8 Ağustos 2016 Pazartesi

Batmanda 'Tek tipçilikten kurtulmazsa darbeler de bitmez' Mitingi Yapıldı..!


HDP, DTK, DBP, KJA öncülüğünde 15 Temmuz darbe girişimine ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride yönelik Batman’da on binlerce yurttaş 16 Mayıs Şehir Stadyum önündeki meydana inerek, “Her türlü darbeye karış çözüm radikal demokrasi” mesajı verdi. Yoğun önlemlerin alındığı mitinge, aşırı sıcağa rağmen aldırış etmeden yurttaşların kimi evlerin dam ve inşaatlardan mitingi izledi. Alana sığmayan halk sık sık, “PKK halktır halk burada”, "Bijî serok Apo” sloganları attı. Büyük bir coşkuyla miting alanında karşılanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle, “Değerli anneler ve Agit halkımız” diyerek halkı selamladı.

Konuşmasına darbe girişimiyle ilgili değerlendirme ile başlayan Dicle, "Kürt halkı 15 Temmuz darbe girişimine asla onay vermedi. Vermeyecekler. Bundan sonra da vermeyecek. Şimdi düşünün, Türkiye Avrupa Birliği'ni müzakere ediyor. Ve G-20 üyesidir. Ama Türkiye darbelerden kurtulamamış. Türkiye muz cumhuriyeti. Ama bunun bir nedeni Türkiye’de darbeler bitmiyor. Bunun ana sebebi şudur. Türkiye kuruluş sürecinde içerisinde Kürtler, Türkler ittifak yapıp ülkeyi savundular. 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal, Kürtlerin bu direnişini gördü ve Erzurum kongresini yaptı. Bunun üzerine TBMM’ye tüm haklar getirildi. Hatta parlamento, Mustafa Kemal o dönemki konuşmalarında 'Türk ve Kürtler eşittir’ diyordu. TBMM bu ruhla oluştu. 1921 Anayasası ‘Türkiye halkı’ kavramı kullanıyor. Tüm toplumu kucaklıyordu. Ve 21 Anayasanın daha önemli bir önemi idari özerkliği vardı. Bunu resmi tarih yazmaz. 22 Şubat 1922 Kürdistan özerklik yasası bile onaylandı. Ama gelin görün ki, Lozan ve Cumhuriyet'in ilanından sonra tüm bu birleştirici ruh yok edilerek, başta Kürtler olmak üzere Türkleştirme yöneldi. İşte darbelerin ilk kaynağı budur. Halen bu anayasa tek tipçi ruhu taşıyor. İşte darbeleri doğuran budur. Eğer Türkiye bundan sonrada bu inkarcı tek tipçi otoriter cumhuriyetten kurtulamasa bu darbelerden bitmez. Bunun çaresi demokrasidir" dedi.

'DOLMABAHÇE MUTABAKATI DARBE VE İNKAR SÜRECİNE SON VERMEK DEMEKTİ'

PKK Lideri Abdullah Öcalan Türkiye ve Ortadoğu'daki sorunlar üzerine yaptığı değerlendirmeler ile tecrit koşullarına da geniş yer ayıran Dicle, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan’a buradan selam gönderiyoruz. Sayın Öcalan, bu Türkiye’nin kronik hastalığına çare olarak, sürdürdüğü görüşmeler, Dolmabahçe Mutabakatı başladı. Mutabakatı, demokratik bir cumhuriyeti halkla birlikte yapmak ve artık darbe ve inkar sürecine son vermekti. Türkiye'de demokrasiye ihtiyacı olan herkesin taleplerini karşılayacaktı. Bugünkü Cumhurbaşkanı, ‘Darbecilere bilmeden destek oldum. Allah affetsin’ dedi. Bu Allah ile kul arasında, karışmayız. Ama millet onu affetmez. Çünkü uyarılmıştı. Sayın Öcalan’a şahidiz, görüşmelerin çoğunda Fethullahçıların devlette nasıl örgütlendiğin defalarca söyledi."

'AKP'DEN CESARET ALDILAR'

Öcalan'ın, Gülen cemaati ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri de aktaran Dicle, "Bakın, bu Fethullahçılar denen cemaat, 1965'ten beri Türkiye Cumhuriyeti'nde, devlet içinde örgütlenen bir yapı. Sayın Öcalan onları NATO Gladyosu'nun uzantısı diye tanımlıyordu. Bunlar 80 darbesi sonrası İslami kesimlerle 12 Eylül desteği veren guruptu. Bunlar 12 Eylül'ü alkışlıyorlardı. Ama şu bir gerçek, en büyük, en köklü örgütlenmelerini AKP döneminde yaptılar. Hatırlayın, 17 Aralık süreci başlarken bugünün cumhurbaşkanı, ‘Ne istediniz de vermedik’ demişti. İşte bu vahşi darbenin girişinde, böyle cesaret aldılar. Bunun için bu tarihi biz unutturmayız. Bakın Oslo sürecini bozan da onlar. KCK operasyonlarında, binlerce insanı içeriye tıkayan hakimler, şuanda darbeci. Allah aşkına bunlar AKP döneminde olmadı mı? AKP bunlar destek vermedi mi? O dönemin başbakanı demedi mi, ‘Ben bu davanın savcısıyım’ diye. E şimdi ne oldu? Şimdi bu darbeyi görünce 'Onları Allah'a havale ediyorum' diyor" ifadelerini kullandı.

‘ÖCALAN'LA AİLESİ VEYA BAĞIMSIZ BİR HEYET GÖRÜŞSÜN HALKI BİLGİLENDİRSİN'

Öcalan'dan haber alınamadığına değinen Dilce, "Sayın Öcalan haber alamıyoruz. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'nın can güvenliğinin kalmadığı bir süreçte, İmralı’nın dış güvenliğinden sorumlu olan komutan ‘darbeci’ diye tutuklanmışken, ailesi gibi hepimiz Sayın Öcalan’ın sağlığından endişeliyiz. Bu endişeyi seslendiriyoruz. Diyoruz; Sayın Öcalan’ın sağlığı ve güvenliği konusundan ya ailesi ya da bağımsız bir heyet, bu halka bir haber versin. Kürt halkının bir yere kadar sabrı var. Kürt halkı, milyonlarca imzalı belgelerle Öcalan’ı stratejik önder ilan etmiştir. Bu halkın buna hakkı vardır. Onun için, her yerde, Sayın Öcalan'a sahip çıkmak zorundayız. Halk ve siyasetçiler bunu yapmak zorundayız. Halkımızın nöbet eylemini önemini belirtmek istiyorum" diye konuştu.

BALUKEN'DEN MEHMET TUNÇ VURGUSU

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de alanda yer bırakmayan Êlih halkına, “Bu irade karşısında kullanacak kelime bulamıyoruz. Biz şahidiz ki tüm halkımız şahit ki, sizin bu iradenizi kırmak için zulüm yapanlar, bir kez daha bu halkın önünde diz çöktüreceklerini anladı” dedi. Êlih'te her köşe başında konumlandırılan “kontralar” üzerinden cinayet işleyenleri çok iyi bildiklerini ifade eden Baluken, “Şimdi, bu tarihi duruşunun ne anlama geldiğini bilmeyenler, Kürdistan kentlerinde aynı kirli politikalarını hayata geçirdiler. Nusaybin’de, Şırnak’ta, Gever’de, Lice’de bunların ne yaptığını gördük. Gençlerimizi katlederek bu halkın iradesini kırmaya çalıştılar. Ama Kürt halkının yiğit evladı Mehmet Tunç şunu dedi; ‘Canımızı feda ediyoruz, asla teslim olmadık halkımız bizimle gurur duysun’ demiştir. Şimdi, bunu bilmeyenler, ücretsiz taşıma ve sahte mitinglerle, iş vaatleriyle bizim mitingleri kıyaslama gafletinde bulunuyorlar" vurgusu yaptı.

‘YENİKAPI’DAN BATMAN’I İZLESİNLER’

Erdoğan öncülüğünde, AKP, CHP ve MHP ile 90'ların kontra örgütlenmelerinin sorumlusu Tansu Çiller ve Mehmet Ağar gibi isimlerin katılımıyla İstanbul'da düzenlenen miting hakkında da konuşan Baluken, "Biz trilyonlarla miting yapmıyoruz. Bizim şehitlerimiz ve şerefimiz var. Çok şükür ki, Batman halkı, bu güne kadar bu onurlu mücadelesinde asla diz çökmeyerek tüm Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’nun onuru olmuştur. Sizinle onur duyuyoruz. Şimdi, Yenikapı’da bir araya gelenler, şöyle bir kameradan bakıp Batman'ı izlesinler. Hani, o tekleyen partiler var ya bunlar bugüne kadar ‘tek devlet’, ‘tek millet’ diyorlar, şimdi de bir diktatörün peşindeler saf tutuyorlar. Ama birbirlerinde farklı değiller. Bunlar, öyle yeni bir araya gelmiş de değiller. Darbe girişimi ardından biraraya gelmediler. Biz biliyoruz Kürdistan’da yürütülen savaşla bu partiler bir aradaydı. Bunların birlikteliği Cizre’de Kürt halkına dayattığı katliamlarla bu partiler birlikteliğin ortaya koydu. Darbe girişimi ardından, Tayip Erdoğan bir darbeden çıkmış edasıyla ‘kahraman’ ilan ediliyor. İnsaf!"

TUNCEL: BU YOLDA DEVAM EDERSENİZ...

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise konuşmasına, "Başkana özgürlük demek için buradayız" diye başladı. Tuncel, konuşmasının devamında, “Orası sadece dolgu alanı oldu. İşte Batman, işte gerçek kitle. Milli cephe oluşturanlar, bu ülkede darbelere zemin olanlardır. Kürt halkını yok sayanlardır. İşte biz buradan bir kez daha diyoruz bu yolda devam ederseniz, Türkiye’nin krizini derinleştirirsiniz" vurgusu yaptı.

Türkiye’de demokrasinin oturmasının tek yolunun Kürt halkının özgürlüğü olduğunu kaydeden Tuncel, " DBP olarak, Kürt özgürlük mücadelesini yükseltmek için buradayız. Kürdistan’da barış yoksa Türkiye’de de barış yoktur. Yeni bir Türkiye inşa etmek Kürtleri yok saymakla mümkün değildir. Yapılması gereken tek şey Kürt halkının özgürlüğü ve Kürt halkı önderini özgürlüğüne kavuşturmaktadır. Kürt halkına faşizmi dayatanlar bilsin ki Kürt halkı direnerek bunu yapmış işte Minbiç özgürlüğüne kavuşuyor. İşte Kobanê. İşte Kürdistan’ı özgürlüğe kavuşturma zamanıdır" dedi.

‘HER TÜRLÜ ZULMÜN KARŞISINDA DURACAĞIZ’

"Yapılması gereken yönümüzü Ankara’ya değil Kürdistan’a dönmektir" diyen Tuncel. Kürdistan ulusal mücadelesini vererek, yeni bir yaşamı inşa edeceklerini söyledi. Tuncel, şöyle devam etti: "Her türlü zulmün karşısında duracağız. Kürdistan’ın tüm kentlerini yerle bir ettiler. Buradan diyoruz ki, bize yaptıklarınızı unutmayız. Buralarda direniş bize yol gösteriyor. Selam olsun yarınımız için mücadele edenlere. Sevgili arkadaşlar, Türkiye'de kriz geçmiş değil. AKP, CHP ve MHP Türkiye'yi krize gömüyor. Şimdi, Başkan Apo’nun yoldaşları, Türkiye’nin geleceğini karanlığa gömenlere karşı özgürlük meşalesini yakmışlar. Ortadoğu halklarının geleceği için, o hücresinde mücadele eden müzakere masasında halen barışta ısrar eden başkan Apo’ya Batman’dan bir selam gönderiyoruz. Hakikat Kürdistan’da gizlidir. Bu hakikati görmeyenlere, sonun iyi olmayacağını söyleyelim. 'O saraya gitmeyiz' diyen CHP, soldan destekçisi oldular. Bu Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu Alevi kimliğinden dolayı yuhalatmışlardı. Onların yolu açık olsun, şimdi bizim zamanımız, serkeftin hevalno."

Konuşmaların ardından miting slogan ve zılgıtlarla son buldu. (DİHA)