17 Mart 2018 Cumartesi

Cumartesi Anneleri: Ha DSİ, ha Çağlayan’daki adliye..!


Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin sormak ve faillerinin yargılanması talebiyle 677. kez Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Cumartesi Anneleri, bu haftaki oturumlarında 24 yıl önce gözaltında kaybedilen Mirza Ateş ve Kuddusi Adıgüzel için adalet istedi.
Cumartesi Anneleri 677. hafta oturmasında, 18 Mart 1994’te asker ve korucular tarafından Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Konuklu köyüne yapılan baskınla gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mirza Ateş için toplandı. Bu haftaki oturuma, gazeteci Ahmet Şık ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı. Kayıpların avukatı ve milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde Ateş ile birlikte onlarca köylünün kaybedildiğini söyledi. 90’larda işkence ve zorla kaybetmenin idari pratik haline geldiğini anımsatan Tanrıkulu, “Aradan geçen 24 yılda değişen bir şey olmadı. 90’larda sadece bölgede yaşanan zorla kaybetme ve işkence OHAL ile birlikte Türkiye ölçeğinde bütün illere yayıldı. O zaman da yargı yoktu şimdi de yok. Ha Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, ha Çağlayan’daki adliye. Yargı, doğrudan doğruya saraya bağlandı. Ama bu meydan burada durdukça bu hafıza burada canlı kalacak adalet arayışımız hiç bitmeyecek” dedi. Mirza Ateş’in eşi Rinda Ateş, yıllardır haber alamadığı eşi için adalet istedi.
‘ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
677. hafta oturumunu Cumartesi İnsanlarından Nimet Tanrıkulu okudu. Türkiye’de devletin, Anayasa’dan ve uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyleyen Tanrıkulu, “AİHM’in ‘yaşam hakkını esastan ihlali’ tespiti yaparak, hükümetin sorumlu olduğuna hükmettiği kayıp davaları bile iç hukukta uzun yıllar hiçbir şey yapılmadan sürüncemede bırakılıyor ve takipsizlik, zamanaşımı ya da beraatle sonuçlandırılıyor” dedi. 18 Mart 1994’te gerçekleşen köy baskınlarında 37 yaşındaki 5 çocuk babası Mirza Ateş’in evinin ateşe verildiğini, ardından asker ve korucular tarafından darp edilerek gözaltına alındığını ve başına torba geçirilip diğer köylülerle birbirine halatla bağlanıp Kulp Jandarma Komutanlığına götürüldüğünü anımsatan Tanrıkulu, “Gözaltına alınan köylüler aylarca gözaltında tutuldu ve ağır işkence gördü. DGM’ye çıkarılan bu insanlardan bazıları serbest bırakıldı bazıları tutuklandı. Mirza Ateş’ten ise bir daha haber alınamadı” diye konuştu. Ateş’in gözaltında kaybedilmesine ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmediğini kaydeden Tanrıkulu, “Kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.