Gazi Mahallesi’nde polisin açtığı ateş
sonucu yaşamını yitiren lise öğrencileri Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un
cenazeleri ön otopsilerin ardından toprağa verilmek üzere cemevine götürüldü.
Gençlerin, "Ateşli silah sonucu beyin kanaması"ndan öldüğü
kaydedildi.
İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı
Gazi Mahallesi’nin baraj bölgesinde bir araca polisler tarafından açılan ateş
sonucu yaşamını yitiren 2 gencin cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndan alındı. Barış
Kerem ve Oğuzhan Erkul isimli lise öğrencilerinin cenazeleri, ATK’de yapılan
otopsi ve kimlik teşhisi ardından Gazi Mahallesi’nde bulunan Gazi Cemevi’ne
götürülmek üzere yola çıkarıldı.
ÖN OTOPSİ RAPORU
Yapılan ön otopsi raporunda iki gencin
kafatasına kurşunların isabet ettiği, "Ateşli silah sonucu beyin
kanaması" olarak gösterildi. Cenazeler gün içerisinde Gazi Mezarlığı'nda
toprağa verilecek.
İKİSİ DE LİSE ÖĞRENCİSİ
Yaşamını yitirenler Barış Kerem’in 18
yaşında, Oğuzhan Erkul’un ise 17 yaşında olduğu, iki gencin de Alibeyköy Meslek
Lisesi Elektrik Bölümü 3’üncü sınıf öğrencileri olduğu öğrenildi. Yaşamını
yitiren Barış Kerem’in babası Mehmet Kerem’in ise 2000’li yıllarda
cezaevlerindeki açlık grevlerinde 120 gün kaldığı öğrenildi. Baba Kerem’in
girdiği açlık grevinden kaynaklı yakalandığı Wernicke Korsakoff hastalığı
nedeniyle 15 yıldır yurtdışında yaşadığı belirtildi.
ALTÜRK’ÜN TEDAVİSİ SÜRÜYOR
Ağır yaralanan Ramazan Altürk ise Gazi
Mahallesi’nde bulunan Toplum Tıp Merkezi’nde tedavisi devam ediyor.
TANIKLAR İFADE VERDİ
2 öğrencinin hayatını kaybettiği, bir
kişinin de yaralandığı aracın şoförü Demirhan Erkul ve ve aynı araçta kurtulan
Birkan Yüksel, olay anına dair ifade verdi. Akşam saatlerinde Mimar Sinan Orman
Parkı’nda doğum günü kutlaması yaptıklarını belirten tanıklar, polisin
kendilerine 25-30 el silah sıktığını iddia etti.
‘CAMI AÇTIK, POLİS İÇERİYE BAKTI’
Taranan aracın ön koltuğunda oturan
Birkan Yüksel, emniyetteki beyanlarında şunları anlattı: “Saat 19.00 sıralarında
arkadaşlarım Oğuzhan Erkul ve Ramazan Altürk ile birlikte Gazi Mahallesi Mimar
Sinan Kent Ormanı’na gitmiştik. Ramazan ve Oguzhan da ortak arkadaşlarımız olan
Barış Kerem ve Demirhan Erkul’u çağırmışlardı. Önce Barış geldi ve sonrasında
ise Demirhan Erkul siyah renkli plakasını hatırlamadığım Peugeot marka araç ile
geldi. Saat 22.00 sıralarında Demirhan’ın kullanmış olduğu Peugeot marka araca
bindik. Demirhan’ın arka sağ koltuğunda Oğuzhan Erkul, arka orta koltukta
Ramazan Altürk, arka sol koltukta Barış Kerem oturuyordu.
Demirhan, orman çıkışında polislerin
olduğunu görünce bir anda yavaşladı. Biz kendisine bekleyen polislerin trafik
polisi olmadığını, bir şey olmayacağını, durmasını söyledik. Demirhan da 'tamam
duracağım' dedi. Sağlı sollu 9-10 polis vardı. Polislerin yanına
yaklaştığımızda polisler bize durmamız için el işareti yapması üzerine ben de
polislerin aracın içerisini daha iyi görebilmesi için camı açtığım esnada
yaklaşık olarak 5-10 saniye içeriyi gördüler. Demirhan durmayarak bir anda gaz yüklenerek
manevra yapıp kaçmaya çalıştı. O esnada araç kaldırımın üzerine çıkıp geri
inmesi üzerine başımı eğdim ve sonrasında 25-30 el silah sesi duydum. Arka
tarafta Ramazan, ‘Vurdular, çabuk hastaneye sür’ dedi Demirhan’a. O esnada
başımı hiç kaldırmadım. Toplum Tıp Merkezi'ne vardığımızda Oğuzhan ve Ramazan’ı
içeriye aldılar, Barış’ı ise Gazi Hastanesi'ne gönderdiler.”
‘KORKTUM, PANİKLENDİM’
Aracı kullanan, saldırı sırasında hafif
yaralanan Demirhan Erkul da, ifadesinde şunları söyledi: “Saat 21.30 sıralarında
Kent Ormanı'ndan ayrılırken, orman çıkışında zırhlı polis ekiplerini gördük.
Ben önce yavaşladım. Durmak üzereyken ‘Dur, niye durmuyorsun’ şeklinde
polislerin bağırdıklarını duyduktan sonra panikledim, korktum ve ehliyetim
olmadığı için olay yerinden kaçtım. Bu sırada ben kaçarken aracın arkasından
ateş edildi ve arkadaşlarım aracın sol arka kısmında oturan Ramazan, arka
kısmında oturan Oğuzhan ve sağ arka kısmında oturan Barış yaralandı. Benim yan
tarafımda oturan Birkan’ı ben yere doğru eğdiğim için o yaralanmadı. Sonrasında
ben oradan kaçtım ve arkadaşlarımı hastaneye götürdüm.” Demirhan Erkul’un ifade
tutanağına polisin “Suça sürüklenen çocuk” notunu düşmesi dikkat çekti.