerce
kişiye seslenen Şeker-İş Alpullu Şube Başkanı Orhan Saltık, “Hiçbir ayrım
gözetmeden, omuz omuza verip tek ses, tek yürek olup şeker fabrikaları
vatandır, vatan satılmaz, diyerek, fabrikalarına sahip siz değerli
katılımcıları selamlıyorum” diyerek konuşmasına başladı.
‘FABRİKALAR ZARAR MI EDİYOR?’
1987’de fabrikada çalışmaya başladığında
500 bin ton pancar işlendiğini söyleyen Saltık, fabrikaların zarar ettiği için
özelleştirildiği iddialarına şu sözlerle yanıt verdi: “Fabrikada bin yüz işçi
çalışıyordu. Bugün 120 bin ton pancar işleniyor, 180 işçi çalışıyor. Bin yüz
işçi çalışırken zarar etmeyen fabrikalar zarar etmiyor da, nasıl oluyor da 180
işçi çalışırken zarar ediyor? Ben işe başladığımda Türkiye’nin nüfusu 50
milyon, şeker fabrikalarının üretimi 2,5 milyon tondu. Bugün nüfusumuz 80
milyon olmuşken, şeker üretimi 2,2 milyon tona düşmüştür. Halkın, kişi başına
şeker tüketimi 30 yılda ikiye katlanmışken, nasıl oluyor da şeker üretiminiz
düşüyor?”
‘NBŞ’yi yüzde ondan, yüzde beşe
düşürdük’ söylemlerini inandırıcı bulmadığını söyleyen Saltık, “Yalan
söylüyorlar. Bugün yenilen gıdaların yüzde 70’inde NBŞ’ler(Nişasta bazlı şeker)
kullanılmaktadır. Yirmi yıl önce pancar kotası konuldu. O günden bugüne tek bir
işçi alınmamıştır” diye konuştu. Saltık, şeker fabrikalarının
özelleştirilmesine karşı çıktıklarını yineledi.
‘AMERİKAN ŞİRKETLERİ İSTEDİ HÜKÜMET
BOYUN EĞDİ’
“Herkes bu satışa karşı bir ittifakta
birleşmiş durumda” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Miletvekili
Veli Ağbaba da, “Peki bu şeker fabrikalarının özelleştirilmesini isteyenler kim
bakalım. Bunu işçi, üretici köylü istemedi ama bunu birileri istedi. Bunu çok
uluslu Amerikan firmaları istedi. Hani yerli ve milli diyorlar ya. Bu satışı
isteyen bu topraklardaki üreticilerin dostu değil, büyük sermayenin dostu.
Cargil gibi birkaç firma istedi hükümet de onlara boyun eğdi. Onlar boyun eğdi,
biz boyun eğmedik, bu satışlara karşı hep beraber dur dedik, dur diyeceğiz.”
Trakya esnafına da seslenen Ağbaba, “Bu fabrikalar kapanırsa sadece işçiler
işsiz kalmayacak, sadece üreticiler ekmeğinden olmayacak, bil ki esnaf kardeşim
sen de ekmeğinden olacaksın, kepenk kapatacaksın. O yüzden şeker fabrikalarının
özelleştirilmesine karşı işçiden çok, üretici köylüden çok sahip çıkmak senin
namus borcundur, şeref borcundur. Gel yıllardır sana ekmek yediren işçiye sahip
çık” diye konuştu.
‘NBŞ ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜR’
Lüleburgaz Kadın Platformu adına konuşan
CHP Kırklareli İl Genel Meclis üyesi Gürcan Kırım şöyle konuştu: “Bugün
aramızda, laf salatasına karnımız tok diyen üretici köylümüz var. Bugün
aramızda analar var. Onlar kızanlarının geleceğine sahip çıkmak için aramızda.
Obes değil, gürbüz çocuklar için aramızda. Bugün aramızda gençler var.
Cumhuriyetin temel taşı olan şeker fabrikalarına sahip çıkmak, kaleleri teslim
etmemek için aramızdalar. Bugün şeker fabrikalarının satışına sessiz kalanlar,
Hiroşima’yı, Halepçe’yi lanetlemesinler. NBŞ bir kerede değil, yavaş yavaş
öldürür çocukları. Sessiz ölüme ses yükselten sendikalar, dernekler var
aramızda.”
MİTİNGDEN NOTLAR...
* Lüleburgaz, tarihi günlerinden birini
yaşadı.
* Yürüyüşe çok sayıda CHP milletvekili
ve sendika yöneticisi katıldı.
* Mitinge CHP, EMEP, ÖDP’den, İyi Parti
ve Alperen Ocakları’na kadar geniş bir siyasi yelpaze destek verdi.
* Kadınların katılımı çok yoğundu.
* Kortejin başından bakıldığında sonu
görünmedi. Kitle, yürüyüş sırasında yolu tamamen kapattı.
* Mitingde AKP Hükümetine tepki öne
çıktı.