Türkiye’de artan aşırı milliyetçilik tehlikeleri boyutlara
ulaşmaya başladı.
Irkçılığa varan söylem ve hareketler artarken bunun son örneği
İstanbul Başakşehir'deki bir inşaat şantiyesinde yaşandı.
Cumhuriyet'ten Onur Şahin'in haberine göre, Yapı&Yapı
firmasının Kayaşehir Emlak Konut Kuzey Yaka Projesi inşaatında, Kürt işçilerin
kendi aralarında 'Kürtçe' konuşması yasaklandığı belirtiliyor.
Taşerona uyarı yazısı gönderen firmanın, şu notu ilettiği
aktarılıyor:
"Şantiyede çalışan personelin farklı bir lisanla
konuşulmasından diğer taşeronların ve firma personelleri dahil olmak üzere tüm
çalışanları rahatsız etmektedir."
PATRONLAR BÖLÜCÜDÜR İŞÇİLER KARDEŞTİR
YAPI & YAPI firmasının İstanbul Kayaşehir Emlak Konut Kuzey
Yaka Projesi inşaatında çalışan bazı inşaat işçilerinin şantiye içerisinde
kendi aralarında Kürtçe konuşmalarının yasaklandığını öğrenmiş bulunuyoruz.
Şirket yetkilileri açıklama yapmaktan kaçınırken, İnşaat ve Yapı
İşçileri Sendikası (İYİSEN) Başkanı Ali Öztutan Yapı & Yapı firmasının
karardan geri adım attığını belirterek "Firma yasak kararında ısrar ederse
greve çıkacağız” açıklaması yapıyor:
Patronlar kâr hırsları yüzünden işçileri ölüme gönderir,
işçilerin en temel hakları olan ücret, barınma ve yemek gibi haklarından mahrum
bırakır. Sigorta primini eksik öder, hem işçinin hakkından, hem devlete ödemesi
gereken vergiden kaçar. Sonra gelir kendi sömürüsünü perdelemek amacıyla
işçiler arasında ayrımcılığı körükler. Buna da konuşulan dili sebep gösterir.
Patronlar kendi çıkarları doğrultusunda emperyalist firmalarla
ortaklık kurar ve işçileri sömürür. Yeri geldiğinde o firmalardan iş alabilmek
için onların ana dillerinde bile konuşurlar. Ama şantiyelerde işçi
arkadaşlarımızın Kürtçe konuşmasının rahatsızlık yarattığını sebep göstererek
kendi sömürüsünü devam ettirir.
Biz işçiler hangi dinden, ulustan ya da etnik kökenden olursak
olalım yaşamak için çalışmak zorundayız. Bu memleketin her karışında biz
işçilerin emeği var. Patronların işçiler arasındaki birliği bozmak için her
türlü yola başvuracağını biliyoruz.
Patronlar bizleri kendi çıkarları için bölmeye çalışmaya devam
ediyor. Biz işçiler ise kendi çıkarlarımız için birlikte mücadeleye devam
edeceğiz.
İşçilerin birlikte mücadelesi bu sömürü çarkını kıracak.
Eşitliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin olduğu bir düzen kurulacaktır.