3 Nisan 2017 Pazartesi

HDK: 16 Nisan’ı ‘Barış Bayramı’na dönüştüreceğiz..!

Şölende konuşan HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, 16 Nisan’ın tek meşru yanının “Hayır” olduğunu belirterek, “17 Nisan’da çıkacak ‘Hayır’ ile Türkiye’yi zifiri karanlıktan gündoğuma taşıyacağız. 16 Nisan’ı Türkiye’de bir barış bayramına dönüştüreceğiz” dedi. Eş Sözcü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise halklara, “Gelin, bu iktidarın çarkına çomak sokalım ve yerle bir edelim” şeklinde seslendi.
Büyük coşkunun hakim olduğu şölende, sık sık “Jin jiyan azadi”, “Bijî serok Apo” ve “Hayır” sloganları atıldı. Yapılan saygı duruşu ile birlikte “Çerxa Şoreşe” marşı okundu. Şölende, sık sık “Hayır” taleplerinin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Slogan, alkış ve zılgıtların eksik olmadığı şölende, HDP İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yoğun tezahürat eşliğinde konuşmasını yaptı.
HDK’nin bugüne nasıl geldiğini anlatan Kürkçü, HDP Eş Genel Başkanları ile vekillerin tutukluluk durumuna dikkat çekti. Kürkçü, “Sözü kesilen her biri yerine başkasını, her kadının yerine iki kadını mücadele alanına sürmeyi başardı. HDK yaşam kaynağımızdır. Partiler kapatılabilir, insanlar tutuklanabilir ama bizi hapsedemezsiniz. Çünkü halklarımızdan ruhsat aldık ve onların iradesini temsil ediyoruz” dedi.
‘SON DİKTATÖRÜ DE YENECEĞİZ’
“Gelecek elimizde, dünyanın geleceği elimizde” diyerek konuşmasına devam eden Kürkçü, “Şimdi önümüzde hiç kaçıramayacağımız bir sınav var. 16 Nisan’da referandumu kazanmak, her dilde alaşağı etmek için son çıkıştayız. Yenilmeyen diktatör yoktur. Sonuncusu da yenilecektir” diye belirtti.0 Kaybetmek zorunda olmadıklarının ve kazanmanın mümkün olduğunu vurgulayan Kürkçü, şunları aktardı: “Tek adam diktatörlüğünü alaşağı edebiliriz. Halkların iradesini harekete geçirmek ve 17 Nisan’da yeni bir yaşam oluşturmak için Erdoğan’ın tek adamlığını o sandığa gömmek zorundayız. Bazılarının siyasi hayatını bitirmek bizim işimiz değildir ama bir kişinin siyasi hayatını 16 Nisan’da bitireceğiz. Üstümüze düşeni yapmak zorundayız. Biz olmazsak sizler, yoksunuz ve birer hiçsiniz diyeceğiz.”
‘ŞENGAL’DEKİ EZÎDİ KADINLAR ADINA DA HAYIR’
Ardından Ermeni, Roman, Süryani ve Alevi halklarından temsilciler sahneye çıkarak katılımcıları selamladı. Şengal’den skyp aracılığı ile Ezidî kadınlar adına bağlantı gerçekleştirildiği sırada hep bir ağızdan Biji berxwedana Şengale” sloganı atıldı. Bağlantıda konuşan Ezîdi kadın, “Yaşanan katliamlardan sonra Ezidî halkında bir irade oluştu. Kürt halkı kirli politikalarla yıldırılmaya çalışılıyor, bunu kabul etmiyoruz bunun için ‘Hayır’ diyoruz. Bütün halklar ile birlikte barış içinde yaşamak istiyoruz. Şengal’deki Ezidi kadınlar adına da ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
‘KÜRTLER NEWROZ’DA CEVABINI VERDİ’
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, 30 Mart Kızıldere katliamında yaşamını yitirenleri anarak sözlerine başladı. Bugünlerin zorlu günler olduğunu kaydeden Koçyiğit, “Bize ateşten gömlek biçmişler. İnsan hakları demek, ekmek demek sokak ortasında vurulma gerekçesi ve cezaevine girme gerekçesidir. Hacı Lokman Birlik gibi panzer arkasında gezdirmek gerekçesidir” dedi.
2017 Newrozu’nda teslim olmadıklarını “Buradayız mücadele ediyoruz” mesajı verdiklerini ifade eden Koçyiğit, “Tek adam rejimini getirmek istiyorlar ve bunu da bize demokrasi diye anlatıyorlar. Taş üstüne taş ve baş üstünde baş bırakmak istemedikleri Kürdistan’a gitmeye cesaret edebiliyorlar. Kürdistan için de ‘Biz cezaevine giderken annelerin çocukları ile Kürtçe konuşabilmenin önünü açtık’ diyorlar. Daha önce de ‘Cezaevi yapıyoruz’ diyorlardı. Kürdistan için vaatleri bu” diyerek Kürtlerin bunun cevabını Newrozlarda verdiğini vurguladı.
‘İKTİDARIN ÇARKINA ÇOMAK SOKALIM’
Rojava’da inşa edilen sisteme değinen Koçyiğit, şöyle devam etti: “Bütün halkların kadınların kendini eşit hissettiği bir devrim gerçekleşti. Rojava’daki bu durumun Kuzeye yansımasını istemiyorlar. Bunun için 2 yıldır yapmadıkları şey kalmadı. Vekillerimizi tutukladılar, belediye başkanlarımızı tutukladılar ama irademizi teslim alamadılar, alamayacaklar. Halkların tankları, silahları topları yok. Halkların en büyük gücü örgütlülüktür. Bunu ne kadar büyütürsek bu faşist düzeni yıkarız. Onun için gelin HDK ile birleşelim el ele verelim. Bu iktidarın çarkına çomak sokalım ve yerle bir edelim.”
‘CEZAEVLERİ İÇİN KAZANMALIYIZ’
Mahalle ve meclis örgütlemelerine dikkat çeken Koçyiğit, “İstedikleri kadar Meclis’i kapatsınlar vekilleri cezaevine koysunlar halk kendi meclisini işletecektir. Bu salonun coşkusu bize bir müjde veriyor. Biz 16 Nisan’da kazanacağız ama mutlaka kazanacağız. Bizim bundan bir tereddüdümüz yok. Biz Gezi şehitlerimiz için, Suruç, Ankara şehitlerimiz için, Miray bebek, Meryem Ana için kazanacağız. Borçlu olduğumuz ve bugün bir oy atarak yerine getireceğimiz borçlarımız var. Bizler cezaevleri için kazanmalıyız” şeklinde konuştu. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine işaret eden Koçyiğit, cezaevindekilerin sesini duyurmak gerektiğini söyledi.
’16 NİSAN ZAFERİMİZİN TARİHİ’
Koçyiğit, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ı da hatırlatarak, “Bütün halklar adına doğum gününü kutluyoruz” dedi. Bu sırada Koçyiğit’in konuşması sık sık “Be Serok Jiyan nabe” sloganı ile kesildi.
İmralı tecridine işaret eden Koçyiğit, “Hayır çıkarsa barışa bir kapı aralamış ve tecride kırmış olacağız. Onların en korktukları şey Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin yayılmasıdır ama onlar bilmiyorlar ki onun düşünceleri dünyaya mal olmuştur. 16 Nisan zaferimizin tarihidir kutlu olsun” diye belirtti.
Sonrasında aralarında kapatılan Kongreya Jinan Azad’ın (KJA) da bulunduğu basın kurum temsilcileri sahneye çıkarak halkı selamladı.
‘TÜRKİYE’Yİ ZİFİRİ KARANLIKTAN GÜNDOĞUMA TAŞIYACAĞIZ’
Şölen, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu’nun konuşmasıyla devam etti.
7 Haziran seçim süreci ile 1 Kasım seçimlerini hatırlatan Hamzaoğlu, AK Parti döneminde ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte yaşanan ihlallere dikkat çekti. Hamzaoğlu, şunları aktardı: “İktidarın zulümlerini, baskılarını bu karanlıkta kapatamıyorlar. Bunun için 16 Nisan’da ‘Evet’e ihtiyaçları var. Cumhurbaşkanı tek başına ülkeyi yönetmek istiyor. Biz ‘Hayır’ diyoruz. 16 Nisan’ın tek meşru yani var ‘Hayır.’ 17 Nisan’da çıkacak ‘Hayır’ ile Türkiye’yi zifiri karanlıktan gündoğuma taşıyacağız. Onun için ‘Hayır’ oyu gerekir. Herkesi sandığa taşımalıyız. Herkes kendi rengi ile oyunu versin. Moru seven en mor ‘Hayır’ı versin, kırmızıyı sevenler en kırımız ‘Hayır’ını versin. 16 Nisan’ı Türkiye’de bir barış bayramına dönüştüreceğiz.”

Şölen, HDP’nin tutuklu eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile DBP’nin tutuklu eş genel başkanı Sebahat Tuncel’in cezaevinden gönderdiği mesajların okunması ardından çekilen halaylarla sona erdi.