Özgür Gündem gazetesine yapılan baskının ardından gözaltına alınan ve sağlık problemlerine rağmen gözaltında tutulmaya devam edilen, gazetenin yazarı ve danışma kurulu üyesi Yazar Aslı Erdoğan için edebiyatçılar basın toplantısı düzenledi. Çok sayıda şair yazar ve edebiyatçının katıldığı toplantı Cezayir toplantı salonunda yapıldı.“Özgür Düşünce Susturulamaz!” “Aslı Erdoğan Yalnız Değildir!” şiarıyla bir araya gelen edebiyatçılar, Erdoğan’ın Özgür Gündem gazetesinin danışma kurulunda yer almasının, Kürt halkının özgürlük mücadelesinden yana tavır almasının tesadüfi değil bilinçli bir tercih olduğunu vurguladı.
İlk olarak söz alan Şair Mehmet Said Aydın, Erdoğan’ın bugüne değin yaptığı çalışmaları, eserleri ve aldığı ödülleri anlattığı konuşmasında “Aslı Erdoğan sadece bu kitapların yazarı olduğu için değil aynı zamanda Türkiye’nin en büyük muhalif gücü olan Kürtlerin basınının içinde de yer aldığı için de gözaltında şu an. Biz buralarda buluşup sıra kime gelecek diye konuşuyoruz, bu çok acıklı bir durum tabi, ama söylemek gerekir ki biz yokuş yola yazar, gene yazılırız, Gündem yine çıkar Aslı Erdoğan yine yazar” ifadelerini kullandı.
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Mustafa Köz, “15 Temmuz’dan sonra iktidar bir bıçak buldu, bu bıçağın iki yüzünü de bilemeye başladı, bir yüzünü dindaşlarının üzerinde sınadı şimdi sıra bıçağın diğer yüzüne geldi ve muhalifleri bıçağın o diğer ucuyla sınamaya çalışıyor. Biz biliyoruz ki bu yeni bir şey değil. Zaman zaman gazeteler kapatılıyor yazarlar alınıyordu, şimdi cümbür cemaat muhalifleri susturmaya çalışıyorlar. Aslı Erdoğan da vicdanıyla, ki çok önemli bir yazarın vicdanını bir ülke gibi kullanması, o da bu vicdanıyla yarını düşündü” ifadelerini kullanarak Erdoğan’ın yine yazacağına, bu karanlık günlerin geride kalacağına olan inancını dile getirdi. Köz, geçtiğimiz ay Erdoğan’ın kendisine ulaştığını ve kaygıları olduğunu söylediğini belirterek “Zor günlerden geçtiğimizi söyledi, bir şey olursa Yazarlar Sendikası olarak yanımızda olur musunuz? diye sormuştu. Evet Yazarlar Sendikası, Aslı Erdoğan’ın yanında” diye konuştu. Köz yazarlarından Ragıp Zarakolu’nun evine yapılan baskından da bahsederek birlikte durmanın gücüne vurgu yaptı.
‘TASADÜF DEĞİL BİLİNÇLİ BİR TERCİHTİR’
Yazar Sema Kaygusuz da Erdoğan’ın Özgür Gündem Gazetesi’nin Danışma Kurulunda olmasının bir tesadüf olmadığını söyleyerek “Bir tercihtir, kadın bir tercih kullandı. Onun metninde dünya, yaralı ağrıyan bir bedendir, her şey kendi bedeni üzerinden anlatır, halkın da en ağrıyan en yaralı yerinden tuttu, edebiyatını ürettiği yerden bir raslantı değil, bu bir tutum, bu bir tavır, bu tavrı okur, kitaplarında okurken zevk alıyor, alıntılıyor kitaplarından, yok mu bu kadının 20 bin 30 bin okuru, bu nasıl bir korku ovaları, sokakları, şehirleri sarmış. Bu korkudan bıktım ben” diye konuştu. Kaygusuz, “Bir mitolojik sahnenin içerisindeyiz, 2 bin yıl önce gerçekleşen, hainler mezarlığı, Taksim’de insan asmak gibi korkunç kelimelerin gündelik hayatta kurulduğu, ben daha nasıl vahşli söz kurarım diye insanların birbirleriyle yarıştığı bir medya dünyasının içerisinde arkadaşımızı içeriye aldılar” diye konuştu.
BASKI VE ZULÜM MÜ, DEMOKRASİ VE KARDEŞLİK Mİ?
Kaygusuz böyle bir ortamda sadece bir toplantının yetmeyeceğini söyleyerek “Daha fazla yazmalıyız” dedi. Daha sonra ortak basın metnini okuyan Kaygusuz, “Bir darbe teşebbüsünden kurtulan Türkiye şimdi sonu gelmeyen bir baskı rejiminin içine sürükleniyor. Gazeteciler, akademisyenler ve yazarlar işten atılıyor, tutuklanıyor, işkenceye maruz kalıyor. Son hedeflerden biri de yazar Aslı Erdoğan oldu.
Onun sesini susturmayı amaçlayan baskı, özgür düşünceye yönelmiş demektir.
Biz o sesi sahipleniyoruz” dedi. Kaygusuz, “Tercih yapması gerekenler, yazarlar değil yöneticilerdir. Baskı ve zulümle mi yaşam sürecekler, yoksa demokrasi ve kardeşliği mi seçecekler?” diyerek kendilerinin demokrasiden, kardeşlikten ve barıştan yana durmaya, özgür düşüncelerini söyleyip yazmaya devam edeceklerini dile getirdi.
Açıklamayı destekleyen yazarların listesi
ANNESİ: MEĞER ASLI YALNIZ DEĞİLMİŞ
Toplantıya katılan Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydostlu da toplantıda söz aldı. Aydostlu yaptığı konuşmada, “Aslı Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirip daha sonrasında ise CERN’deki fizikçiliğini de sorgulamak isterim. Sonrasında Türkiye’ye dönüp yazarlık yapmaya karar verdiğinde başına neler gelebileceğini biliyordu ve bunları göze alarak geldi” dedi.
Aydostlu, Aslı Erdoğan’ın siyahların öldürüldüğü ve potansiyel suçlu olarak görüldüğü dönemde de çok defa yazılar yazdığını anımsattı ve “Siyahlardan bahsederken de bu vicdanlı duruşunu sergiliyordu. Şimdi ise Özgür Gündem’in yanında” dedi.
Aydostlu konusmasına “İlk defa böyle bir kalabalığa sesleniyorum. Bunun için duygulandım ve mutluyum. Çünkü ben Aslı’nın bu kadar çok arkadaşının olduğunu bilmezdim. Meğer Aslı yalnız değilmiş” sözleriyle son verdi.
Toplantıda pek çok edebiyatçı da söz alarak Erdoğan’ın yalnız olmadığını ifade etti.