HDP, DTK, DBP, KJA öncülüğünde 15 Temmuz
darbe girişimine ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride yönelik
Batman’da on binlerce yurttaş 16 Mayıs Şehir Stadyum önündeki meydana inerek,
“Her türlü darbeye karış çözüm radikal demokrasi” mesajı verdi. Yoğun
önlemlerin alındığı mitinge, aşırı sıcağa rağmen aldırış etmeden yurttaşların
kimi evlerin dam ve inşaatlardan mitingi izledi. Alana sığmayan halk sık sık,
“PKK halktır halk burada”, "Bijî serok Apo” sloganları attı. Büyük bir
coşkuyla miting alanında karşılanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı
Hatip Dicle, “Değerli anneler ve Agit halkımız” diyerek halkı selamladı.
Konuşmasına darbe girişimiyle ilgili
değerlendirme ile başlayan Dicle, "Kürt halkı 15 Temmuz darbe girişimine
asla onay vermedi. Vermeyecekler. Bundan sonra da vermeyecek. Şimdi düşünün,
Türkiye Avrupa Birliği'ni müzakere ediyor. Ve G-20 üyesidir. Ama Türkiye
darbelerden kurtulamamış. Türkiye muz cumhuriyeti. Ama bunun bir nedeni
Türkiye’de darbeler bitmiyor. Bunun ana sebebi şudur. Türkiye kuruluş sürecinde
içerisinde Kürtler, Türkler ittifak yapıp ülkeyi savundular. 19 Mayıs’ta
Mustafa Kemal, Kürtlerin bu direnişini gördü ve Erzurum kongresini yaptı. Bunun
üzerine TBMM’ye tüm haklar getirildi. Hatta parlamento, Mustafa Kemal o dönemki
konuşmalarında 'Türk ve Kürtler eşittir’ diyordu. TBMM bu ruhla oluştu. 1921
Anayasası ‘Türkiye halkı’ kavramı kullanıyor. Tüm toplumu kucaklıyordu. Ve 21
Anayasanın daha önemli bir önemi idari özerkliği vardı. Bunu resmi tarih
yazmaz. 22 Şubat 1922 Kürdistan özerklik yasası bile onaylandı. Ama gelin görün
ki, Lozan ve Cumhuriyet'in ilanından sonra tüm bu birleştirici ruh yok edilerek,
başta Kürtler olmak üzere Türkleştirme yöneldi. İşte darbelerin ilk kaynağı
budur. Halen bu anayasa tek tipçi ruhu taşıyor. İşte darbeleri doğuran budur.
Eğer Türkiye bundan sonrada bu inkarcı tek tipçi otoriter cumhuriyetten
kurtulamasa bu darbelerden bitmez. Bunun çaresi demokrasidir" dedi.
'DOLMABAHÇE MUTABAKATI DARBE VE İNKAR
SÜRECİNE SON VERMEK DEMEKTİ'
PKK Lideri Abdullah Öcalan Türkiye ve
Ortadoğu'daki sorunlar üzerine yaptığı değerlendirmeler ile tecrit koşullarına
da geniş yer ayıran Dicle, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan’a buradan selam
gönderiyoruz. Sayın Öcalan, bu Türkiye’nin kronik hastalığına çare olarak,
sürdürdüğü görüşmeler, Dolmabahçe Mutabakatı başladı. Mutabakatı, demokratik
bir cumhuriyeti halkla birlikte yapmak ve artık darbe ve inkar sürecine son
vermekti. Türkiye'de demokrasiye ihtiyacı olan herkesin taleplerini
karşılayacaktı. Bugünkü Cumhurbaşkanı, ‘Darbecilere bilmeden destek oldum.
Allah affetsin’ dedi. Bu Allah ile kul arasında, karışmayız. Ama millet onu
affetmez. Çünkü uyarılmıştı. Sayın Öcalan’a şahidiz, görüşmelerin çoğunda
Fethullahçıların devlette nasıl örgütlendiğin defalarca söyledi."
'AKP'DEN CESARET ALDILAR'
Öcalan'ın, Gülen cemaati ile ilgili
yaptığı değerlendirmeleri de aktaran Dicle, "Bakın, bu Fethullahçılar
denen cemaat, 1965'ten beri Türkiye Cumhuriyeti'nde, devlet içinde örgütlenen
bir yapı. Sayın Öcalan onları NATO Gladyosu'nun uzantısı diye tanımlıyordu.
Bunlar 80 darbesi sonrası İslami kesimlerle 12 Eylül desteği veren guruptu.
Bunlar 12 Eylül'ü alkışlıyorlardı. Ama şu bir gerçek, en büyük, en köklü
örgütlenmelerini AKP döneminde yaptılar. Hatırlayın, 17 Aralık süreci başlarken
bugünün cumhurbaşkanı, ‘Ne istediniz de vermedik’ demişti. İşte bu vahşi
darbenin girişinde, böyle cesaret aldılar. Bunun için bu tarihi biz
unutturmayız. Bakın Oslo sürecini bozan da onlar. KCK operasyonlarında,
binlerce insanı içeriye tıkayan hakimler, şuanda darbeci. Allah aşkına bunlar
AKP döneminde olmadı mı? AKP bunlar destek vermedi mi? O dönemin başbakanı
demedi mi, ‘Ben bu davanın savcısıyım’ diye. E şimdi ne oldu? Şimdi bu darbeyi
görünce 'Onları Allah'a havale ediyorum' diyor" ifadelerini kullandı.
‘ÖCALAN'LA AİLESİ VEYA BAĞIMSIZ BİR
HEYET GÖRÜŞSÜN HALKI BİLGİLENDİRSİN'
Öcalan'dan haber alınamadığına değinen
Dilce, "Sayın Öcalan haber alamıyoruz. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'nın can
güvenliğinin kalmadığı bir süreçte, İmralı’nın dış güvenliğinden sorumlu olan
komutan ‘darbeci’ diye tutuklanmışken, ailesi gibi hepimiz Sayın Öcalan’ın
sağlığından endişeliyiz. Bu endişeyi seslendiriyoruz. Diyoruz; Sayın Öcalan’ın
sağlığı ve güvenliği konusundan ya ailesi ya da bağımsız bir heyet, bu halka
bir haber versin. Kürt halkının bir yere kadar sabrı var. Kürt halkı,
milyonlarca imzalı belgelerle Öcalan’ı stratejik önder ilan etmiştir. Bu halkın
buna hakkı vardır. Onun için, her yerde, Sayın Öcalan'a sahip çıkmak
zorundayız. Halk ve siyasetçiler bunu yapmak zorundayız. Halkımızın nöbet
eylemini önemini belirtmek istiyorum" diye konuştu.
BALUKEN'DEN MEHMET TUNÇ VURGUSU
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de
alanda yer bırakmayan Êlih halkına, “Bu irade karşısında kullanacak kelime
bulamıyoruz. Biz şahidiz ki tüm halkımız şahit ki, sizin bu iradenizi kırmak
için zulüm yapanlar, bir kez daha bu halkın önünde diz çöktüreceklerini anladı”
dedi. Êlih'te her köşe başında konumlandırılan “kontralar” üzerinden cinayet
işleyenleri çok iyi bildiklerini ifade eden Baluken, “Şimdi, bu tarihi
duruşunun ne anlama geldiğini bilmeyenler, Kürdistan kentlerinde aynı kirli
politikalarını hayata geçirdiler. Nusaybin’de, Şırnak’ta, Gever’de, Lice’de
bunların ne yaptığını gördük. Gençlerimizi katlederek bu halkın iradesini
kırmaya çalıştılar. Ama Kürt halkının yiğit evladı Mehmet Tunç şunu dedi;
‘Canımızı feda ediyoruz, asla teslim olmadık halkımız bizimle gurur duysun’
demiştir. Şimdi, bunu bilmeyenler, ücretsiz taşıma ve sahte mitinglerle, iş
vaatleriyle bizim mitingleri kıyaslama gafletinde bulunuyorlar" vurgusu
yaptı.
‘YENİKAPI’DAN BATMAN’I İZLESİNLER’
Erdoğan öncülüğünde, AKP, CHP ve MHP ile
90'ların kontra örgütlenmelerinin sorumlusu Tansu Çiller ve Mehmet Ağar gibi
isimlerin katılımıyla İstanbul'da düzenlenen miting hakkında da konuşan
Baluken, "Biz trilyonlarla miting yapmıyoruz. Bizim şehitlerimiz ve
şerefimiz var. Çok şükür ki, Batman halkı, bu güne kadar bu onurlu
mücadelesinde asla diz çökmeyerek tüm Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’nun onuru
olmuştur. Sizinle onur duyuyoruz. Şimdi, Yenikapı’da bir araya gelenler, şöyle
bir kameradan bakıp Batman'ı izlesinler. Hani, o tekleyen partiler var ya
bunlar bugüne kadar ‘tek devlet’, ‘tek millet’ diyorlar, şimdi de bir
diktatörün peşindeler saf tutuyorlar. Ama birbirlerinde farklı değiller.
Bunlar, öyle yeni bir araya gelmiş de değiller. Darbe girişimi ardından
biraraya gelmediler. Biz biliyoruz Kürdistan’da yürütülen savaşla bu partiler
bir aradaydı. Bunların birlikteliği Cizre’de Kürt halkına dayattığı
katliamlarla bu partiler birlikteliğin ortaya koydu. Darbe girişimi ardından,
Tayip Erdoğan bir darbeden çıkmış edasıyla ‘kahraman’ ilan ediliyor.
İnsaf!"
TUNCEL: BU YOLDA DEVAM EDERSENİZ...
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş
Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise konuşmasına, "Başkana özgürlük demek için
buradayız" diye başladı. Tuncel, konuşmasının devamında, “Orası sadece
dolgu alanı oldu. İşte Batman, işte gerçek kitle. Milli cephe oluşturanlar, bu
ülkede darbelere zemin olanlardır. Kürt halkını yok sayanlardır. İşte biz
buradan bir kez daha diyoruz bu yolda devam ederseniz, Türkiye’nin krizini
derinleştirirsiniz" vurgusu yaptı.
Türkiye’de demokrasinin oturmasının tek
yolunun Kürt halkının özgürlüğü olduğunu kaydeden Tuncel, " DBP olarak,
Kürt özgürlük mücadelesini yükseltmek için buradayız. Kürdistan’da barış yoksa
Türkiye’de de barış yoktur. Yeni bir Türkiye inşa etmek Kürtleri yok saymakla
mümkün değildir. Yapılması gereken tek şey Kürt halkının özgürlüğü ve Kürt
halkı önderini özgürlüğüne kavuşturmaktadır. Kürt halkına faşizmi dayatanlar
bilsin ki Kürt halkı direnerek bunu yapmış işte Minbiç özgürlüğüne kavuşuyor.
İşte Kobanê. İşte Kürdistan’ı özgürlüğe kavuşturma zamanıdır" dedi.
‘HER TÜRLÜ ZULMÜN KARŞISINDA DURACAĞIZ’
"Yapılması gereken yönümüzü
Ankara’ya değil Kürdistan’a dönmektir" diyen Tuncel. Kürdistan ulusal
mücadelesini vererek, yeni bir yaşamı inşa edeceklerini söyledi. Tuncel, şöyle
devam etti: "Her türlü zulmün karşısında duracağız. Kürdistan’ın tüm
kentlerini yerle bir ettiler. Buradan diyoruz ki, bize yaptıklarınızı
unutmayız. Buralarda direniş bize yol gösteriyor. Selam olsun yarınımız için
mücadele edenlere. Sevgili arkadaşlar, Türkiye'de kriz geçmiş değil. AKP, CHP
ve MHP Türkiye'yi krize gömüyor. Şimdi, Başkan Apo’nun yoldaşları, Türkiye’nin
geleceğini karanlığa gömenlere karşı özgürlük meşalesini yakmışlar. Ortadoğu
halklarının geleceği için, o hücresinde mücadele eden müzakere masasında halen
barışta ısrar eden başkan Apo’ya Batman’dan bir selam gönderiyoruz. Hakikat
Kürdistan’da gizlidir. Bu hakikati görmeyenlere, sonun iyi olmayacağını
söyleyelim. 'O saraya gitmeyiz' diyen CHP, soldan destekçisi oldular. Bu Tayyip
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu Alevi kimliğinden dolayı yuhalatmışlardı. Onların yolu
açık olsun, şimdi bizim zamanımız, serkeftin hevalno."
Konuşmaların ardından miting slogan ve
zılgıtlarla son buldu. (DİHA)