
BİSAM'dan yapılan açıklamada,
"TÜFE’deki yıllık artış, işteki statüye göre, en yüksek ücretsiz aile
işçileri için gerçekleşti; ücretsiz aile işçilerinin enflasyonu yüzde 11.5
oldu" denildi ve şu değerlendirme yapıldı:
Mesleğe göre ise profesyonel meslek
grupları için yıllık enflasyon yüzde 11.8 olarak gerçekleşti. Enflasyon düzenli
ücretlilerde yıllık olarak yüzde 11 olarak hissedildi. Enflasyon toplumun her
kesimini yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıyor. Örneğin gıda
fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor. Nitekim farklı gelir
gruplarına ve statüye sahip olan kesimler, fiyat atışlarını farklı düzeylerde
hissediyor. Tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi açıklanıyor.
Bunun bir sonucu olarak yaşadığımız enflasyon resmi enflasyon ile uyumsuzluk
gösteriyor.
ENFLASYON EN FAZLA EMEKLİYİ VURDU
Ocak ayı enflasyonu grupların yaptıkları
harcamalara göre en fazla emekliyi etkilediği vurgulanan açıklamada,
"Emeklinin enflasyonu ocak ayında yüzde 1.33 oldu. En yoksul yüzde 20’lik
kesim ile çalışmayanlar enflasyonu yüzde 1.24 olarak hissetti. Bu veriler resmi
istatistiklere yansımadı" denildi.
BİSAM tarafından farklı gelir grupları
için yapılan enflasyon hesaplamasına göre, enflasyon çeşitli gelir ve tüketim
grupları için farklı sonuçlar yaratıyor.
Buna göre;
1) Ocak 2003-Ocak 2018 dönemleri
arasında genel TÜFE yüzde 249 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde
yüzde 278,
2) Yevmiyeli çalışanlar için yüzde 294,
3) Emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde
283,
4) Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik
kesiminde yüzde 289 oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde
273 olarak gerçekleşti.
BİSAM açıklamasında, "Enflasyon
hesaplaması yoksulu daha da yoksullaştırdı" denilerek şu verilere yer
verildi:
BİSAM Ocak 2003-Ocak 2018 dönemlerine
göre gizli yoksullaşma oranlarını da hesapladı. Gizli yoksullaşma genel
enflasyon rakamları ile farklı gelir gruplarının enflasyonlarının arasındaki
farktan kaynaklanan ve kayıtlara yansımayan yoksullaşma düzeyini ortaya
koyuyor. Buna göre son 15 yıllık dönemde (Ocak 2003-Ocak 2018) gizli
yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar; - - işteki duruma göre yüzde 13 ile
yevmiyeliler, temel gelir kaynağına göre yüzde 11.6 ile nitelik gerektirmeyen
işlerde çalışanlar oldu.
Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli
yoksullaşma, en yoksul yüzde 20 için yüzde 11.4 seviyesinde gerçekleşti.
"Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 6.8 oldu.
Aynı zamanda "enflasyon sepetinde
her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntemin" sonuçların güvenilirliği
açısından "soru işaretlerine neden olduğu" vurgulanan açıklamada,
"Dar gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın,
sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden
yaşanan tartışmaları artırmaktadır" denildi ve şu önerilere yer verildi:
1) Ücret artışlarında dar gelirlileri
dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.
2) Toplum tarafından yaygın olarak
kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda
etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik
gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler gelir
gruplarının tüketim ölçütleri üzerinden ele alınmalıdır.
3) Her türlü sübjektif müdahaleye açık
olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 3’er
yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir.
4) İstatistik konseyinin kapsamı
genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.
5) Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına
gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.
6) Enflasyon hesaplamasında araştırma
kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları
giderilmelidir.
BİSAM açıklamasına göre hesaplamalar;
- TÜİK Tüketim Harcamaları
İstatistikleri
- TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama
Gruplarına Göre Endeks Sonuçları
üzerinden, farklı harcama gruplarının
tüketim kalıpları dikkate alınarak,
enflasyon kalıpları oluşturuluyor, bu
kalıplar üzerinden farklı gruplara göre enflasyon verileri hesaplanıyor.
Gizli yoksullaşma oranı resmi TÜFE
verileri ile farklı gruplar için hesaplanmış enflasyon oranlarındaki fark
dikkate alınarak belirleniyor.