Muammer Güler, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk kapsamında rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma açılmış 4 bakandan biriydi. Oğlu Barış Güler bu soruşturma ile gözaltına alındıktan sonra 25 Aralık tarihinde bakanlık görevinden istifa etmiş, Yüce Divan’da aklanarak, yargılanmaktan yırtmıştı.
O dönemde İçişleri akanı olan Muammer Güler’e, rüşvet ve kara para aklama soruşturması kapsamında tutuklanan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf hakkında herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmayacağı konusunda yaptığı bir telefon konuşması unutulmaz:
Rıza Sarraf : “Sayın bakanım sadece insanın insan ailesine zedeliyorlar başka bir şey yok”
Muammer Güler: Abicim hiç sen o konuda sen rahat ol sen rahat ol… Vallahi böyle bir şey varsa senin önüne ben yatarım ya… Senin İçişleri Bakanlığı’nda bir şeyin yok MİT’te bir şeyin yok, Mali de bir şeyin yok.
Şimdi de Rıza’nın “önüne yatan” Muammer Güler’de, AKP iktidarı döneminde yaşanılan katliam, yolsuzluk, faili meçhul cinayetleri “FETÖ yaptı” kervanına katılanlardan oldu.
Bunu söylese iyi, bir de hemşehrilerinin aracılığı ile “iade-i itibar” istiyor.Muammer Güler’e iade-i itibarının geri verilmesi için başlatılan kampanya için Mardinli hemşerilerine teşekkür ederek konuyla ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında şunları söylemiş.
“Değerli dostlarım, Mardin’in asil evlatları, kadirşinas hemşerilerim, yiğit kardeşlerim, yol arkadaşlarım. Öncelikle ilginiz desteğiniz ve kararlı duruşunuz nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor sizleri sevgi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
17-25 Aralık’ta emniyet yargı darbesi ile Türkiye’nin istikrarına saldıran hakim, savcı ve polis kılığına bürünmüş dış odakların oyuncağı FETÖ kumpasçıları bu amaçlarına ulaşamadılar. Bizlere zarar verdiler ama Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ile geri adım atmak zorunda kaldılar. Değerli dostlarım 15 Temmuz günü bu kez asker kılığındaki vatan haini FETÖ çakalları darbeye kalkıştılar. Bu kez de karşılarında davamızın lideri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ı ve topyekun milletimizin azmini ve şanlı duruşunu görerek bir kez daha yenildiler. Allah’ın izniyle kökleri kazınacak ve hak ettikleri cezayı bulacaklardır. 17-25 Aralık’ta bizleri tasfiye etmeye çalışanların çoğu bugün yurtdışında kaçak durumda, cezaevlerinde veya görevden atılmış vaziyetteler. Yaptıklarının cezalarını bulacaklardır inşallah. Kardeşlerim 17-25 Aralık operasyonunun açık bir kumpas olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamelerle gözler önüne serilmiştir. Yolsuzluk kılıfı altında yürütülen bu algı operasyonun açıkça meşru iktidarı devirmeyi amaçladığı bütün delilleri ile bir bir ortaya konulmuştur. Bütün bunlar bizim ülke sevgimizi ve özellikle Mardin sevdamızı geriletmeyi başaramamıştır. Her zaman necip milletimin ve aziz hemşerilerimin ve baba ocağımız Mardin’in hizmetinde olmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a Allah güç ve kuvvet versin, devletimize ve milletimize zeval vermesin, FETÖ’cü vatan haini alçaklara fırsat vermesin.”
Yediler, içtiler, çaldılar, çırptılar, öldürdüler… şimdide itibarlarını geri istiyorlar.
Bu memleketin, bu vatandaşın itibarını kim verecek peki?