OHAL'in kaldırılması ve işlerine geri dönmek için 40 haftadır sokaklarda
olan kamu emekçileri, OHAL'in ancak mücadele ile kaldırılabileceğini söyledi.
15 Temmuz Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte en az
108 bin kamu emekçisi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden ihraç
edilirken bunlardan 4 bin 9'u Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK)
üyesi. 20 Şubat 2017'de Kadıköy Altıyol, Kartal Meydanı ve Bakırköy Özgürlük
Meydanı'nda haftanın üç günü oturma eylemi gerçekleştiren kamu emekçileri
eylemlerinde 40'ıncı haftayı geride bıraktı. İşlerine geri dönmek amacıyla
oturma eylemlerinin yanı sıra 30 binden fazla imza da toplayan kamu emekçileri,
bu imzaları İstanbul Valiliği başta olmak üzere ilgili çok sayıda kamu
kuruluşuna teslim etti. İşlerine geri dönene kadar eyleme devam edeceklerini belirten
emekçiler, temel taleplerinin arasında OHAL'in kaldırılmasın da olduğunu
vurguladı.
'ÜLKENİN GELECEĞİ KARARTILMAK İSTENİYOR'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışırken Kanun Hükmünde Kararname ile
ihraç edilen kamu emekçisi Mahir Aslan, 41'inci haftasına giren oturma
eyleminde dört mevsimdir işe geri dönmek için mücadele veriyor. 68 kuşağı bir
babanın evladı olduğunu anlatan Aslan, "Babam yıllarca devrim ve demokrasi
için mücadele etti ve bundan kaynaklı da ismimizi Mahir, Deniz, İnan koydu. Biz
de bugün bunun mücadelesini verdiğimiz için işimizden olduk" diye anlattı.
Çocuğunun rızkının elinden alındığının altını çizen Aslan, "Sadece benim
çocuğumun değil binlerce kamu emekçisinin, hatta bu ülkenin geleceği
karartılmak isteniyor. Buna izin vermeyeceğiz. 40 haftayı aşkın bir süredir
burada direniyoruz. İlk talebimiz OHAL'in kaldırılması ve işimize geri dönmek.
Mutlaka biz kazanacağız" şeklinde konuştu.
'EYLEMLER SÜREKLİLİK ARZ ETMELİ'
Kadıköy Halk Eğitim Merkezinde İngilizce öğretmenliği yaparken 7 Şubat
2017'de ihraç edilen Aslı Akdemir, OHAL'in kaldırılması ve işlerine geri dönmek
için 40 haftayı aşkın bir süredir direndiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın OHAL'in zararlarını pazara gitmekle eş değer tuttuğuna dikkat
çeken Akdemir, kamudan ihraç edilenlerin aileleri ile hesaplandığında, OHAL'in
sadece kamu alanında milyonları etkilediğini vurguladı. İnsani boyuttan
bakıldığında da OHAL'in insanların psikolojilerini derin bir şekilde
etkilediğini anlatan Akdemir, "'Bak senin işini de elinden alabilirim'
demek isteniyor. İster örgütlü olsun ister örgütsüz, OHAL'i tüm işçi ve
emekçilere karşı bir sindirme politikası olarak kullanıyorlar" dedi.
Mücadelenin tek alanın sokaklar olduğuna işaret eden Akdemir, herkesin
“işimi kaybederim” korkusunu bir kenara bırakması gerektiğini belirterek,
"OHAL'in kaldırılması için örgütlü ve kitlesel bir şekilde sokağa çıkmak
gerekiyor" dedi. Yapılacak olan eylemlerin süreklilik arz etmesi
gerektiğini de belirten Akdemir, OHAL'in mücadele ile kaldırılabileceğini
vurguladı.