22 Ekim 2017 Pazar

DİB: “Laik ve demokratik Türkiye’ye ulaşıncaya kadar yılmayacağız”

Demokrasi İçin Birlik, Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Demokrasi için bir aradayız, yılmayacağız” forumunda bir araya geldi, “En temel haklarımızı alıncaya ve yeni demokratik, laik bir Türkiye’ye ulaşıncaya kadar yılmayacağız!” dedi
Demokrasi İçin Birlik (DİB), Şişli Kent Kültür Merkezi’nde “Demokrasi için bir aradayız, yılmayacağız” sloganıyla forum gerçekleştirdi. Foruma DİB bileşenleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, HDP ve CHP PM üyeleri, demokratik kitle örgütleri, yazar, sanatçı ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren eski CHP Milletvekili Melda Onur, DİB’in herkesi kapsamadığı yönündeki eleştirilerin yerinde olmadığını, herkesi, Taksim Dayanışması’nın, ilk zamanlarını hatırlamaya davet etti. Onur, “DİB, el ele, kol kola yürümek isteyen, öyle olmasa bile aynı hedefe doğru yürüyen insanları, demokratik kitlelere zemin hazırlayacak bir ortamdır. Birliktelik nasıl ki Gezi’de gerçekleri açığa çıkardıysa bu sefer de seçimlerde hırsızlıkları açığa çıkardı. DİB eşit bir zemindir. Bu zeminden bugün hayır meclisleri çıkar, belki önümüzdeki günlerde demokrasi meclisleri çıkar. Herkese açıktır” dedi.
“İktidar otoriterlikten faşizme yürüdü”
Onur’un ardından söz alan eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, “Otoriterlikten faşizme doğru yürüyen iktidar, yürüyüşünü OHAL’le yeni bir evreye soktu. Ve iktidarın demokrasi maskesi bu sayede ortadan kalktı” ifadelerini kullandı. OHAL ile meclisin bütün yetkilerinin yürütmeye devredildiğini, siyasi partilerin görüşlerini söyleyemez olduğunu, eş başkanların, milletvekillerinin içeride olduğunu söyleyen Türmen, ana muhalefet partisinin üzerinde de baskılar olduğunu, insan hakları ihlallerinin arttığını belirtti.
“Mecliste siyaset olanağı artık yok”
Hukukun tamamen rafa kaldırıldığını kaydeden Türmen, barışın Türkiye’de artık terörizm ile eş tutulan bir kelime haline geldiğini ifade etti. Osman Kavala’nın gözaltına alınmasıyla sivil topluma bir gözdağı verildiğine dikkat çeken Türmen, “Demokrasiye yönelen tehdit yeni bir boyut kazanmıştır. Baskıya, tahakküme karşı direniş bir yükümlülüktür. Direniş sadece demokrasi için değil aynı zamanda insanı insan yapan değerlerin korunması içindir. Meclis’te siyaset yapma olanağı artık yoktur. Siyasetin meclis dışına taşınması gereklidir. Kamusal alanda siyaset yapmak gerekir” dedi.
“Toplum sağ otoriterlere teslim olmamalıdır”
Ardından söz alan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de toplumun kendi içinde yaşadığı sağ otoriter yönelimlere teslim olmamak gerektiğini vurgulayarak, mücadele için somut zeminler oluşturmak gerektiğini vurguladı. Bilgen, “Burada çizilen, çoğulcu, katılımcı, barışı yeniden inşa edebilecek ve özü itibariyle aslında bir demokratik anayasa konsepti ile ifade edilebilir ve bu şüphesiz derde derman bir şey olabilir. Fakat biz gerçekten durduğumuz yerler itibariyle bunu savunabilecek, bunu kaldırabilecek ve bunu bir üzerine basılacak zemin olarak tarif edecek kararlılıkta mıyız, bence acil sorun tam buradadır” dedi.
Cam işçisi işi ve aşı için yürüyor
Direnişteki Trakya’da işten atılan Şişecam işçileri de DİB forumuna katılarak söz aldı. 90 işçinin telefonla aranarak işten çıkarıldığını belirten cam işçisi işlerine geri dönebilmek adına Kırklareli’nden İstanbul’a başlattıkları yürüyüşü anlattı. Cam işçisinin “işi ve aşı” yürüdüğünü belirtti.