
İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Başka bir kente yerleşen M.B., sanık polisin 'zincirleme şekilde nitelikli
cinsel istismar' suçundan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın
yarın görülecek duruşmasına katılmak üzere Mardin'e geldi ve evine geçti. Bugün
avukatı ile görüşmek üzere sözleşen M.B., psikoloğunu arayarak canına
kıyacağını söyledi. Uzun süre telefonuna ulaşılamayan M.B.'nin arkadaşları
durumu polise bildirdi. M.B.'nin evine giden polis ekipleri, uzun süre zili
çalmalarına rağmen cevap alamayınca, kapıyı kırarak içeri girdi. Eve giren
polis ekipleri, M.B.'yi baygın halde buldu. Ambulansla Mardin Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan ve bilinci kapalı olan M.B. tedaviye alındı.
Doktorların müdahalesinin ardından M.B.'nin bilincinin açıldığı, tedavisinin
sürdüğü bildirildi.
SAVCI: POLİSLER YANLIŞ İFADE VERMESİ İÇİN BASKI YAPTI
Dava ile ilgili hazırlanan iddianamede, olay günü 2 kez tecavüze uğrayan
genç kadının ruhsal ve fiziksel direncinin tamamen kırıldığı ve saldırıya karşı
koyamadığı ifade edildi. İfadelere göre, kendisini şüphelinin ağabeyi olarak
tanıtan bazı polislerin mağduru şikayetçi olmama ve yanlış ifade vermesi
konusunda ikna etmeye çalıştığını belirten savcı, genç kadının teşhisi üzerine
bu şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını kaydetti. Olaydan bir gün
sonra Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen mağdurun kızlık zarında derin kanamalı
yırtık tespit edilirken, bulguların tecavüz ile uyumlu olduğu belirtildi.
Soruşturma dosyasında, olay gecesi mağdura, kaldırıldığı hastanede 'Darp izi
yoktur' raporu verildiği ortaya çıkarken, hastaneye yazı yazan savcı raporun
neye göre düzenlendiğini sordu.
SAVCI 3 KEZ TUTUKLANMASINI İSTEDİ, HAKİM SERBEST BIRAKTI
Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazan savcılık, genç kadının ifadesini
değiştirmek için baskı yaptıkları iddia edilen polis V.Y. ve Komiser H.Y.'nin
'Suç delilini gizleme veya değiştirme' suçlarından şüpheli sıfatıyla
ifadelerinin alınmasını istedi. Şüpheli polis B.K. ise savcılıkta ifadesi
alındıktan sonra tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Polis,
adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. B.K.'nin serbest bırakılmasına
itiraz eden savcı, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirterek yeniden şüphelinin
tutuklanmasını istedi. İtirazın reddedilmesi üzerine dosya 1'inci Sulh Ceza
Hâkimliği'ne gönderildi. 1'inci Sulh Ceza Hâkimliği de kuvvetli suç şüphesi
olmadığı gerekçesiyle savcılığın itirazının reddine karar verdi.
İddianamenin kabulünün ardından tutuksuz sanık B.K.'nin yargılanmasına
Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İlk ifadesinde ilişkiye
girmediklerini söyleyen sanık B.K., mahkemedeki ifadesinde ise mağdurun rızası
ile cinsel ilişkiye girdiklerini söyledi. Mağdur M.B. ise ifade verdiği sırada
duruşma salonunda fenalık geçirerek yere yığıldı. Mağdurun ağzını ve ellerini
sıkarak kendinden geçmesi üzerine adliyeye ambulans çağrıldı. Sinir krizi
geçiren mağdur ambulansla hastaneye kaldırılırken, mahkeme M.B.'nin geçirdiği
rahatsızlık nedeniyle duruşmayı erteledi.
Davanın son celsesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı,
bilimsel kanıtlar ve mağdurun psikolojik durumu dikkate alındığında M.B.'nin
tecavüze uğradığının sabit olduğunu belirterek, sanığın görevi gereği tanıkları
baskı altında bıraktığını ve tutuklanması gerektiğini söyledi. Sanığın
tutuklanması talebini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
YAŞADIĞI ŞEHRİ TERK ETTİ
Olaydan sonra psikolojik tedaviye başlayan M.B., sanığın tutuklanmaması ve
görevine devam etmesi nedeniyle korkudan Mardin'den başka kente taşındı. Eğitimini
yarım bırakan ve işinden ayrılan M.B., sanığın duruşmada kendisine çirkin
iftiralar atmasından dolayı fenalık geçirdiğini söyledi. Şüphelinin
arkadaşlarının kendisine baskı yaptığını belirten M.B., can güvenliği olmadığı
gerekçesiyle görüntüsünü değiştirerek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı
takip ediyorlar. Hayati tehlikem var. Bu yüzden il dışına çıkıyorum. Ailem
bunları kaldıramaz, ben kaldıramam. Sesimi duysunlar istiyorum. Çok utanıyorum.
Bana yardım etsinler. Sadece cezasını alsın ve yanına kâr kalmasın. Sanığın 3-4
arkadaşı beni arayıp yüksek miktarda para teklif etti. Kabul etmeyip, savcılığa
suç duyurusunda bulundum. Sanık, arkasında büyük insanlar olduğunu söylüyor.
Çok korkuyorum. Bütün hayallerimi yıktılar. Okulumu, iş yerimi bıraktım.
Sürekli aklıma geliyor, dengem bozuluyor. İlaçla ayakta duruyorum. Ailem
duyarsa kötü şeyler olur."