Bir toplumun siyasi, politik ahlaki,
psikolojisi, sosyal ilişkileri kültürel anlayışının yansıtan ‘’ Atasözleri
‘’dır. Türk Toplumun yüzyılların birikimi sonucu oluşan sosyolojik şekillenme,
uluslararı alanda bıraktığı birikim ve izlenimlerin ortaya çıkardığı sonuç;
Barbarlık, Yıkım, Talan, Tecavüz kısacası geçtiği topraklar da ‘’ Otların
Yeşermediği ‘’ dır. Türk-Moğol sürüleri diye adlandırılan bu toplum geçtikleri
yerlerde uygarlık-Medeniyet ve İnsanlığa bakış açılarını ifade eden en anlamlı
atasözleri ‘’ Taş Üstünde Taş-Gövde Üstünde Baş Bırakmadıkları ‘’.
Yakıp-Yıkmadır.
Türk toplumunun Psikolojik olarak ahlaki
şekillenmesini, Güvenirsizliklerini ‘’ Puştluklarını ‘’, ‘’ Sinsi ve
Acımazlıklarını ‘’ Yaltakçılıklarını ‘’ ifade eden en güzel Atasözleri ‘’
Büktüğün Eli Kıracaksın Bükemediğin Eli Öpeceksin ‘’, ‘’ Köprüden Geçinceye
Kadar Ayıya Dayi Diyeceksin ‘’
Bu anlayışlarından dolayı Türk toplumu
Filozoflar, yazar ve düşünürler tarafından haklı olarak İnsanlığın büyük
talihsizlığı barbar sürüsü topluluk olarak adlandırılmışlardır.
Özellikle Osmanlının çöküşü ve ‘’
Kurtuluş Savaşı ‘’ diye adlandırdıkları, Kürdistan ve Anadoluda’ da
gerçekleştirdikleri soykırımdan sonra Balkan ve Asya’dan getirdikleri devşirmek
topluluklar ile yok edemedikleri Kürdistan halkını tasfiye etmeye birinci hedef
olarak önlerine koydular.
Kendilerinin varlık ve yaşamalarını
Kürtlerin Yok edilmeleri temelinde şekillendiren ve böyle bir psikolojik ruh
hali ile şekillenen Türk toplumu ile sorunların diyalog ve barışçı temeller
çözülme şartları yoktur. Türk devleti ve Türk halkının bu konudaki tavrı net ve
açıktır. Kendi içinde netleşmeyen-yalpalayan Kurd politik dünyasıdır.
Kürdistan Politik dünyasının Sorunların
köklü ve kalıcı olarak barışçı yollarla çözümü bir kez daha 7 Haziran 2015'den
sonra boşa düşmüştür. Devlete dokunmadan ve devrimden vazgeçerek Kürdistanına
özgürlük ve Türkiye ye demokrasi hayalden öte bir anlam ifade etmeyecektir.
7’ den 70’ e Tüm devrimci-sosyalist ve
Kürtler eşitlik ve özgürlük için birleşik bir direniş hattı örmeden
emperyalistler ve işbirlikçileri arasındaki çelişkinin yarattığı yarıklara umut
bağlamak halkların geleceğini bilinmezliğin kör kuyusuna itmek olacaktır.
Biliyoruz ki, T.C. devleti, girdikleri
topraklardan atılmadan ve yenilmeden asla geri çıkmaz. Ata sözlerinin de dile
getirdiği gibi ‘’ taş üstünde taş gövde üstünde baş bırakmamak ‘ önce Kuzey
Kürdistan da ve şimdide Afrin işgalinde uygulanan budur.