Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı'ndaki 661. hafta eyleminde 23
yıl önce katledilen Nihat Aydoğan'ın akıbeti soruldu.
Eylemde ilk sözü kayıp yakınlarından Hanım Tosun aldı. Devletin, iktidarın,
annelerin sesini duymadığını söyleyen Tosun, Zarrab davasından korkan
hükümetin, kayıpların bulunması sorumluluğunu yerine getirmediğini belirtti.
Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan, eşinin gözaltına alınarak kaybedildiğini
ifade etti. Savcılığın “Git kocanı dağlarda ara” diyerek gözaltına alındığını
inkâr ettiğini aktaran Aydoğan, kayıplarının kemiklerini istediklerini
belirterek “Çiçek bırakacak bir mezarımız olsun” dedi.
Bu haftanın basın açıklamasını ise Hatice Onaran okudu. Devletin gözaltında
kaybetme politikasına karşı 661 haftadır hakikat ve adalet mücadelesi
sürdürüldüğü belirtilerek açıklama başladı.
Gözaltı inkâr edildi, “ölü” diye kayıtlara geçildi
Ardından Nihat Aydoğan’ın 1994 yılında Mardin’de gözaltına alınarak
kaybedilmesi anlatıldı. Aydoğan'ın koruculuk dayatmasını kabul etmediği için
baskı ile karşılaştığı, bu baskıların oğlunun gerillaya katılmasıyla arttığı ve
sürekli gözaltına alınarak işkenceye uğradığı aktarıldı. Son olarak 30 Kasım
1994 sabahı evine yapılan baskında darp edilerek gözaltına alınan Aydoğan'ın,
gözleri ve elleri bağlanarak Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı'na götürüldüğü
söylendi. Resmi makamların, Aydoğan'ın 20 gün sonra nöbetçi savcılığa sevk
edildikten sonra serbest bırakıldığını iddia ettiği ifade edilen açıklamada,
buna karşın Aydoğan'dan bir daha haber alınamadığına dikkat çekildi.
Yıllar sonra eşinin akıbetinin araştırılması için tekrar savcılığa başvuran
Halime Aydoğan’ın, eşinin resmi kayıtlara “ölü” olarak geçildiğini gördüğü
aktarıldı. Nüfus idaresine ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarının, jandarma
komutanının baskısı sonucu bildirim yaptığını itiraf ettiği belirtildi.
Son olarak, ailenin bütün başvurularına ve Aydoğan'ı gözaltına alanların
bilinmesine rağmen yıllardır bir adım atılmamasına tepki gösterildi.
Açıklamanın ardından eylem sona erdi.