
Halkların Demokratik Partisi (HDP)
İstanbul Milletvekili Garo Paylan, “çözüm süreci”nin bitirilmesine gerekçe
yapılan 22 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 2 polisin
öldürülmesine ilişkin olayın incelenmesi için Meclis Başkanlığı’na yazılı
verdiği önerge AKP milletvekillerinin oy çokluğuyla reddedildi.
HDP’nin TBMM’ye sunduğu ilgili araştırma
önergesi üzerine söz alan HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen olayın üzerinden üç
yıl getiğini ve birkaç gün önce davaya ilgili yargıanan tutuklu kimsenin
kalmadığını hatırlatarak şöyle konuştu:
Ceylanpınar karanlık işlerin altyapısını
ortaya koyuyor
Elbette Ceylanpınar’da yaşanan o olayın
öncesi var, Suruç’ta onlarca genç hayatını kaybetti; sonrası var, 10 Ekim,
garda benzer bir katliam gerçekleşti ve Ceylanpınar Türkiye’de çözüm sürecinin
bitirilmesinin gerekçesi olarak bugüne kadar sunuldu, böyle savunuldu. Şimdi,
eğer gerçekten o süreçle ilgili samimi, ciddi, tutarlı bir tavır
gerçekleşecekse galiba öncelikle yüzleşilmesi gereken birkaç nokta var.
Bunlardan birisi: O olayla ilgili, bir grup insanın tutuklanmasıyla ilgili
kararı veren hâkim Nurettin Bulut FETÖ kapsamında tutuklandı. Yine, ihbarı
yapan kişi de FETÖ kapsamında aranıyor. Dolayısıyla, aslında 15 Temmuz’dan
yaklaşık bir yıl önce gerçekleşen bu olay, Türkiye’de karanlık, kirli işlerin,
ilişkilerin altyapısının da önemli bir işaretini ortaya koyuyor.
Ceylanpınar’ın araştırılmasından neden
bu kadar korkuyorsunuz?
“Çözüm sürecinin bitmesinin sebebi
Ceylanpınar değildir ama sizin Hükümetiniz adına buradan yapılan bütün
açıklamalarda bu gerekçe olarak söylendi” diyen Bilgen bu çelişkiye dikkat
çekmek istediklerini söyledi. Bilgen şöyle devam etti:
Ama hepsini geçelim, barış istiyor
musunuz, gereğini yapar mısınız; ayrı bir şey. Şurada netleşelim: Niyet ne
olursa olsun bizim metnimizde çok açık bir talep var, diyoruz ki: “Bu 2 polisin
kim tarafından, nasıl öldürüldüğünü, bu yargılama sürecinin neden bu noktaya geldiği
konusunu bu Meclis araştırsın.” Siz “Hayır, araştırılmasın, zaten biz
biliyoruz.” diyorsunuz. Arkadaşlar, komisyonda zaten çoğunluk üye sizden
olacak, komisyon çalışsın, görüşmeler yapsın avukatlarla, yargılama süreci,
güvenlik güçleri, aileler; hangi şüpheler varsa araştırılsın, Meclis de bunu
dışarıya deklare etsin, desin ki “Evet, bu 2 polisin ölümüyle ilgili komisyonda
oluşan kanaat budur.” Bundan niye korkuyorsunuz? Bundan niye kaçıyorsunuz?
Bunun ortaya çıkmasının Türkiye’ye nasıl bir zararı olur? Bunu, bu Meclis
yapmayacak da kim ortaya çıkartacak? Siz, sadece ANF’de okuduklarınız ya da
örgütün üstlenip üstlenmediği üzerinden mi hakikatin tecelli etmesini
istiyorsunuz? Bunu mu kabul ediyorsunuz? Bu mu siyaseten daha çok hoşunuza
gidiyor? Yoksa bunu ortaya çıkartan bir Meclis mi daha saygın bir Meclis olur
ve bu ülkenin gerçekten barışa yürümesine katkı sunar?