Halkların Demokratik Partisi (HDP)
İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Habertürk TV’nin Afrin’nden geçtiği haberi
manipüle etmesi ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Afrin halkının açıklamalarının tercüme
yapılırken çarpıtılmasına değinen Hüda Kaya, yalan haberlerden kurtulmanın
yolunun ‘vicdanlı ve ahlaklı’ siyasete bağlı olduğunu savundu.
Kaya, ”Tecrübeli gazetecilerimizden biri
diye bildiğimiz bir arkadaşın Afrin'de yaptığı sokak röportajını video olarak
yayınlıyorlar. Bu videoda, orada konuşan bir sivil vatandaşın söyledikleri
tamamen, tercüme yapılırken çarpıtılıyor. Afrinliler 'ÖSO hırsızdır,
teröristtir' diyor, Habertürk, 'YPG' diye çeviriyor. Bu yalanlardan kurtulmamız
lazım. İlkeli, ahlaklı, vicdanlı bir siyaset yapmamız lazım” dedi.
Kilis’teki tarihi Kürtler Camisi’nin
adının değiştirilmesine değinen Kaya, “Kürtler Camisi kaç yüz yıldır orada
dururken "Türkler" adını takmak bu fetihçiliğin bir göstergesidir.
Bunları yaparak iktidarın gücü güç olamaz, meşru olamaz. Bu politika ve
söylemle ancak insanlarımızın arası bölünür, bölücü bir politika izlenir ve
toplumumuz nefret toplumu hâline gelir değerli arkadaşlar” ifadelerini
kullandı.
Meclis Genel Kurulu’nda açıklamalarda
bulunan Hüda Kaya’nın açıklaması şu şekilde:
Bugün ulusal ve uluslararası medyada,
sosyal medyada yoğun bir şekilde hâlen paylaşılmakta olan, tartışılan bir video
var. Tecrübeli gazetecilerimizden biri diye bildiğimiz bir arkadaşın Afrin'de
yaptığı sokak röportajını video olarak yayınlıyorlar. Bu videoda, orada konuşan
bir sivil vatandaşın söyledikleri tamamen, tercüme yapılırken çarpıtılıyor.
Hani hep diyoruz ya, yalanla güç, güç
değildir; yalanla iktidar, iktidar olamaz; yalanla güç meşru olamaz. İşte bu
videoda, bir kez daha yalanın nasıl kullanılır, pratik bir politika haline
getirildiğini görmüş olduk.
‘AFRİNLİLER “ÖSO HIRSIZDIR, TERÖRİSTTİR”
DİYOR, HABERTÜRK “YPG” DİYE ÇEVİRİYOR’
Oradaki sokak söyleşisindeki sivil şunu
söylüyor: "Afrin halkı, Afrin'de silahlı güçler istemiyoruz. ÖSO özgür
ordu değildir, teröristtir, hırsızdır, tahripkardır. Malımızı götürdüler, talan
ettiler, kadınlarımızı götürdüler, geçen gece yaşları 15 olan 3 kıza tecavüz
ettiler". Ama videoda ÖSO'nun yerine YPG'yi tercüme ediyorlar. Bu
yalanlardan kurtulmamız lazım. İlkeli, ahlaklı, vicdanlı bir siyaset yapmamız
lazım.
‘KÜRTLER CAMİSİ’NE "TÜRKLER"
ADINI TAKMAK FETİHÇİLİĞİN GÖSTERGESİDİR’
Yine, Kilis'te 17'nci yüzyıl
eserlerinden biri Kürtler Camisi ve şu anda Türkler Camisi olarak
değiştirilmiş. Hani hep din güncellensin diye tartışılıyor ya, işte
güncellenmesi gereken sapkın, iktidarcı, Emevici, fetihçi zihniyetin bir
uzantısı olduğundan dolayıdır. Kürtler Camisi kaç yüz yıldır orada dururken "Türkler"
adını takmak bu fetihçiliğin bir göstergesidir. Bunları yaparak iktidarın gücü
güç olamaz, meşru olamaz. Bu politika ve söylemle ancak insanlarımızın arası
bölünür, bölücü bir politika izlenir ve toplumumuz nefret toplumu hâline gelir
değerli arkadaşlar.
‘YAŞAMLAR HEBA EDİLDİKTEN SONRA İADE – İ
İTİBARIN NE ANLAMI VAR?’
Bir örnek daha vereceğim. Nefret
toplumu, cinnet toplumu, buhran toplumu haline gelen toplumumuzda doktorlardan
biri KHK'yle görevden atılıyor, hastanenin 10'uncu katından atlayarak intihar
ediyor. Bu doktorun da ByLock falan kullanmadığı ortaya çıktı, öldükten sonra.
Yaşamlar heba edildikten sonra, insanlara cinnet getirtildikten sonra iade – i
itibarın ne anlamı var?
‘TEZ VAKİTTE VİCDANLI BİR POLİTİKAYA
DÖNÜLMESİNİ DİLİYORUM ‘
İnsanlar yaşarken adaletli, ahlaklı,
vicdanlı bir uygulamayla toplumumuzda adaleti gerçekleştirirsek zaten böylesine
hayattan, yaşamdan umudunu kesen ve çareyi ölümde bulan insanlarımızla bizlerin
de vicdanı daha çok yaralanmaz. Tez vakitte vicdanlı bir politikaya dönerek
ülkemizin yaşanabilir bir ülke haline gelmesini tekrar diliyorum.