Sincan 1 No’lu F Tipi’ndeki tutuklular TKİP davası sanığı Onur Kara, MKP davası sanığı Baran Onur Doğan ve Kurtuluş Derman, cezaevi idaresinin odaya astığı panoyu kırdıkları gerekçesiyle 1’er yıl hapis cezasına mahkûm edildiler. Şartlı tahliyeyi de yakacak kararın gerekçesi ise zararın karşılanmamış olması. Kara’nın avukatı Zeycan Balcı, “Müvekkilim zararı karşılamayı kabul ettiği halde, ‘zarar karşılanmadı’ denilerek hapis cezası veriliyor” dedi.
İddianamede 3 tutuklunun, odalarındaki panoyu kırıp çöpe attıkları ve hasar bedelini karşılamak istemedikleri öne sürülerek, “Kamu malına zarar vermek” suçundan cezalandırılmaları istendi. Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava 23 Mart’ta sonuçlandı. Karar oturumunda savunma yapan Onur Kara, “Panodaki resimlerimizi, arkadaşlarımızın fotoğraflarını, gazete kupürleri gibi şeyleri yırtarak arama adı altında aldılar. İtiş kakış sırasında pano kırılmış oldu. 15 TL’lik zararı gidereceğim. Bana süre verilsin” dedi. Kurtuluş Derman ise “Panoya ne asılması gerektiğine bizler karar vermeliyiz. Hapishane idaresi buna tepki göstererek panoya saldırmıştır” diye konuştu. Baran Onur Doğan ise “Hücrede parçalayacak bir şey bulamadıkları zaman bizlere fiili müdahalede bulunuyorlar. Hapishanede denetimlerden geçen, ailemizin gönderdiği fotoğraflar, arkadaşlarımızın ve ünlü şairlerin fotoğraflarını asarız panoya. İki günde bir gelip panodakileri yere atıyorlardı. En son almaya çalışıyorlardı vermiyorduk. O hengâme sırasında pano söküldü gitti. Suç duyurusunda bulunduk ama bize dava açıldı.” Mahkeme kararında, cezaevi idaresinin disiplin kararını delil olarak kabul etti. Savunmaları ise dikkate almadı. Kararda, sanıkların panoyu elleriyle vurarak kırdıkları, suçu fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirdikleri ifade edildi. Takdir indirimi uygulamayan yargıç, hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.
Hukuksuzluk
Avukat Balcı, kararı gazetemize değerlendirdi: “Duruşmaya gittik. ‘Hâkim yok, duruşma olmayacak’ dediler. Mazeret koyduk, adliyeden ayrıldık. Arkamızdan duruşma yapmışlar. Karar ne hukuki ne vicdani. Mahkeme, Onur Kara’ya paranın ödenmesi için süre vermeliydi. Panoyu kimin kırdığı belli değil. Bu ceza yüzünden, yargılandıkları davada hüküm giyerlerse, şartlı salıvermeden artık yararlanamayacaklar. İtiraz edeceğiz.”
İnfaz yakma keyfiyeti
İnsan hakları aktivisti avukat Gülizar Tuncer, cezaevlerinde disiplin cezaları ve sonrasında verilen hapis cezalarıyla, tutuklu ve hükümlülerin hem özgürlüklerinden yoksun bırakıldıklarını hem de onur kırıcı bir cezalandırma yöntemiyle karşı karşıya kaldıklarını anlattı. Tuncer, yaşananları şöyle özetledi: “Şartlı tahliye süresinde içerden çıkamıyorlar. İnfaz Yasası’na göre cezanın 4’te 3’ünü yatacak bir mahpus, üç kez hücre cezası alırsa, tamamını yatıyor. Ayrıca, görüş yasakları, havalandırma yasakları söz konusu. Kişinin ailesini 6 yıl boyunca göremediği oluyor. Tutuklular için, diyelim ki mahkeme tahliye kararı verdi. Cezaevi bir dosya hazırlıyor, ‘iyi halli değil’ diye. 3 ay daha cezaevinde tutuluyorsun.