23 Ekim 2017 Pazartesi

Cam işçileri direnişe devam: ‘Yılgınlık yok direniş var’..!

Şişecam’ın Paşabahçe Kırklareli Cam Fabrikası’nda fırın kapatma gerekçesiyle işten çıkarılan ve yürüyüşleri yasaklanan işçiler, dün Muratlı kavşağından Lüleburgaz’a döndü. İşçiler, Tuzla’daki Şişecam Genel Müdürlüğü’ne taleplerini iletmek üzere, bugün, otobüsle İstanbul’a doğru yola çıkacaklar. İşçiler ve aileleri, Lüleburgaz Kristal-İş Sendikası önünde saat 08.00’de toplanacak. Tuzla’ya saat 12.30 sıralarında ulaşmayı planlayan işçiler, yetkililerle görüşmek istiyor.
İşten çıkarılan 90 işçinin sözcüsü Aydın Şahin, yürüyüşlerinin ikinci gününde, Emniyet güçleri tarafından engellendiklerini anımsatarak, “Valiliğin kararı üzerine cam yetkilileriyle toplandık. Bizi kapının önüne koyanlar ve dayatmacı bir tutum sergileyenler en azından bu toplantıyı gerçekleştirdiler. Bu da bizim için bir kazanımdır” dedi. Toplantıda önlerine yine Eskişehir’de çalışma konusunun konulduğunu belirterek, “Yine dayatmacı ve katı tutumlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Gözlerini, kulaklarını bizim feryatlarımıza tıkıyorlar. 90 işçi mi fazla geldi Şişecam! 90 işçiyi mi barındıra mıyorsun? Hani biz bir aileydik? Bütün arkadaşlarla beraber ilk günkü inanç ile direneceğiz fakat burada değil. Emniyet güçlerine bir söz verdik çünkü. Biz kavgadan değil müzakereden yanayız. Şimdi burayı boşaltıyoruz ama yarın (bugün ) daha fazla inanç ve kararlılıkla eşimizle, çocuğumuzla, dostumuzla, akrabamızla Şişecam Genel Merkezi’ne gideceğiz. Taleplerimizi yineleyeceğiz” diye konuştu.
Muratlı kavşağında toplantı sürerken, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “İş, aş, adalet”, “Yılgınlık yok direniş var”, “Direne direne kazanacağız”, “Ölmek var dönmek yok” sloganları yankılanıyordu. Açıklama sonrası çadırlarını toplamaya başlayan işçiler, karara üzüldüklerini söyledi. 20 gündür eşi Tahsin Çalışkan’a (28) destek olmak için yanında hiç ayrılmayan 9 aylık hamile eşi Berna Çalışkan (22) oğlunu bu hafta dünyaya getireceğini söyledi. Doğacak çocuğu Yiğit Efe’ye “mama, bez alabilecek miyim” diye soran Çalışkan, “Kredi borçlarımız var nasıl yaşayacağız bilmiyorum. Önümüz kış ne yakıp ne yiyeceğiz. Çocuğumun geleceğini çalıyorlar. Oğlum doğsun, kucağıma alıp yine gelip eşime destek olacağım. Şişecam kimleri ortada bıraktığını görsün” dedi.
Oğlu Hakan Çakmak için direnen Berna Çakmak ise eşinin Şişecam emeklisi olduğunu belirterek, “Babası gibi o da Şişecam’da çalışmak istedi. 2 yıl bin 200 liraya çalıştı, sabretti. İşine sevdalıydı. 3. yılında da işten çıkardılar. Eşlerimiz, çocuklarımız yıkılmaya başlıyorlar, sırtlarından vuruldular. Sendikamız ve işveren makam ve koltuk için anlaşıyor. Oğlumun yakın zamanda düğünü olacaktı böyle giderse düğünü erteleyeceğiz. Hepimizin hayallerini yıktılar. Baba bir emekli maaşıyla diğer oğlumuzu mu okutsun yoksa Hakan’ı mı evlendirsin” diye konuştu.

Eşi Kani Aral’ın 22 yıldır Şişecam’da çalıştığını söyleyen Nagihan Aral da “Hiç bir sebep gösterilmeden bir telefonla iş aksimiz feshedildi. Koskoca Şişecam’da 90 kişiye yer yok. 20 gündür evimizde tencere kaynamıyor. ‘Biz bir aileyiz’ diyorlardı şimdi ailelerini ortada bıraktılar. Çoğunun yaşı 40 geçmiş bu insanlar nerede iş bulacaklar. Biz kesinlikle Eskişehir’e gitmek istemiyoruz. Sendikamızda bizi yalnız bıraktı” dedi.