31 Mart 2018 Cumartesi

AKP-MHP Faşist İttifakının Kürt Düşmanlığı Sınır Tanımıyor: Kürtçe susturuldu... Matbaalar basmayınca Rojnameya Welat gazetesi fotokopiyle çoğaltıldı..!


Türkiye’de ifade özgürlüğünün baskılandığı, gazetelerin kapatıldığı, gazetecilerin hapsedildiği tarihi günlerden geçiyor. Son olarak Doğan Medya’nın Demirören Grubu’na satışı, bağımsız gazeteciliğin önemini bir kez daha ortaya koydu.
Gazetecilik yapmaya ve halkın haber alma hakkını savunmaya kararlı sayılı birkaç devrimci-demokratt gazete, var kalmak için direniyor. Kürt medyası da, kapatmalar ve operasyonlarla baskı altına alınmaya çalışılıyor. En son, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi başta olmak üzere birçok muhalif gazete ve dergiyi basan Gün Maatbaacılık şirketine AKP faşizmi kayyım atadı. Bu atama ile birlikte Türkiye’de Kürtçe yayın yapan tek günlük gazetesi Rojnameya Welat (Welat/ Vatan Gazetesi), Gün Maybaası’na kayyım atanmasıyla yayın hayatına son verme kararı aldı.
İnşaat işçilerine 'Kürtçe' konuşma yasağı getiren,Kürtçe halaya durduğu içim düğünleri basılıp, okullarda eğitim hakları gasp edilen öğrencileri düşündüğümüzde AKP faşizminin Kürtçe dili üzerinde baskı ve yasak yoktur sözlerinin tümüyle yalan olduğu netçe açığa çıkıyor.
Welat yönetimi, kayyımın atanmasıyla başvurdukları diğer matbaalardan “Bize de kayyım atanır” yanıtını aldı ve gazeteyi bastıracak yer bulamadı. Welat, önceki gün fotokopiyle çoğaltılıp okurlarına ve abonelerine ulaştırıldı. Gazetenin emekçileri, ellerindeki fotokopi gazeteler ile kapı kapı dolaşıp gazeteyi okurlarına teslim etti.
Welat’ın, sadece internetten yayımlanması kararıyla birlikte 2018 Türkiyesi’nde basılı günlük Kürtçe gazete kalmamış oldu. Kürt basınının öncü gazetelerinden Ülke, Yeni Ülke veya Gündem; 1990’larda da bizzat devlet iradesiyle yasaklanıyordu. O dönem o gazetelerde çalışan basın emekçileri de tıpkı bugün Welat çalışanlarının yaptığı gibi kente binbir güçlükle bölgeye getirdikleri gazeteleri, fotokopiyle çoğaltıp dağıtıyordu.
Bu yasaklı gazetelerin kente giriş sevüvenleri, oldukça ilginç ve yaratıcıydı. Yasaklı gazeteler, kimi zaman hamile bir kadının bedeninde, kimi zaman bir hayvan kamyonunda gübrelerin altında, kimi zaman da sanki bir gazete değil de ambalaj kağıdı gibi bir kutunun etrafında bölgeye getirildi. Yasaklanmamış gazetelerin bölgeye girişi ise dağıtım kamyonları daha kente gelmeden ya da havaalanında bagaj çıkışında önleniyordu. Bugün artık, yayımlanamayan bir Kürtçe günlük gazete gerçeği somut olarak karşımızda duruyor: Bir gazete, 21. yüzyılda fotokopi ile çoğaltılıyor.
Türkiye tek sese sığmaz
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Şubesi, Özgürlükçü Politika ve Gün Matbaası’na kayyım atanmasını ve Welat gazetesine basılacak matbaa bulunamasını protesto etti. TGS Diyarbakır Şubesinde yapılan basın açıklamasına HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, DTK Başkanlık Divanı üyeleri ve bölgedeki gazeteciler katıldı. TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral’ın okuduğu açıklamada, “Türkiye tek sese, tek renge, tek görüşe sığmaz” dedi. Welat gazetesi emekçilerinden Zeynel Bulut ise, “AKP hükümeti iktidara geldiği günden bu yana sürekli basını bir tehdit olarak gördü ve çok acımasız bir şekilde düşünce özgürlüğünü hiçe sayarak muhalif basın kurumlarını susturdu. AKP döneminde, Kürtçe gazeteler onlarca kez kapatıldı, binlerce dava açıldı, gazetenin çalışanlarına yüzlerce yıllık cezalar kesildi. Özellikle Kürt kültürü ve dili hedef alınıyor. OHAL ile beraber bu ülkede Kürt dili fiili olarak yasaklanmış durumdadır” diye konuştu.