Takvim yaprakları 25 Kasım 1960’ı
gösterdiğinde dünyanın öbür ucu Dominik’te üç kadın cesedi bulundu. Dövülmüş,
tecavüze uğramış halde uçurumdan atılmışlardı. Azmettiriciler bu vahşetle
geride kalanlara bir mesaj vermek istiyordu. Çünkü öldürdükleri, “kadın
başlarına” bir diktatöre kök söktürmüşlerdi. Onlar Rafael Leonidas Trujillo
Molina diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina hareketinin
kurucularından Patria, Minerva ve Maria'ydı. Namıdiğer Mirabel Kardeşler.
Katledilmeleri Diktatör Trujillo’nin 31
yıl süren diktatörlüğünün kanlı sayfalarından sadece biri. İktidarı boyunca 50
bin kişiyi katleden ABD destekli bu kanlı diktatör, ülkedeki şehirlerin ve
dağların adını bile kendi adıyla değiştirdi. Hatta İspanyolca maydanoz anlamına
gelen perejil kelimesini doğru telaffuz edemeyen Haiti kökenli aileleri
öldürttü. Hem de akıllara ziyan yöntemle: Haiti kökenlileri arayan askerler
evlerini bastıkları kişilere ellerindeki maydanozu gösterip “Bu ne?” diye
soruyordu.
Trujillo, bütün diktatörler gibi halka
ölüm, baskı, zulüm dayatmış biri. Kendisine karşı çıkanlar ya tutuklanmış ya da
faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş. Yetmemiş askeri istihbarat servisine
kurdurduğu “40” adlı hapishane sayesinde muhaliflerine işkence yaptırmış,
birçoğunu elektrikli sandalyede öldürtmüştür.
Mirabale kardeşler ve eşleri, Trujillo
diktatörlüğüne karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kurdu. Trujillo
yönetimine karşı insan hakları ve demokrasi için mücadelede simgeleşen kadınlar
diktatörlük tarafından defalarca tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu.
Bunlarla yetinmeyen Trujillo bir halk konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu
kilise ve Mirabel Kardeşlerdir” diyerek Mirabel Kardeşleri hedef gösterdi. Bu
konuşmadan sadece 23 gün sonra hapishanedeki eşlerini ziyaretten dönen üç kız
kardeş, uçurumdan aşağı atılarak öldürüldü. Tabii ki bu cinayet resmi kayıtlara
“trafik kazası” olarak geçti.
Mirabel kız kardeşlerden birinin kod
adının “Kelebek” olmasından da esinlenerek; o günden sonra üç kız kardeş,
“Kelebekler” adıyla anıldı. 1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir
araya gelen Latin Amerikalı ve Karayipli Kadınlar Kongresinde, Mirabel
Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası
Mücadele Günü” olarak ilan edildi. 1999’da ise Birleşmiş Milletler bugünü
“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti. Bütün
diktatörler gibi Trujillo da Mirabel Kardeşleri öldürtürken geride kalanlara
korku dolu bir mesaj vermek istedi; ama hesabı tutmadı. Mirabal Kardeşler,
kadınların devlet ve erkek şiddetine karşı mücadelelerinde sembol isimler
olarak ölümsüzleşirken, Diktatör Trujillo ezmeye çalıştığı halk muhalefi
tarafından tarihin kanlı sayfalarına gömüldü.
Patria Mercedes: Çocuklarımızın, bu yoz
ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak
zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da.
Minerva Argentina: Bunca acıyla dolu
ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını
kavuşturup oturmak ise çok üzücü.
Maria Teresa: Belki de bize en yakın şey
ölüm; fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam
edeceğiz.
kadına yönelik erkek ve devlet şiddeti
dur durak bilmeden sürüyor.
2016 yılında 328 kadın erkekler
tarafından öldürülürken 2017’nin henüz ilk on ayında bu sayı 337’ye yükseldi.
314 çocuk cinsel istismara maruz kalırken, 246 kadın ise cinsel şiddete uğradı.
12 kadın kıyafetleri dolayısıyla şiddet gördü.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
verilerine göre ülke genelinde yaşamının herhangi bir döneminde eşi veya eski
eşi tarafından fiziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı yüzde 39.3.
Yaşadıkları fiziksel şiddet sonucunda yaralanan kadınların oranı yüzde 25.
Yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı ise yüzde 48.5.
Adli istatistiklere göreyse çocuklara
yönelik cinsel istismar vakalarında özelikle son dört yılda ciddi bir artış
yaşandı. 2006 yılında çocuklara yönelik cinsel istismar suçundan toplamda 3 bin
778 karar verilirken, 2016 yılında ise bu sayı 21 bin 189’a yükseldi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün
(OECD) verilerine göre de son 10 yılda çocuğa yönelik cinsel istismar davaları
yüzde 700 artmış vaziyette.
TÜİK rakamlarına göre 2011-2016 yılları
arasında yaşanan erken evlilik sayısı ise 232 bin 313.