
Zeytinburnu, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Avcılar ve Bakırköy belediyelerinde
800’ün üzerinde kadrolu işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmelerine
başlayan Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikasının İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı
Erol Özdemir AKP’li belediyelerde kadroya geçirilen taşeron işçilerin patronlar
eliyle Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’e yönlendirildiğini söyledi. Genel-İş İstanbul
2 No’lu Şube yöneticilerine çağrıda bulunan Özdemir, “Genel-İş Sendikası bizim
rakibimiz olmamalı. Bulunduğu yerde örgütlenmeli. Eğer istiyorlarsa biz onlara
her türlü katkı sunmaya hazırız. Ama gelip bizim işyerlerimize karışmasınlar.
Bunları bizzat yöneticilere söylediğim için sizin aracılığınızla da çağrıda
bulunmak istiyorum. Hak-İş’e karşı güç birliği yapmak zorundayız” dedi.
‘TAM BİR KADRODAN SÖZ EDEMEYİZ’
KHK ile çıkarılan kadro düzenlemesinin bugünkü düzenlemeden daha ileri bir
düzenleme olduğunu, ancak yerellerde, mahalli idarelerde, belediyelerde tam bir
kadrodan söz edilemeyeceğini belirten Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı
Erol Özdemir “Örgütlenmenin önünde engel yok ama toplusözleşme, toplu pazarlık
yapmanın önünde engel var. Taşeron çalışanların olduğu çok az yerde bağıtlanmış
sözleşmeler var. Süren sözleşmeler var. Yüksek Hakem Kuruluna giden
toplusözleşmeler var. Dolayısıyla da eğer 2 Nisan’dan önce bağıtlanmış bir
sözleşme varsa, yürürlük süresince devam edecek. Ama ondan sonra yeni bir süreç
başlayacak. Bu sorunlar 2019 yılının yarısından itibaren ancak aşılabilecek”
dedi.
Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir
HAK-İŞ’E YÖNLENDİRME VAR
AKP’li belediyelerde patronların, işçileri Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’e
yönlendirdiğini ifade eden Özdemir şunları söyledi: “Bugün gerek asgari ücret
gerekse Kamu Personeli Protokolü sözleşmesini yapma yetkisini Hak-İş’in elde
etmesini sağlamaya çalışıyor Hükümet. Burada Hak-İş’in büyütülmesi
amaçlanmakta. Burada da takdir edersiniz ki Hak-İş mevcut iktidar AK Parti’nin
arka bahçesi. Adı sendika ama işçilere sağlayacağı, verebileceği bir şey yok.
Bu kanıtlanmış, gözüken bir şey. Böylece Hükümet hem istediği düzeyde
sözleşmeler çıkaracak hem de Avrupa Birliğine burada sendika var, toplu
pazarlık süreci şeffaf bir şekilde işliyor görünümü vermeye çalışıyorlar” diye
konuştu.
‘İRADENİZİ İŞVERENE TESLİM ETMEYİN’
Patronlar eliyle büyütülmeye çalışılan sendikaların işçilere verebileceği
bir şey olmadığını dile getiren Özdemir, “İşçiler burada özgür iradelerini
kullanarak kendi iradeleriyle kendilerine yakın buldukları, işçilerden yana
sokakta olan sendikaları tercih etmeleri gerekir. Aksi halde işverenlerin
kendilerine bugün reva gördükleri yarın da sendikaları aracılığı ile reva
görülecek. Yani biz işçilerin özgür iradelerini işverenlere teslim etmemeleri
gerektiği noktasında çağrıda bulunmak istiyoruz” dedi.
Taşeron işçileri örgütleme noktasında şube olarak ilklerden olduklarını
söyleyen Özdemir şöyle devam etti: “2013 yılında Avcılarda Fen İşleri
Müdürlüğünde çalışan taşeron işçileri örgütledik, Yüksek Hakem Kuruluyla
sözleşmeyi bitirdik. Ve alacaklarını dava yoluyla bir kısmını tahsil ettik, bir
kısmı da icra yoluyla devam ediyor. Yine Bakırköy Belediyesinde BUYAŞ
işçilerini örgütledik, 29 gün grevde kaldık. Bu grevde birebir sonuç elde etmesek
bile kurallı çalışma noktasında çok büyük kazanım elde ettik. Büyük bir deneyim
oldu. Öte yandan 2015 yılında Avcılar Belediyesi taşeron işçilerini örgütledik.
Fen İşleri Müdürlüğü de dahil 300’ün üzerinde arkadaşımızı işten attılar. 7
aylık bir direniş süreci yürüttük ve arkadaşlarımızı işe döndürdük. Bu
arkadaşlarımızın bugün yine Yüksek Hakem Kurulunda sözleşmeleri devam ediyor.”
‘GENEL-İŞ BİZİM RAKİBİMİZ OLMAMALI’
Örgütlü oldukları Bakırköy ve Avcılar belediyelerinde Genel-İş’in
örgütlenmesini doğru bulmadıklarını ifade eden Özdemir, “Özellikle AK Partili
belediyelerde bizim örgütlü olduğumuz işyerleri de var, Genel-İş’in örgütlü
olduğu yerler de var. Biz sınıf dayanışması adına şu çağrıyı yapıyoruz.
Genel-İş Sendikası bizim rakibimiz olmamalı. Bulunduğu yerde örgütlenmeli. Eğer
istiyorlarsa biz onlara her türlü katkı sunmaya hazırız. Elbette ki da bizim
olduğumuz yerlerde onlardan katkı isteriz. Ama gelip bizim işyerlerimize
karışmasınlar. Bunları bizzat yöneticilere söylediğim için sizler aracılığı ile
bir kere daha çağrıda bulunmak istiyorum. Bulundukları yerlerde sarı sendika
Hak-İş’e karşı güç birliği yapmak zorundayız.”
‘TÜRK-İŞ’İ ARAR NOKTAYA GELİRİZ’
İşçilerin Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş’e üye olmak istemediğini söyleyen
Özdemir, “İşçiler Hak-İş’i biliyor. ‘Ben AK Parti’ye oy verdim ama AK Parti’nin
sendikasına üye olmak istemiyorum’ diyor. Ben inanıyorum ki bu yönüyle ilgili
güçlerimizi birleştirdiğimizde buralara dair de çıkış yolları bulabiliriz.
Sınıf derdi olan insanların yapması gerekenin bu olduğunu ve buradan büyümenin
yollarını aramak gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde biz birbirimizle
uğraşırken bugün beğenmediğimiz Türk-İş’i arar noktaya geliriz” diye konuştu.
5 İLÇEDE GÖRÜŞMELER BAŞLADI
Zeytinburnu Belediyesinde 50, Gaziosmanpaşa Belediyesinde 116, Sultangazi
Belediyesinde 98, Avcılar Belediyesinde 40 ve Bakırköy Belediyesinde yaklaşık
500 işçiyi ilgilendiren toplusözleşme görüşmeleri başladı. Sözleşmenin
2018-2020 yıllarını kapsayacağını ve 1 Mart itibariyle yürürlüğe gireceğini
söyleyen Özdemir, “4 kişinin geçinebileceği rakam olarak TÜİK’in ve
sendikaların açıkladığı rakamlar var. Şu aşamada Türk-İş’in açıkladığı
yoksulluk rakamı 5 bin 238 lira. Birçok belediyemizde bu hedefi tutturmuşuz,
hatta bazı belediyelerimizde özellikle CHP’li belediyelerde bunu aşmışız.
Şubemize bağlı AK Parti’li belediyelerde de bu rakamlar civarında rakamlar elde
etmişiz. Şimdiki hedefimiz hem bu rakamları aşmak hem de kurallı çalışmayı
sağlamak.”
Vedat YALVAÇ
Evrensel