226 gündür açlık grevinde olan tutuklu
eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın üçüncü duruşması Sincan Cezaevi
Kampüsü’ndeki salonda görüldü. Gülmen’in yine getirilmediği duruşmaya, Semih
Özakça ise tekerlekli sandalye ile geldi. Mahkeme Semih Özakça'nın adli kontrol
uygulamasıyla serbest bırakılmasına (elektronik kelepçe), Nuriye Gülmen'in ise
tutukluluğunun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma avukatların tepkisine
rağmen 24 Kasım'a ertelendi.
Duruşmaya 4 gün kala, 16 Ekim’de
savcılık kararıyla Nuriye Gülmen'in ifadesi alınmak istenmiş ancak Gülmen
savcıya ifade vermeyi reddederek tahliyesini talep etmişti.
GÜLMEN YİNE GETİRİLMEDİ
Cumhuriyet’te yer alan habere göre;
Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda başlayan duruşmada Numune
Hastanesi başhekimliği tarafından Nuriye Gülmen'in mahkemeye getirilmesinin
sağlık yönünden uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği öğrenildi. Semih
Özakça tekerlekli sandalye ile salonu selamlayarak geldi, salonda alkışlandı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Berk
Ercan, SEGBİS yöntemi ile mahkemeye bağlandı: Semih Özakça’yı 1-2 kez gördüm.
Bir bilgiye sahip değilim.Semih ve Acun'un örgüt bağı var mı bilmiyorum. Nuriye
Gülmen’i İstanbul’dan tanıyorum. Nuriye ile Berkin Elvan’ın ölümü üzerine
tanıştık. Nuriye’nin evinde kaldım ama adresi bilmiyorum. Nuriye ile telefon
temasım olmadı. Açlık grevlerinin başlaması konusunda örgüt talimatı olduğu
konusunda doğrudan bilgim yok. Semih’i parkta sadece 2 kez gördüm. Başka bilgim
yok. İfadenin üzerine sanık avukatları, Ercan’ın ifadelerindeki çelişkiler
olduğunu iddia etti.
Gülmen ve Özakça'nın avukatları dava
öncesi gözaltına alındı
Semih Özakça da, “Tanık Berk Ercan’ın
yaptığı düşüklüktür, alçaklıktır. Yaptığı itirafçılık değil, iftiracılıktır.
İstanbul’a bir kez gittim. Ama ne tanığı gördüm, ne o parka gittim. Berk
Ercan’ın beni gördüğünü söylediği tarihte ben askerdim” dedi.
Açlık grevi: Işık rahatsızlığı arttı,
deri dökülmeleri var
NEŞELİ GÜNLER BENZETMESİ
Semih Özakça savunmasında şunları
söyledi: “Tanığı tanımıyorum. Eskişehir’e gittiğim yazılıyor iddianamede ama
ben Eskişehirliyim. Hiç bir suçlama ve kanıt yok. Tek suçlama Yüksel
Caddesi’nde yaptığım basın açıklaması. Cezaevinde yazdığım günlüğüm dosyanıza
giriyor. Çünkü dosya boş. Eskişehir’de Pamelya kafede gördüm diyor tanık.
Eskişehir’de öyle bir kafe yok. Biz açlık grevi yapıyoruz! Biz işimizi
istiyoruz! Suçumuz ne? Cevabı yok. Neşeli Günler filminde çocuklar
birleşebilmek için Taksim meydanında açlık grevi yapıyorlardı. Bir insanın
açlık grevi yapmasında örgüt ne gerek. Astsubaylar açlık grevi yaptı, hayvan
hakları savunucuları da... Dünyanın bir çok yerinde yapılıyor. İtalyan Bakan
açlık grevi yapıyor! Açlık grevi tarihsel bir kültürdür. Biz herşeyi yaptık
sonra açlık grevi dedik. Bizim yaptıklarımızın ne Danıştay’da ne AYM’de, ne
AİHM’de karşılığı olmadı. 12’sinde ve 19’ndaki duruşmalarıma götürülmedim.
Neden götürülmediğimi bilmiyorum. Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Bu şekilde
hukuk işlemez. Buradan ne karar çıkarsa çıksın; tarih bunu kabul etmeyecek,
halk bunu kabul etmeyecek. Kanıt yok. Somut delil yok. Ben öğretmenim bana
güvenebilirsiniz yalancı itirafçılara değil. Sizin vicdani sorumluluğunuz var.
Biz işimizi istiyoruz. İşimize iade edilirsek açlık grevini bitireceğiz.
Karanlığın güne, düşlerimizin güneşli güne dönüşmesi dileğiyle umutlu
kalın."
SAVCI TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ
Savcı Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın
tutukluk halinin devamını ve Semih Özakça'nın hangi tarihlerde askerlik
yaptığının öğrenilmesi için askerlik şubesinden yazı alınmasını talep etti.
Avukat Murat Yılmaz da savunmasında
"Heyetiniz Nuriye’yi gördü. Savunma yapmak istiyor. 15 gün AİHM kararına
rağmen yoğun bakımda kaldı. Nuriye’ye şantaj yapıyorlar, refakatçi vermiyorlar,
ışık görmeyen koğuşlara koyuyorlar. Nuriye ve Semih kaçmıyorlar. Cezaevi
Müdürlüğü ve hastanelerin raporları var hayati tehlike var diye. Ama
tutuklular. Nuriye ve Semih’i tahliye ediniz" dedi.
Avukat Zafer Kazan “Bu celse de beraat
demiyoruz. Tahliye istiyoruz iki insanın hayatı için. Eğer ölümler olursa
vicdani sorumluluğu sizdedir sayın başkan” diye konuştu.
Duruşmaya 14:00’a kadar ara verildi.
Aranın ardından duruşma devam etti.
Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu şunları söyledi: Türkiye’de açlık grevi yapmak
suç değildir. Örgüt talimatı dahilinde olsa bile. 2012’de böyle bir durum
olmuştu. Suç olmadığını AYM karar verdi. Açlık grevi insan hakkıdır. Suç
olmayan bir konuda suçlama ve soru yöneltilmez. Müvekkilim Nuriye’nin savunması
SEGBİS ile alınmıştır. Duruşma ile eş zamanlı değildir. Sanık olmadan duruşma
olmaz! Evrensel haktır. Kaçma durumu söz konusu değildir. Müvekkilimin öyle bir
durumu yoktur. Nuriye için tutukluluk koşulları ortadan kalkmıştır. Kuşkulu bir
tanığın kuşkulu ifadesiyle mahkeme hareket edebilir mi?
Duruşma esnasında mahkeme salonu dışında
arbede çıktı. Bunun üzerine mahkeme salonun olduğu binaya 100’ü aşkın çevik
kuvvet girdi.
Esra Özakça mahkemede mikrofonu açarak
“Nuriye ile Semih İşe Geri Alınsın” diyerek mahkeme salonuna seslendi.
SEMİH ÖZAKÇA SERBEST BIRAKILDI
Kararını açıklayan mahkeme, Semih
Özakça'nın adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılmasına, Nuriye Gülmen'in
ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Nuriye’nin gelecek sefer mahkemede
hazır edilmesine karar verildi. Diğer duruşma tarihi konusunda avukatlar ile
mahkeme arasında anlaşmazlık yaşandı. Davanın diğer duruşması için avukatlar
kasım ayına 'Nuriye ölür diyerek' itiraz etti.
Semih Özakça, tekerlekli sandalye ile
duruşma salonundan çıkarıldı. Mahkeme 24 Kasım'a ertelendi.