Savaş ölüm, savaş yaralanma, savaş sakatlanma demektir.
Savaş göç, savaş kıtlık, savaş hastalık demektir.
Savaş korku, savaş çaresizlik, savaş acı demektir.
Ne sıtma, ne kanser, ne trahom…
En çok savaş yakar, en çok savaş yıkar, en çok savaş yok eder.
Bir yanda Ortadoğu’nun enerji kaynaklarını ellerinde tutmak için halkları
birbirine boğazlatan emperyalistler…Bir yanda o emperyalistlerin imalatı
İslamcı Frankeştayn’lar…
Bir yanda iktidarda kalabilmek için savaş dahil her şeyi göze alan ex
iktidar.Seçmen daha iki ay önce, 7 Haziran seçimlerinde defin ruhsatını vermiş
ama, ne gam!..Çıkmadık canda umut vardır, misali…Her yol mübah..!..
Var gücüyle çalınan savaş tamtamları…İlçeler-dağlar,ovalar
yakılıp-yıkılıyor, infazlar-katl etmeler artarak sürüyor. Her türlü barışçıl
gösteriye yasak…İnternet sitelerine karatma…
Sendikalara, derneklere baskınlar.Olmadı, biber gazı…Olmadı, plastik
mermi…Olmadı, ters kelepçe, gözaltı. Zindan, sürgün.. IŞİD bahanesiyle devrimci
ve sol muhalefeti susturma operasyonları…
Ev basmalar, gözaltılar, tutuklamalar.Yargısız infaz…Cemevine saldırı!..
12 Mart, 12 Eylül manzaraları.Dün “Çözüm Süreci de Çözüm Süreci” diye
ağızlarından bal damlayan…Bugün “Savaş da savaş” diye ağızlarından köpükler
saçanlar.Kürtlerin kafalarını beyaz Toroslara vura vura canlarını
almayı…Cihangir semalarında F-16’lara alçaktan uçuş yaptırmayı planlayanlar.
Faşist baskı, terör, korku, yıldırmayla gidilecek bir erken seçim…MHP’li
seçmeni cezbetme, HDP’li seçmeni korkutma…Birinden biri barajın altında kalırsa
gene tek başına hükümet olurum, hesapları.
Tablo ortada. Apaçık ortada.Mesele, bizim ne yapacağımız.Şimdi, nerede
olursak olalım, bir araya gelme…
Şimdi birbirimize sahip çıkma…Şimdi omuz omuza verme…Şimdi dayanışma…Şimdi
hep beraber mücadele etme…Şimdi hep birlikte haykırma zamanı. Kirli savaşa
hayır…Faşist dinci Diktatörlüğe son!.