İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 455. haftasında Hüseyin Toraman'ın akıbetini sordu. Şube binasında yapılan eylemde konuşan İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Örhan, “Maalesef failler devlet eliyle korunuyor. Bizler asla kabul etmeyeceğiz. Devlet bizim yakınlarımızın faillerini ortaya çıkarmak zorundadır” dedi.
Örhan'ın ardından konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Avukat Hasan Yalçın, 27 Ekim 1991’de Gebze’de polis olduğunu söyleyen kişilerce gözaltına alınması ardından kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Toraman hakkında bilgi aktardı. Marmara Üniversitesi’nden yeni mezun olan 24 yaşındaki Hüseyin Toraman’ın sosyalist kimliği nedeniyle polisin hedefinde olduğunu belirten Yalçın, “26 Nisan 1991 tarihinde içeride kimsenin olmadığı bir zamanda Maltepe’deki evine Gebze Emniyeti ile İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nden polisler, birbirinden habersiz baskın yaptı. Polislerin arasında çıkan çatışmada Gebze Emniyet Müdürlüğü’nden bir polis öldü. Gebze polisi olaydan Hüseyin’i sorumlu tuttu, evinin duvarlarına intikam yeminleri yazdı. Bunun üzerine Hüseyin Kocamustafapaşa’da ailesine yakın bir ev kiraladı. 27 Ekim 1991 sabahı evinin önünden mahallelinin gözü önünde silahlı, telsizli, sivil giyimli kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros’a zorla bindirilerek kaçırıldı” dedi.
Geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren Baba Ali Rıza Toraman Çınar Karakolu'na giderek olaya neden müdahale etmediklerini sorduğunu, karakol amirinin Hüseyin’in kaçırılmadığını, siyasi polisler tarafından gözaltına alındığını, bu nedenle müdahale edemediklerini söylediğini, Baba Toraman’ın karakol amirinin bu beyanını gizlice kaydettiğini ve 31 Ekim'de ailesi aranarak gözaltında olduğunun söylendiğini belirten Yalçın, buna rağmen Toraman'dan bir daha haber alınamadığını ifade etti.
Konuşmaları ardından 5 dakika oturma eylemi yapıldı.