19 Mart 2018 Pazartesi

Efrîn için BM önünde süresiz açlık grevi başlatıldı..!


Efrîn’e yönelik saldırılar 59’uncu gününe girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ÖSO adlı grupların merkezine girdiği Efrîn’e destekler gelmeye devam ediyor. Yüzbinlerce sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığı Efrîn’e bir destek de Avrupa’dan geldi.
Milletvekili, belediye başkanı, gazeteci ve futbolcu grevde
HDP Muş Eski Milletvekili ve HDK-Avrupa Sözcüsü Demir Çelik, HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret, Karakoçan Belediye Eşbaşkanı Burhan Kocaman, Suruç Belediye Eşbaşkanı Orhan Şansal, Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Londra Harıngey Belediyesi Başkanı Aligül Özbek, Futbolcu Deniz Naki, Gazeteci Filiz Koçali, Gazeteci Ahmet Nesin ve HDK’den Feyzullah Tunç) İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Birleşmiş Milletler (BM) binası önünde süresi açlık grevine başladı.
Basın toplantısıyla açlık grevine başladıklarını duyuran grup adına hazırlanan ortak açıklamayı Türkçe HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Kürtçe Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İmret, Almanca futbolcu Deniz Naki, Fransızca Nursel Kılıç ve İngilizce Londra Harıngey Belediyesi Başkanı Aligül Özbek okudu.
‘BM kararlarına göre savaş suçu'
Efrîn’de halkın topraklarını terk etmek zorunda kaldığının belirtildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Suriye rejimine muhalif olan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Efrîn Kantonu Sağlık Komitesi ve Avrin Hastanesi gibi birçok kuruluşun şimdiye kadar yaptıkları açıklamaya göre, sivil yerleşimlerin T.C. savaş uçakları, tank ve obüs toplarıyla bombalanması sonucunda kadın ve çocukların ağırlıkta olduğu yüzlerce sivil bu bombardımanlarda yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır. Yüzlerce yaralının yattığı Efrîn'deki hastane TC silahlı güçleri tarafından bombalanmıştır. Bu saldırı BM kararlarına göre savaş suçu kapsamındadır. BM Genel Sekreteri sayın Antonio Guterres'in de dile getirdiği gibi Efrîn'de bir insanlık dramı yaşanmıştır. Yüzbinlerce insanın yaşadığı Efrîn merkezine giden içme suyu tesisi TC uçakları tarafından bombalanmış ve insanlar içme suyundan mahrum bırakılmıştır. Bu da BM kararlarına göre savaş suçudur.”
'Sorumlusu sessiz kalan BM’dir'
Efrîn’de IŞİD’i de vuruyoruz iddialarına da değinilen açıklamada şöyle devam edildi: Türk devletinin, Efrîn'e saldırı gerekçeleri arasında saydığı terör örgütü 'DAİŞ ile de savaştığı' iddiası, bizzat Koalisyon sözcüleri tarafından yalanlanmıştır. Efrîn'de DAİŞ olmadığından o bölgenin DAİŞ ile uluslararası mücadele koalisyonunun görev alanında olmadığı belirtilmiştir. Gelinen aşamada, TC ordusunun havadan ve karadan bombardımanı sonucu yüz binlerce Efrînli evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Efrîn şehir merkezi TSK’nin öncülüğünde EL Kaide-DAİŞ zihniyetli, köktenci ÖSO’nun eline geçmiştir. Kendi yayımladıkları videolarda, Efrînlilerin ev ve iş yerlerinin yağmalandığı ve yakıldığı görülmektedir. Efrîn'e dünyanın çeşitli bölgelerinden toplanmış selefi ÖSO gruplarının yerleştirilecek olması Suriye’de DAİŞ ve türevlerinin yeniden yayılması anlamına gelecektir. Suriye’de DAİŞ ve El Kaide yeniden hortlayacaktır. Bunun sorumlusu Türk devleti ve onun meşru olmayan işgaline karşı bir yaptırıma gitmeyen Birleşmiş Milletler'dir."
‘Hava sahası kapatılsın’
BM’nin harekete geçmesinin istendiği açıklamada şu talepler sıralandı;
- Efrîn hava sahasının uçuşa kapatılmalı.
- BM, Efrîn’e bir gözlem gücü göndermeli.
- Efrîn'i terk etmek zorunda kalarak açıkta kalan yüz binlerce insanın yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanması için Kızılhaç örgütü bir an önce devreye girmeli.
- Yurtlarından göç etmek zorunda kalan Efrîn halkının evine dönmesi sağlanmalı.
- Bireylerin mülkiyet hakkının korunması kapsamında, gasp edilen ev, iş yeri ve diğer varlıklarının iadesinin sağlanmalı.
- Evlerine dönecek kişilerin işkence, kaybedilme, öldürülme saldırılara maruz kalmaması için can güvenliklerinin sağlanmalı.
- Efrîn'in demografik yapısının değiştirilmemesi için, Efrînli olmayanların BM gözetimindeki kampların dışında Efrîn'e yerleştirilmemesi.
- Yaklaşık 2 aydır devam eden saldırılarda sivillerin yaşam hakkının ihlali ve savaş suçunun araştırılması için BM bünyesinde bir komisyon kurulmalı.