Tek kişilik şeflik rejiminin önünü açan
anayasa değişilik referandumu 16 Nisanda yapıldı. Tüm faşist baskı,tehdit, OHAL
yasakları, masa başı ayak oyunları ve devletin olanaklarının seferber
edilmesine rağmen halk kıl payı 51.4' evet, 48.6'sı hayır dedi.
Gerek referandum sonucunun “bıçak sırtı”
olması gerekse oy başlamadan TSK’nın damgasız oy pusularlının geçerli
sayılacağını açıklaması, ve ardından, “hayır” cephesinin iki büyük partisi CHP
ve HDP’nin itirazları referandumun kendisinin de şaibeli hale getirmiştir.
Burada Stalin yoldaşın"oyları kimin verdiği değil, kimin saydığıdır”
sözlerinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha tanıtlanmıştır.
Yine referandumda yüzde 51 “evet” çıkması
Erdoğan ve sarayın istediği yüzde 60’lık
bir desteği yakalayamadığını, tersine AKP-MHP-BBP-HÜDA-PAR vb. gibi faşist
gerici ittifakın Pirus zaferi kazandığını gösteriyor. Bu durum Erdoğanı şeflik rejiminin yönetmede zorlanacağını ve toplum nezdinden “meşruiyetini” sorgulamaya iteceğini söylemek
hiçte yanlış olmayacaktır. Buna bu seçim
sonucunun da şaibeli olması da eklendiğinde Erdoğan’ın şeflik yönetimini daha
zorlu sürecin beklediğini gösteriyor.
AKP-MHP, BBP, HÜDA-PAR ittifakına devlet
olanakları her bakımdan sunulurken,
OHAL, KHK, TMY yasaları, politik ortamı terörize etmek ve “hayır” cephesini
sindirmek için kullanılmıştır. Böylece referandum da bir tarafta devletin
açıktan her bakımdan desteklediği evetçi blok, öte yandan her fırsattan
saldırılara maruz kalan ve propaganda çalışmaları engellenen hayırcı blok.
Olanağanüstü güç ve olanak farklılıklarına , Valilerin, kaymakamların,
savcıların, Hakimlerin, emniyet güçlerinin devreye sokularak, “hayırcı”ların
illerde ve ilçelerdeki miting ve diğer etkinliklerini yasaklayarak,
Yine Emniyet güçlerinin yanında faşist
çeteleri ve çeşitli yerel faşist sivil milis örgütlenmelerinin önünü
açarak,“Hayır” diyenleri “teröristlerle”, “darbecilerle”, “FETÖ” ile aynı safta
göstererek, Ulus, din-mezhep, inanç, ahlak, kültür alanında halkın kutsal
gördüğü bütün değerleri istismar eden bir kara propaganda ile emekçiler
yedeklenmeye çalışmıştır. , Dahası Erdoğan ve şürekası iç ve dış politikanın en hassas konularının
bile istismarında fütur tanımayarak; bütün bir referandum sürecini haksız,
hukuksuz, adaletsiz bir “yarış” dönemi olarak domine etmiştir.
Bütün bu baskılara, engellemelere ve
şaibeli seçim sonuçlarına karşın; yüzde 51.4’e 48.6’lik “bıçak sırtı” bir
“skor” ortaya çıkmıştır.
Bu kadar önemli diğer bir gösterge ise;
Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Antalya, Diyarbakır gibi en büyük illerde “hayır” önde çıkmıştır! Bu tablo aynı zamanda
AKP’nin büyük kentlerde kaybetme sürecine girdiğini gösteren bir işaret olması
bakımından önemlidir.
Elbette ki önümüzdeki günlerde
referandumda ortaya çıkan gerçekler pek çok yönüyle tartışılacaktır. Ama
bugünden şunu söyleyebiliriz ki, bu referandum;Türkiye’nin iç ve dış
politikasına ilişkin sorunları azaltmayan ama tersine artıran gelişmelerin
önünü açacak ve Erdoğan’ın şeflik rejimini rahat hareket etmesini önleyecek.
Keza TSK’nın damgasın oy pusularlının geçerli sayılması kararı hile yapmanın
yolunu döşeyerek referandumu daha baştan
şaibeli hale getirmiştir.
Bu sonuçlarıyla referandumda “evet”in önde
çıkması bir Evetçi blok’un devlet olanaklarını her bakımdan ardına almış
olmasına, faşist baskı, yasak ve saldırılara rağmen-HDP’nin hareketsiz
bırakılması için eşbaşkanları ve milletvekilleri ve binlerce
üyesinin tutuklanması Hayır kampanyasını daha başta kötürüm
yapmıştır- Pirus zaferi bile olmamıştır.
Ve daha da önemlisi referandumun ortaya
çıkardığı gerçekler, gerek “hayır” cephesi gerekse Türkiye’nin ilerici demokrat
güçleri bakımından-Evet blok’u tüm zorlamalara rağmen yüzde 51de kalması,bu
faşist gerici blok’un gerileme sürecine girdiğini gösterir- yakın geleceğe
dair, gerek Türkiye’de politik ortamın yeniden dizayn edilmesi bakımından,
gerekse işçi ve emekçi sınıfların
mevzilerinin örgütlenerek ilerletilmesi bakımından önemli imkanların ip
uçlarını ortaya çıkarmış ve devrimci-sosyalistlere sürece daha aktif müdahale
etmek için kendilerini her hazırlamaları gerektiğini açığa seriyor.