Ergenlik, insanın yaşamı boyunca geçirmiş olduğu gelişim ve değişim sürecinin en önemli evresini oluşturur. Çocukluktan erişkinliğe geçiş olan ergenlik, bireyde gözlenebilen hızlı ve sürekli bir gelişimi ifade eder. Ergenlik dönemi genelde 11–19 yaş arası dönemle ifade edilir. Bazı kişiler, ergenlik döneminin özelliklerini 20 ya da daha ileri yaşlarda da göstermeye devam edebilirler.
Ergenlik dönemi, bireyin kimlik oluşturmaya başladığı dönemdir. Ergen bu dönemde kişilik arayışı içindedir. Aileden bağımsız olma düşüncesinin, yetişkinlerden bağımsız olma, kendi duygusal özerkliğini elde etme çabasının kazanıldığı dönemdir. Ergen için grubun beğenisini kazanmak önemlidir. Özellikle karşı cins tarafından beğenilmek ister. Bu nedenle ilgi çekmek ister. Ergen bencildir hem de fedakârdır. Olgunlukla çocukluk arasında gidip gelirler. Karamsar, dağınık ve düzensizdirler. Ev dışında daha fazla zaman geçirmeye çalışırlar. Bir lidere körü körüne boyun eğerken diğer yandan yetişkinlere isyan ederler.
Bu dönem, bireyin cinsel rolünü kabullenme ve bu role uygun davranışlar geliştirdiği dönmedir. Aynı zamanda üreme yeteneğinin geliştiği, kızlarda adet görme olayının görülmeye başlandığı dönemdir. Bu nedenle ergenler, cinsellik ve karşı cins hakkında fazla konuşmak isterler. Özellikle kızlarda romantik aşklara ilgi artar. Cinsellik konusunda kafalarında fazlaca soru işaretleri vardır. Bu soruların doğruca yanıtlanması onlar açısından fazlaca önemlidir. Aksi durumda cinsellik açısında istenmeyen davranışlar görülebilinir. Kızlar cinsel tatmini, doyurulması gereken duygular, kendine saygı ve güven gibi ihtiyaçların yanında ikinci sırada görme eğilimindedirler. Bu nedenle de ilişkilerinde daha büyük olasılıkla cinsellikten kaçınırlar. Kızların cinsellikten kaçınmasında önemli etkenlerden biri de kültürel değerlerdir.
Bu dönemde bireyde hızlı büyüme gözlenir. Bu hızlı büyümeden kaynaklı görülen değişimlerden ötürü birey şaşkınlık yaşayabilir. Birey bedeninin farkına varmaya başlar, iştahı artar, sürekli açlık hisseder, önceki döneme göre fazla uyur. Bireyde deri problemleri görülmeye başlar. Örneğin: yüzde sivilceler oluşur.
Başarı ergenlik döneminde düşebilir. Birey ders çalışmak için gerekli motivasyonu sağlayamadığı için, dağılan bilgiyi toparlayamamaktadır. Oysa birey kendisi için önemli olan TEOG, YGS, LYS sınavlarına bu dönemde hazırlanmaktadır. Ergen, öğretmenlerde kişilik ve bilgi birikimine dikkat eder. Özellikle öğretmenler tarafından anlaşılmak istenirler. Ders dinlerken hayallere dalabilirler. Öğretmenler tarafından kırılmadan, azarlanmadan sınıf içinde dikkatlerinin çekilmesini isterler.
Bu fırtınalı dönemde çoğunlukla aileler çocuklarına nasıl davranacaklarını bilmezler. Bu dönemde ailelerin oldukça soğukkanlı ve sakin olması gerekir. Çocuklar aileye karşı isyankâr olabilirler. Ergenin isyankâr tavırlarına karşı hükmedici tavırlardan uzak durmalıdırlar. Aileler bu dönemde çocukluk döneminde davrandıkları gibi çocuklarına davranırlar. Oysa onun büyüdüğünü kabul etmelidirler. Ergene karşı tutarlı davranışlar sergilemeye özen göstermelidirler. Sıkıcı, öğüt veren konuşmalardan kaçınmalı, çocuklarının söylediklerini anlamaya çalışmalı, iyi bir dinleyici olmalıdırlar. Çocuklarıyla aralarındaki problemleri çözmek için yer ve zaman ayırmalıdırlar.
Görüldüğü gibi ergeni anlamak ve O’na gerektiği şekilde yaklaşmak, hem ergen için hem de ebeveynler için bu fırtınalı dönemin en az sorunla atlatılması için yeterlidir.
Sosyolog-Rehberlik Ve Aile Danışmanlığı Uzmanı
Arslan ÖZDEMİR