Şölende konuşan HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, 16
Nisan’ın tek meşru yanının “Hayır” olduğunu belirterek, “17 Nisan’da çıkacak
‘Hayır’ ile Türkiye’yi zifiri karanlıktan gündoğuma taşıyacağız. 16 Nisan’ı
Türkiye’de bir barış bayramına dönüştüreceğiz” dedi. Eş Sözcü Gülistan Kılıç
Koçyiğit ise halklara, “Gelin, bu iktidarın çarkına çomak sokalım ve yerle bir
edelim” şeklinde seslendi.
Büyük coşkunun hakim olduğu şölende, sık sık “Jin
jiyan azadi”, “Bijî serok Apo” ve “Hayır” sloganları atıldı. Yapılan saygı
duruşu ile birlikte “Çerxa Şoreşe” marşı okundu. Şölende, sık sık “Hayır” taleplerinin
yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Slogan, alkış ve zılgıtların eksik
olmadığı şölende, HDP İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yoğun tezahürat
eşliğinde konuşmasını yaptı.
HDK’nin bugüne nasıl geldiğini anlatan Kürkçü, HDP Eş
Genel Başkanları ile vekillerin tutukluluk durumuna dikkat çekti. Kürkçü, “Sözü
kesilen her biri yerine başkasını, her kadının yerine iki kadını mücadele
alanına sürmeyi başardı. HDK yaşam kaynağımızdır. Partiler kapatılabilir,
insanlar tutuklanabilir ama bizi hapsedemezsiniz. Çünkü halklarımızdan ruhsat
aldık ve onların iradesini temsil ediyoruz” dedi.
‘SON DİKTATÖRÜ DE YENECEĞİZ’
“Gelecek elimizde, dünyanın geleceği elimizde” diyerek
konuşmasına devam eden Kürkçü, “Şimdi önümüzde hiç kaçıramayacağımız bir sınav
var. 16 Nisan’da referandumu kazanmak, her dilde alaşağı etmek için son
çıkıştayız. Yenilmeyen diktatör yoktur. Sonuncusu da yenilecektir” diye
belirtti.0 Kaybetmek zorunda olmadıklarının ve kazanmanın mümkün olduğunu
vurgulayan Kürkçü, şunları aktardı: “Tek adam diktatörlüğünü alaşağı
edebiliriz. Halkların iradesini harekete geçirmek ve 17 Nisan’da yeni bir yaşam
oluşturmak için Erdoğan’ın tek adamlığını o sandığa gömmek zorundayız.
Bazılarının siyasi hayatını bitirmek bizim işimiz değildir ama bir kişinin siyasi
hayatını 16 Nisan’da bitireceğiz. Üstümüze düşeni yapmak zorundayız. Biz
olmazsak sizler, yoksunuz ve birer hiçsiniz diyeceğiz.”
‘ŞENGAL’DEKİ EZÎDİ KADINLAR ADINA DA HAYIR’
Ardından Ermeni, Roman, Süryani ve Alevi halklarından
temsilciler sahneye çıkarak katılımcıları selamladı. Şengal’den skyp aracılığı
ile Ezidî kadınlar adına bağlantı gerçekleştirildiği sırada hep bir ağızdan
Biji berxwedana Şengale” sloganı atıldı. Bağlantıda konuşan Ezîdi kadın,
“Yaşanan katliamlardan sonra Ezidî halkında bir irade oluştu. Kürt halkı kirli
politikalarla yıldırılmaya çalışılıyor, bunu kabul etmiyoruz bunun için ‘Hayır’
diyoruz. Bütün halklar ile birlikte barış içinde yaşamak istiyoruz. Şengal’deki
Ezidi kadınlar adına da ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
‘KÜRTLER NEWROZ’DA CEVABINI VERDİ’
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, 30 Mart
Kızıldere katliamında yaşamını yitirenleri anarak sözlerine başladı. Bugünlerin
zorlu günler olduğunu kaydeden Koçyiğit, “Bize ateşten gömlek biçmişler. İnsan
hakları demek, ekmek demek sokak ortasında vurulma gerekçesi ve cezaevine girme
gerekçesidir. Hacı Lokman Birlik gibi panzer arkasında gezdirmek gerekçesidir”
dedi.
2017 Newrozu’nda teslim olmadıklarını “Buradayız
mücadele ediyoruz” mesajı verdiklerini ifade eden Koçyiğit, “Tek adam rejimini
getirmek istiyorlar ve bunu da bize demokrasi diye anlatıyorlar. Taş üstüne taş
ve baş üstünde baş bırakmak istemedikleri Kürdistan’a gitmeye cesaret
edebiliyorlar. Kürdistan için de ‘Biz cezaevine giderken annelerin çocukları
ile Kürtçe konuşabilmenin önünü açtık’ diyorlar. Daha önce de ‘Cezaevi
yapıyoruz’ diyorlardı. Kürdistan için vaatleri bu” diyerek Kürtlerin bunun
cevabını Newrozlarda verdiğini vurguladı.
‘İKTİDARIN ÇARKINA ÇOMAK SOKALIM’
Rojava’da inşa edilen sisteme değinen Koçyiğit, şöyle
devam etti: “Bütün halkların kadınların kendini eşit hissettiği bir devrim
gerçekleşti. Rojava’daki bu durumun Kuzeye yansımasını istemiyorlar. Bunun için
2 yıldır yapmadıkları şey kalmadı. Vekillerimizi tutukladılar, belediye
başkanlarımızı tutukladılar ama irademizi teslim alamadılar, alamayacaklar.
Halkların tankları, silahları topları yok. Halkların en büyük gücü
örgütlülüktür. Bunu ne kadar büyütürsek bu faşist düzeni yıkarız. Onun için
gelin HDK ile birleşelim el ele verelim. Bu iktidarın çarkına çomak sokalım ve
yerle bir edelim.”
‘CEZAEVLERİ İÇİN KAZANMALIYIZ’
Mahalle ve meclis örgütlemelerine dikkat çeken
Koçyiğit, “İstedikleri kadar Meclis’i kapatsınlar vekilleri cezaevine koysunlar
halk kendi meclisini işletecektir. Bu salonun coşkusu bize bir müjde veriyor.
Biz 16 Nisan’da kazanacağız ama mutlaka kazanacağız. Bizim bundan bir
tereddüdümüz yok. Biz Gezi şehitlerimiz için, Suruç, Ankara şehitlerimiz için,
Miray bebek, Meryem Ana için kazanacağız. Borçlu olduğumuz ve bugün bir oy
atarak yerine getireceğimiz borçlarımız var. Bizler cezaevleri için
kazanmalıyız” şeklinde konuştu. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine işaret
eden Koçyiğit, cezaevindekilerin sesini duyurmak gerektiğini söyledi.
’16 NİSAN ZAFERİMİZİN TARİHİ’
Koçyiğit, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü
olan 4 Nisan’ı da hatırlatarak, “Bütün halklar adına doğum gününü kutluyoruz”
dedi. Bu sırada Koçyiğit’in konuşması sık sık “Be Serok Jiyan nabe” sloganı ile
kesildi.
İmralı tecridine işaret eden Koçyiğit, “Hayır çıkarsa
barışa bir kapı aralamış ve tecride kırmış olacağız. Onların en korktukları şey
Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin yayılmasıdır ama onlar bilmiyorlar ki onun
düşünceleri dünyaya mal olmuştur. 16 Nisan zaferimizin tarihidir kutlu olsun”
diye belirtti.
Sonrasında aralarında kapatılan Kongreya Jinan Azad’ın
(KJA) da bulunduğu basın kurum temsilcileri sahneye çıkarak halkı selamladı.
‘TÜRKİYE’Yİ ZİFİRİ KARANLIKTAN GÜNDOĞUMA TAŞIYACAĞIZ’
Şölen, HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu’nun konuşmasıyla
devam etti.
7 Haziran seçim süreci ile 1 Kasım seçimlerini
hatırlatan Hamzaoğlu, AK Parti döneminde ve 15 Temmuz darbe girişiminin
ardından ilan edilen OHAL ile birlikte yaşanan ihlallere dikkat çekti.
Hamzaoğlu, şunları aktardı: “İktidarın zulümlerini, baskılarını bu karanlıkta
kapatamıyorlar. Bunun için 16 Nisan’da ‘Evet’e ihtiyaçları var. Cumhurbaşkanı
tek başına ülkeyi yönetmek istiyor. Biz ‘Hayır’ diyoruz. 16 Nisan’ın tek meşru
yani var ‘Hayır.’ 17 Nisan’da çıkacak ‘Hayır’ ile Türkiye’yi zifiri karanlıktan
gündoğuma taşıyacağız. Onun için ‘Hayır’ oyu gerekir. Herkesi sandığa
taşımalıyız. Herkes kendi rengi ile oyunu versin. Moru seven en mor ‘Hayır’ı
versin, kırmızıyı sevenler en kırımız ‘Hayır’ını versin. 16 Nisan’ı Türkiye’de
bir barış bayramına dönüştüreceğiz.”
Şölen, HDP’nin tutuklu eş genel başkanları Figen
Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile DBP’nin tutuklu eş genel başkanı Sebahat
Tuncel’in cezaevinden gönderdiği mesajların okunması ardından çekilen
halaylarla sona erdi.