
Dünyadaki tüm araştırmacıların yalnızca yüzde 28’i kadın. 1903’te ödül alan
Marie Curie’den bu yana yalnızca 17 kadın fizik, kimya veya tıp alanında Nobel
Ödülü alırken bu sayı erkeklerde 572.
STEM (Fen Bilimleri, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik eğitimi)
katılımındaki cinsiyet farkı, ortaöğretimin başlarında daha belirgin hale
geliyor. Birçok durumda kızlar, yaşları ilerledikçe erkeklere nazaran STEM
konularına ilgi duymamaya başlıyor.
Cumhuriyetin aktardığı habere göre, “Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız
Çocukları Günü”, kadınların ve genç kızların, bilim, teknoloji, mühendislik ve
matematik eğitimi ve araştırma faaliyetlerine her düzeydeki katılımlarını
teşvik etmek amacıyla 11 Şubat 2015 tarihinde ilan edilmişti. Bugün üçüncüsü
kutlanacak bu özel günde, kadınların bilimle ilişkisi üzerine bazı veriler
şöyle:
* Erkeklerin mühendislik, üretim ve inşaatı seçme eğilimi kadınlardan iki
kat daha fazlayken, kadınların bir eğitim derecesinin peşinden koşma olasılığı
da iki kat fazla.
* Bazı ülkeler ve alanlarda, kadın mezunların fazla veya yetersiz temsili
özellikle belirgin durumda. Örneğin, 2012’de mühendislik, üretim ve inşaat
alanında, kadınlar Almanya (%18), Macaristan (%22), Avusturya (%23), Çek
Cumhuriyeti (%23), İrlanda (%24) ve İsviçre’deki (%24) doktora mezunlarının
çeyreğinden daha azını oluşturdu.
* 2002 ile 2012 arasında, bilimin alt alanlarında ve mühendislikteki kadın
mezunların sayısı, erkeklerin sayısından genel olarak daha hızlı bir oranda
arttı. Ancak, 2002 ile 2012 arasında kadınların varlığının en çabuk arttığı
alanlar (programlama, mühendislik ve mühendislik işleri) aynı zamanda
kadınların en düşük tabandan başladıklarıydı.
* Avrupa ve diğer gelişmiş ekonomilerde, üniversite ve okul
hiyerarşilerinde cinsiyet ayrımı bulguları gözlemleniyor. AB ülkelerinde
üniversite mezunlarının %59’u kadın olduğu halde, kadınlar üniversitelerdeki
öğretim görevlilerinin yalnızca %18’ini oluşturuyor.
* Yükseköğrenim seviyesine sahip kadınlar, toplam çalışan nüfusa (%46) göre
iş bulmak konusunda daha başarılı olma eğilimindeler. Ancak, daha uzmanlaşmış
bilim insanları ve mühendisler kategorisinde eşitsizlikler sürüyor; burada
kadınlar çalışanların yalnızca %40’ını oluşturuyor. Bu durum, master seviyesi
üstündeki lisansüstünde, bilim, matematik ve mühendislik alanlarında kadınların
yetersiz temsil edilmesiyle kısmen açıklanabilir.
* Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 ila 11 yaşlarında
kızlar ve erkekler STEM’le neredeyse aynı derecede ilgileniyor; Erkeklerin
%75’i ve kızların %72’si bilimde ilgi çekici şeyler öğrendiklerini aktarıyor.
18 yaşına gelindiğinde ise, ileri derece STEM eğitime katılım baz alınarak
yapılan ölçüme göre, bu oran erkekler için %33’e ve kızlar için %19’a düşüyor.
* İsveçli gençlerle yapılan uzun dönemli bir çalışmanın bulguları da,
çocukların kariyer isteklerinin çoğunlukla 13 yaşına kadar oluştuğunu ve o
yaştan sonra öğrencileri bilimle ilgilendirmenin gittikçe zorlaşacağını
gösteriyor.
* Dünya çapındaki yükseköğretimde bulunan kadın öğrenci nüfusunun yalnızca
yaklaşık %30’u STEM bağlantılı branşları seçiyor. Dallara göre de farklılıklar
gözlemleniyor.