Ankara ve
çevre kentlerinde 1993-1996 yılları arasında 19 kişinin katledilmesine ilişkin
açılan ve kamuoyunda “Ankara JİTEM Davası” olarak bilinen davanın 23. duruşması,
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık ve mağdur avukatları
ile izleyiciler katıldı.
Sağlar: 3 parti genel başkanının kararıyla
bilgiler çıkarıldı
Mezopatamya Ajansı’nın haberine göre, kimlik
tespitinin ardından başlayan duruşmada, daha önce tanık olarak dinlenilmesine
karar verilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Fikri Sağlar
konuştu. Sağlar, Meclis Susurluk Komisyonu raporu ile 1997'de Başbakanlık
Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev yapan Kutlu Savaş tarafından hazırlanan
raporlarda faili meçhul cinayetlerle ilgili bilgilerin kapsamlı bir şekilde yer
aldığını hatırlattı. Ancak, Sağlar raporlardaki önemli bir kısım bilginin
dönemin koalisyon hükümetinde yer alan 3 partinin genel başkanlarının ortak
kararıyla "devlet sırrı" şeklinde tanımlanarak, rapordan
çıkarıldığını kaydetti.
Yılmaz ve Çiller’in dinlenmesi talep edildi
Sağlar, Kutlu Savaş tarafından hazırlanan
rapordan bir alıntı yaparak, "Devlete biat etmeyeceği anlaşılan kişinin
infaz edilmesi gerekir ve infaz edilmiştir" ifadelerinin geçtiğini
söyledi. Bunun üzerine mağdur avukatlarından Sertaç Ekinci, "İnfaz edilen
bu kişi kim?" diye sordu. Sağlar ise bunun raporun mahkemeye sunulması
durumunda ortaya çıkacağını; ancak şu an söyleyemeyeceğini belirtti. Söz konusu
şahsın bir matbaasının olduğunu ima etmesi üzerine Ekinci, "Bu kişi Behçet
Cantürk müdür?" diye sordu. Sağlar da "Evet" diyerek onayladı.
'Sıradan seri cinayetler davası değil’
Avukat Yusuf Alataş da, söz konusu davanın
sıradan bir seri cinayet davası olmadığına dikkat çekerek, "Devletin en
üst düzey yetkililerinin kararlarıyla işlenen 19 cinayet, bu dosyada
bulunmaktadır. Ancak yargılamaya bakıldığında yargılamanın amacı, gerçeğe
ulaşması olmasına rağmen ne yazık ki bu dava sürecinde adil bir yargılama
yapılmamıştır" ifadesini kullandı.
‘Sanıklar insanlığa karşı suçtan yargılansın’
Avukat Ekinci de dosyadaki sanıkların
"insanlığa karşı suç" işlediğini dile getirerek ek bir iddianamenin
tanzim edilmesini talep etti. Taleplerin ardından kararını açıklayan mahkeme
heyeti, daha önce Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı'ndan istenen raporun
beklenmesine ve raporun incelemesinin ardından eski başbakan Mesut Yılmaz'ın
dinlenmesi talebinin incelenmesine karar verdi
Avukatların ek iddianame tanzim edilmesi
talebini ise reddeden mahkeme, duruşmayı 4 Mayıs’a erteledi
Davanın geçmişi
Dava kapsamında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin,
Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet
Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir,
Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven
ve Muhsin Korman “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti
kapsamında insan öldürmek” suçlarından yargılanıyorlar.
Davanın maktulleri arasında yer alan ve Zorla
Kaybetmeler Veritabanı’nda yer verilen, zorla kaybedildiği doğrulanmış olan
isimler ise şöyle: “Namık Erdoğan, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan,
Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Yusuf Ekinci, Feyzi Aslan, Salih Aslan, Faik Candan
ve Abdulmecit Baskın.
22 Aralık 2017 tarihli duruşmada, Mesut Yılmaz,
Tansu Çiller ve eşi Özer Uçuran Çiller’in tanık olarak dinlenmesi talebi, 17
Haziran 2016 tarihli duruşmada ifade veren dönemin İçişleri Bakanı Nahit
Menteşe’nin beyanları kastedilerek, “Dönemlerinde işlenen cinayetlerin
faillerinden birebir haberdar olmayacaklarının açık olması, aradan geçen
zamanın dönemin İçişleri Bakanının dahi haberdar olmadığının mahkemece alınan
ifadesinde belirtmiş olması” gerekçesiyle reddedilmişti.