20 Ekim 2017 Cuma

İmralı Heyeti: Derhal Öcalan ile görüşmemiz gerekiyor..!

İmralı Heyeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşulları ve Öcalan ile ilgili son dönemde medyada çıkan haberlere ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İmralı Heyeti’nden Ceylan Bağrıyanık, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan katıldı. Açıklamayı heyet adına Önder yaptı.
'İflah olmaz Kürt karşıtlığı'
“Son 40 yılın iktidarlarında görev ve sorumluluk alan hiç kimse Sayın Öcalan bizi şu konuda yanılttı diyemez” diyen Önder, “Biz bunu en yetkiliği ağızlarından defalarca duyduk. Hepsinin ortak belirlemesi ‘tüm bu gelişmeleri bizden önce gördü. Söylediğinde çok anlayamadık. Yeterince cevap olamadık’ şeklinde değerlendirmeleri vardı. Bütün bunlar ortadayken, bütün bunlar gözlerimiz ile görmüş, kulaklarımız ile işitmiş bir heyet olarak, biz bu gün gelinen noktayı sadece iki temel açıklayıcı etmenle açıklayabiliriz” diye belirtti.
Önder bunları da şöyle açıkladı: “Birisi bölgede iflah olmaz bir Kürt karşıtlığı üzerinden oluşturulan bütün politikalar, bir diğeri de barış yerine savaşın kendi iktidarını sürdürülebilir kılmak anlamında daha elverişli bir vasfı olduğu gerçekliğidir. Belki kısa dönem üstelik toplumların tarihlerinde önemsiz sayılabilecek 3-5 ay 1 yıl bu amaca hizmet edebilir; ama hiçbirimizin bu ülkenin ortak geleceğine ve bölgenin ortak geleceğine kendi siyasi hegamonik arzularını uğruna harap etmeye, tahrip etmeye , mha etmeye hakkımız olmadığını düşünüyoruz.”
'Kabul etmemiz düşünülemez'
Öcalan’a tecrit temelli yaklaşımın bu ülkeyi ve bölgeyi her zaman felakete sürüklediğini kaydeden Önder, “Ona gereken ciddiyet ile yaklaşıldığında da her zaman bir demokratik umut iklimini yeşerttiğini bilen insanlar olarak, bizim bu tecridi kabul etmemiz düşünülemez, imkan ve ihtimal dışıdır. Hem bunu gördük hem de ona ciddiyetle yaklaşıldığı zaman olabilecekleri gördük. Bunu bütün ülke gördü” dedi.
Önder, “Süreci kesmek için ortaya koydukları mazeretler, çatışma sonrası çözüm süreci yaşayan hiçbir ülkede görüşmeleri kesme gerekçesi değildir. Tam tersine bu tür arızalar, bu tür kırılmanın yaşanması, gerçekleşmesi ancak görüşmelerin yükseltilerek daha da ciddileştirerek, geliştirilmesi ile aşılabilmiştir” diyerek insanlık tarihinin bunu deneyimlediğini söyledi.
'Devlet izin vermez ise bunlar olmaz'
Kimsenin bu ülke halklarının geleceğini karartmaya hakkının olmadığını söyleyen Önder, "Kendi hurafelerinizi bu ülkede savaş gerekçesi olarak sunamazsınız, buna hakkınız yok. HDP ve DBP'ye dönük imha operasyonları başladığı günden beri sürdürdükleri bir yalan var. Belediyelerimizin Kandil'e para, araç taşıdığını iddia ediyordu. Yalancı, riyakarlar! İnsan bugüne kadar bir tane delil getirmez mı? Koymaz mı ortaya? Hani başkanlarımız yolsuzluk yapmıştı? Bunun yanında sosyal medya meselesi de bizim için önemli bir meseledir. Hem devlet nezdinde hem siyasi ve askeri muhataplar nezdinde, 3 yıllık süreci yakından takip etmiş arkadaşlarınız olarak şunu söylüyoruz; devlet izin vermese bunlar olmaz. Yayılan bu söylentiler bizi derinden endişelendiriyor" dedi.
Hükümete tarihsel bir uyarıda bulunduklarının altını çizen Önder, "Barış sürecinin seçilmişleri olarak; bu ülkede sadece barışın değil, halkın daha çok yoksullaşması, gençlerin yozlaşması, ekolojik mücadelemiz, kadın mücadelemizi tanıyan birileri olarak bu savaşın sonlanması için Sayın Öcalan ile görüşülmesi gerektiğini tekrarlıyoruz. Demokrasinin yolu İmralı'dan geçiyor. Bu durum asla kabullenemez ve ağır toplumsal sonuçlar çıkarır. Bu yılların tespitidir, tehdit değildir. Her ikisini de denediniz, ikisinin de sonuçlarını gördünüz. Yıllarca geri adım atmamış bir halk ile karşı karşıyasınız. Henüz çareler tükenmemiştir. Çağrımızı yapmak istiyoruz; tankla, tüfekle bir sonuca varamazsınız. Tek yolunuz var o da bölgeye demokratik bir teklifte bulunmak. Bu demokratik teklif pratikte kanıtlanmalıdır" diye konuştu.
Birinci ağızdan duymak istiyoruz’
Son olarak hükümete çağrı yaparak iki öneride bulunan Önder, "Öncelikle Sayın Öcalan'ın sağlık durumunun öğrenilmesi için ailesinden birinin, avukatının ya da İmralı Heyeti'nin derhal İmralı'ya gitmesi ve zaman sektirmeden gitmesi gerekir. Öcalan'ın sağlık durumunu birinci ağızdan duymak istiyoruz; müzakere sürecini ciddiyet içeren bir yaklaşım ile yeniden görüşülmesi gerekiyor" dedi.
‘Adalet bakanlığı başvuruya dönüş yapmadı’

Adalet Bakanlığı ile telefon görüşmesi yapığını belirten heyet üyesi Pervin Buldan ise şunları dile getirdi: "Sosyal medyada çıkan haberler üzerine kaygılı olduğumuzu ilettim. Adalet Bakanlığı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklama yaptığını söyledi. Ben de bunun yeterli olmadığını ve ailesinden, avukatlarından ya da siyasi heyetimizden birisinin gitmesi gerektiğini söyledim. Bu konuda henüz bir dönüş yapılmış değil"