Hayır ve Ötesi, Yüksek Seçim Kurulu
(YSK)’nun “Mühürsüz oylar geçerli sayılır” kararıyla üzerine gölge düşen 16
Nisan’daki “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Anayasa Değişikliği”
referandumuyla ilgili raporunu, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısıyla
kamuoyuna açıkladı.
Hayır ve Ötesi’nin raporunda, çok sayıda
usulsüzlük tespit edildiğine değinilirken, 16 Nisan’da düzenlenen referandumun
iptal edilmesi istendi. Raporda, tüm oyların ‘Evet’ çıktığı sandıklarda ölü
seçmenlerin tespit edildiği belirtilirken, 12 Eylül 2010’da yapılan anayasa
değişikliği referandumunda Fethullah Gülen’in “İmkân olsa ölülere bile ‘Evet’
oyu verdirilmeli” sözlerine atıf yapılarak, “Mezardan ölüleri kaldırıp oy
kullandırma, bu referandumda gerçekleştirilmiştir” denildi.
Hayır ve Ötesi’nin TMMOB Makine
Mühendisleri Odası’nda düzenlediği toplantıda 16 Nisan’daki referanduma ilişkin
tespit ettiği usulsüzlüklerden öne çıkanlar şöyle:
961 sandıktan yüzde 100 ‘Evet’ çıktı
-YSK verilerine, aşağıda örnekleri de
verilen, başta Şanlıurfa’nın Akçakale, Viranşehir, Hilvan ve Muş’un Hasköy,
Yozgat’ın Çekerek ilçeleriyle, Sakarya’nın Akyazı ilçesi olmak üzere; 961 adet
seçmen sandığında kullanılan oyların tamamı, yani yüzde 100’ü EVET mühürlü
olup, HAYIR mühürlü oy adet ve yüzde olarak SIFIR’dır.
-7 bin 48 adet seçmen sandığında,
kullanılan oy sayısının ilgili sandıktaki seçmen sayısına eşit olduğu veya
sandık görevlileri de dikkate alındığında, seçmen sayısı ve sandık görevlileri
toplam sayısından da fazla olduğu tespit edilmiştir. Dahası, bu sandıklardan 2
bin 397’sinde seçmen sayısından fazla oy kullanılmıştır.
Söz konusu sandıklarda kullanılan
oyların toplamı 1 milyon 672 bin 249’dur. Bu oyların yüzde 60,7’si “EVET”
olarak gerçekleşmiştir.
Blok oy kullanımına ilişkin önceki
tespitler de dikkate alındığında, oy kullanmaya gelmeyen seçmenler adına
bilahare “EVET” yönünde oy kullanılmış olabileceği şüphesi; söz konusu 7 bin 48
adet sandık için ihmal edilmemesi gereken ve detaylı soruşturmaya muhtaç bir
olasılık olarak değerlendirilmektedir.
Toplam 1 milyon 672 bin 249 kişiden
hiçbirinin seçmen listelerinin kesinleştiği 10 Mart 2017 tarihinden itibaren
hayatını kaybetmemiş olması, er/erbaş olarak silah altında bulunmuyor olması
mümkün değildir.
Nitekim, Şanlıurfa’nın Eyyübiye
ilçesinde 2179 no’lu sandıkta kayıtlı E.E. isimli, 01.01.1942 doğum tarihli
yurttaşımızın 31 Mart 2017 tarihinde hayatını kaybettiği tespit edilmiştir.
Dar bir örneklem üzerinden, çok kısa bir
süre zarfında ve nüfus bilgilerini edinmemizin mümkün olmadığı koşullarda
ulaştığımız bu bilgi, ortada araştırılması gereken çok sayıda vaka olduğunu
düşündürmektedir.
-1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde, ihmal
edilemeyecek derecede muhalefet partisi seçmenine sahip olduğu anlaşılan; ancak
16 Nisan 2017 Referandumunda yüzde 95 oranında EVET oyunun çıktığı sandıklar
tespit edilmiş olup bir önceki seçimlerdeki oy verme davranışı ile
karşılaştırmalar yapılmıştır.
Aşağıda sunulan karşılaştırma
verilerinden de anlaşılacağı üzere, seçim sonuçlarını temelden etkileyebilecek
tutarsızlıkların olduğu bu durum, oy pusulaların mühürlü/mühürsüz oluşunun çok
ötesinde bir vehamete işaret etmektedir.
Referandumun meşruiyetini yitirdiğinin
belirtildiği açıklamada, yurtdışında kurulan 472 numaralı sandıkta,
referandumla ilgili tartışmaları alevlendiren “Mühürsüz oylar geçerli sayılır”
kararının aksinin uygulandığı hatırlatıldı. Yurtdışında kurulan 472 numaralı
sandıkta, mühürsüz oy kullanılması nedeniyle AKP tarafından yapılan itiraz
kabul edilerek, oylar YSK tarafından iptal edilmişti.
111 oy uzun namlulu silah gölgesinde yok
oldu!
Referandumda, “Gizli oy açık sayım”
ilkesinin de iptal edildiğine dikkat çekilirken, Muş’un Hasköy ilçesi Dağdibi
köyünde Rıdvan Işık isimli şahsın sandık görevlisi olmasına rağmen seçime uzun
namlulu silahla katılmasına değinildi. Uzun namlulu silahla sandık görevlisi
olarak görev yapan Rıdvan Işık’ın bulunduğu sandıktan, 1 Kasım seçimlerinde
‘Hayır’ cephesinde yer alan HDP ve CHP’nin 111 oy almasına karşın referandumda
kullanılan 292 oydan 290’ının ‘Evet’ olduğu belirtildi.
Anadolu Ajansı’nın da referandumda
manipulatif oranlar açıkladığına değinilirken, raporun sonuç kısmında şu
ifadelere yer verildi:
“Mühürsüz pusulalar konusuna bahis 2,5
milyon oya ana muhalefet partisinin itirazı YSK tarafından reddedilmiştir.
Başlı başına bu durum bile referandumun iptali noktasında yeterli sayılması
gerekirken yukarıda bildirdiğimiz diğer vakalarla birlikte ele alındığında 16
Nisan 2017 tarihli halk oylamasının geçersiz sayılması her türlü hukuk
zemininde kaçınılmazdır.
“16 Nisan 2017 tarihli anayasa
referandumu, tüm ülkede iktidar partisi ve Yüksek Seçim Kurulu marifetiyle
baştan aşağı tezgahlanmış, tarihin en büyük seçim hilesiyle
gerçekleştirilmiştir.
„Ülkemizde demokrasinin temel
taşlarından biri olarak kabul edilen seçimlerin ve halk oylamalarının her türlü
şaibeden ve şüpheden arındırılmış olarak, tam sandık güvenliği ile
gerçekleştirilmesi tüm yurttaşların hakkıdır.
“Bu hakkın tesis edilemediği açıkça
görülmekte olup Referandumun iptal edilmesi ve yenilenmesi haklı bir talep
olarak ortaya çıkmaktadır.
“Tüm ülkede, binlerce gönüllü ile
yaptığımız sandık güvenliği çalışmasının işaret ettiği sonuç budur.”