25 Kasım 2017 Cumartesi

Her Yerde Kadınlar 25 Kasım Şiddete Hayır Gününde "Erkek-devlet şiddetine itaat etmiyoruz. Hayatımızdan mücadelemizden vazgeçmiyoruz ' Şıarıyla Sokaklara Çıktılar..!

25 Kasım'da yurdun dört bir yanında alanlara çıkan kadınlar 'Erkek-devlet şiddetine itaat etmiyoruz. Hayatımızdan mücadelemizden vazgeçmiyoruz' dedi
Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü için sokaklara çıktı. "Erkek-devlet şiddetine itaat etmiyoruz. Hayatımızdan da mücadelemizden de vazgeçmiyoruz" diyen kadınlar AKP'nin KHK'ler ve OHAL ile kurmaya çalıştığı cinsiyetçi rejimi reddettiklerini vurguladı.
İSTANBUL
25 Kasım Kadın Platformu'nun çağrısıyla Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle biraraya gelmek isteyen kadınlar Taksim Tünel’e girişi engellendi. Gerekçe olarak Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yürüyüşün yasaklanması gösterildi.
Kadınlar "Yaşasın kadın dayanışması", "Kadınlar birlikte birlikte güçlü", "Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz", "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Kadın cinayetleri politiktir", "Trans cinayetleri politiktir" sloganları attarak görüşmelerin sonuçlanmasını bekledi.
İstanbul Taksim'de yapılacak 25 Kasım eylemi polis tarafından engellenmek isteniyor.
Görüşmelerin ardından kadınların yürüyüşüne izin verildi.
25 kasım yürüyüşü istanbul
Binlerce kadın Taksim Tünel'de bir araya gelerek Galatasaray Lisesi'ne yürüyüş gerçekleştirdi. "Erkek-devlet şiddetine itaat etmiyoruz. Hayatımızdan mücadelemizden vazgeçmiyoruz" pankartı açan kadınlar "Yaşasın kadın dayanışması", "Kadınlar birlikte birlikte güçlü", "Geceleri de, sokakları da, Meydanları da terk etmiyoruz", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Kadın cinayetleri politiktir", "Trans cinayetleri politiktir" sloganlarını attı.
Ellerinde "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Kadınlar birlikte güçlü", "Müftülük yasasını tanımıyoruz", "Yaşamak istiyoruz", "Şiddete karşı yaşasın kadın dayanışması" dövizleri açan kadınlara polis tarafından LGBTİ+ bayrakları açıldığı takdirde müdehale edileceği söylendi.
Yürüyüşte katledilen kadınların ismi okunarak 'Burada' denildi.
Eyleme HDP Milletvekili Pervin Buldan ve HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de katıldı.
Alkışlar, ıslıklar, zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde yürüyen kadınlara çevredeki yurttaşlar da alkışlarla destek verdi.
25 kasım yürüyüşü istanbul
Terkos Pasajı'na kadar süren yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasını Özengül Ergün okudu. Ergün açıklamasına "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nde, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında ayağa kalkan kadınlarla beraber bir kez daha sokaklardayız. Sadece bugün değil 1 yıldır neredeyse aralıksız kentlerin meydanlarında itiraz ediyoruz, direniyoruz. Hayatlarımızı çevreleyen, olağanlaştırılmaya çalışılan erkek şiddetine, olağanüstü halle kadın düşmanlığının dozajını arttıran devlet şiddetine, faşizmin her türlü uygulamasına karşı susmamaya, itaat etmemeye devam ediyoruz." ifadeleriyle başladı.
"Boşanıp boşanmayacağımız, doğurup doğurmayacağımız ve kaç çocuğu nasıl doğuracağımız bizim kararımızdır." diyen Ergün, çocukların velayetini kimin alacağını, hangi mahallenin imam hatip okuluna mecbur edileceklerini, hangi topraklarda, hangi savaşta ölmeleri gerektiğini, haysiyetli bir biçimde gömülüp gömülmeyeceklerini belirleyen sisteme itaat etmeyeceklerini vurguladı.
Ergün açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Karakollarda, şiddet gören kadınlara, LGBTİ'lere ‘size vaktimiz yok’ derken erkeklere sığınakların yerini dahi ayan beyan söyleyen, şiddete uğrayan göçmen kadınlara ‘önce delil’ deyip, sığınağa yönlendirmeyen düzeninize itaat etmiyoruz.
‘OHAL’ bahanesiyle şiddet karşısında dayanışma için başvurabileceğimiz kadın örgütlerini kapattığınız, Kürt illerindeki belediyelere atadığınız kayyumlarla en önce belediyelerin kadın merkezlerini hedef aldığınız, tecavüzcülere af çıkarmaya yeltenirken kadın milletvekillerini, belediye başkanlarını, siyasetçileri, hak savunucularını mahkûm ettiğiniz bu hale itaat etmiyoruz.
Hayatlarımızı, anneliğe, aileye, şiddete hapsetmeye çalışan yasalara ve yargıya, nasıl bir hayat yaşayacağımızı bize dayatan adamlara, o adamları koruyan tek adama itaat etmiyoruz! Bizler kadınlar erkek-devlet şiddetinden uzakta, güvenli, eşit ve özgür yaşama arzumuzdan da, hayatlarımızdan da mücadelemizden de vazgeçmiyoruz!"
ANKARA
Ankara'da kadınlar, Çankaya belediyesi önünde bir araya geldi.
Ankara'da OHAL yasağına rağmen kadınlar 25 Kasım’da şiddete karşı alanlara çıktı. Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Çankaya Belediyesi önünden Sakarya Caddesi’ne yürüyen kadınlar "Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz" dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Gününde Ankara'da kadınlar Çankaya Belediyesi önünde toplandı. Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar "haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz" dedi. Kadınlar"Jin jiyan azadi" "Şiddete karşı ses çıkar" "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganlarıyla Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Kadınlar alkışlarla, ıslıklarla kadın düşmanı yasaları ve kadına yönelik şiddet ve baskıları protesto etti. Ankara'da OHAL nedeniyle eylem yasağı olması kadınları durdurmadı. Kadınlar yasağa rağmen eylemlerini gerçekleştirdi. Kadınlar OHAL uygulamalarına ve yasaklarına da tepki göstererek "OHALde de bu halde de şiddetle mücadele her yerde" dedi.
Kadınlar eylemde taleplerinin yanısıra gördüğü şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınların, tutuklu kadın milletvekilleri ve açlık grevine devam eden eğitimci Nuriye Gülmen'in fotoğraflarını taşıdı. Eyleme Ankara bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka da katıldı.
‘YASALAR, YASAKLAR, POLİS ŞİDDETİ KADIN MÜCADELESİNİ ENGELLEYEMEZ’
Ankara Kadın Platformu adına basın açıklamasını Gönül Kural yaptı. Kural, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nün diktatörlüğe ve erkek şiddetine karşı mirabel kardeşlerin kadınlara mirası olduğunu söyledi. Kadın mücadelesinin köklü ve direngenliğine vurgu yapan Kural, yasalarla, yasaklarla, polis şiddetiyle engellemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyledi.
Erkek egemen düzenin kadınlarla derdinin bitmediğini belirten Kural, "Her fırsatta kadın düşmanı fetvalar veren müftülere resmi nikah yetkisi veren yasa, yıllarca mücadele ederek kazandığımız haklarımıza dönük önemli bir saldırıdır. Şimdi de boşanmanın önüne dolaylı bir engel çıkaran 'arabuculuk' düzenlemesi üstünde çalışıyor" dedi.
OHAL ve KHK'ler ile temel hakların askıya alınarak şiddetin temel araç haline getirilmesinin kadına yönelik şiddet faillerine de güç verdiğini kaydeden Kural, kadınların ucuz emek gücü olarak çalıştırılan, kayıt dışı istihdam edilen, kriz anında ilk atılacaklar listesinin başında yer alması yetmiyormuş gibi toplumsal yaşamdan dışlanarak eve hapsedilmeye çalışıldığını ifade etti. Meclis'te kadınların yaşamını doğrudan etkileyen yasalar görüşülürken kadınlara Meclis yasağı getirilerek, gözaltına alındıklarını, davalar açıldığını söyleyen Kural, kadın ve çocuk derneklerinin kapatıldığını, seçilmiş kadın belediye Başkanı ve milletvekillerinin tutuklandığını kaydetti.
‘LGBTİ’LERE YÖNELİK YASAK KABUL EDİLEMEZ’
Geçtiğimiz hafta Ankara Valiliğinin LGBTİ etkinliklerine "toplumsal hassasiyet ve duyarlılık" "genel sağlık ve ahlakın korunması" gibi ifadelerle yasaklanmasının ayrımcılık olduğunu vurgulayan Kural şu sözleri söyledi:, "LGBTİ'lere yönelik ayrımcılığı meşrulaştıran, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan bu yasak kabul edilemez. Hayatımıza yönelik saldırı ve nefret dilini kabul etmiyoruz. Yaratmaya çalıştığınız korku ve baskı ortamına karşı en çok bizim mücadelemizden korktuğunuzu biliyoruz. Yıllarca mücadele ederek kazandığımız haklardan vazgeçmeyeceğiz. KHK'ler ile işten atsanız da derneklerimizi, yayınlarımızı kapatsanız, tutuklasanız da hayatlarımıza sahip çıkmak için mücadeleye devam edeceğiz".
Açıklamanın ardından kadınlar tarafından hazırlanan tiyatro gösterilmdi. Kadınların hepbirlikte söylediği şarkılar, türkü ve halaylarla eylem sona erdi. (Ankara/EVRENSEL)
MAMAK
Mamaklı kadınlar, 25 Kasım’da şiddete karşı yürüdü
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinin çağrısıyla Mamaklı kadınlar, 25 Kasım’da şiddete karşı yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Tuzluçayır Meydanı’na yürüyen kadınlar, sığınma evi sayısının artırılması, yaşamın her alanında şiddet uygulayanların yargılanarak cezalandırılması ve caydırıcı yasal tedbirler talep etti.
Tuzluçayır Meydanı’nda açıklamayı yapan Esengül Başaran yaptı. Başaran, “Her türlü baskı ve kısıtlamanın karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.” dedi. Kadınlar halaylarla eylemlerini sona erdirdi. (Mamak/EVRENSEL)
BATIKENT
Ankara Batıkent’te kadınlar ‘Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyoruz’ pankartıyla basın açıklaması yaptı. Batıkentli Kadınlar, müftülere nikah yetkisi veren yasaya tepki göstererek Adalet Bakanlığının açıklamasıyla tekrar gündeme gelen boşanmalarda arabulucuk uygulamasına izin vermeyeceklerini söyledi. (Batıkent/EVRENSEL)
İZMİR
İzmirli kadınlar: Kadına yönelik her türlü şiddet arttı
İzmir Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla ÖSYM binası önünde toplan kadınlar Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde yürüyüş düzenledi. Yüzlerce kadının katıldığı yürütüşte, "Hayatlarımızdan da haklarımızdan da vazgeçmiyoruz"yazılı pankart taşınarak, sık sık "Yaşasın kadın dayanışması" , "Çocuk istismarını anlatmayacağız" ve "Kadınız haklıyız şiddete karşıyız" sloganları atıldı.
Yürüyüş sonrası Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Kadınlar adına açıklama metnini okuyan.... kadınlara yönelik her türlü şiddetin, kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzlerin arttığı günlerden geçildiğini hatırlatarak, "Kadına yönelik şiddet; kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik olarak kasıtlı bir şekilde kadın haklarını ihlal eden hal ve hareketlerin tümüdür. Mücadelemizle kazandığımız yasaların uygulanmaması, erkek şiddetine karşı cezasızlığın varlığı, AKP hükümetinin başını çektiği kadın düşmanı sistemli politikalar sonucu kadına yönelik her türlü şiddetin arttığını görüyoruz" dedi.
MİRABEL KARDEŞLER KİMDİR?
'HAKLARIMIZ KIRPILMAYA ÇALIŞILIYOR'
2017 yılının henüz ilk 10 ayında kadın cinayetlerinin 337’ye ulaştığını, sadece Ekim ayında 40 kadın cinayetinin yaşandığına ifade eden .....
"Bu bir tesadüf değil. Kadınların kazanılmış haklarına saldıran, laikliğe ve Medeni Kanun’a aykırı olan 'müftülere resmi nikah kıyma yetkisi' veren AKP’nin yasası, tüm tepkilere rağmen meclisten Ekim ayında geçirildi. Bu kadın düşmanı yasasının geçmesi ile, kadına yönelik şiddetin artışı paralellik gösteriyor. Kadına yönelik şiddeti artıran gerici yasalarınıza izin vermeyeceğiz" dedi. "Boşanmak isteyen kadınlar öldürülüyorken, boşanmaları zorlaştırmak için arabuluculuk yasası getirilmeye çalışılıyor" diyen ..... mecliste kurulan boşanmaları önleme komisyonu ile kadınların haklarını kırpılmaya çalışıldığına dikkat çekti.
İzmirli kadınlar: Kadına yönelik her türlü şiddet arttı
'GERİCİ MÜFREDATA İZİN VERMEYECEĞİZ'
LGBTİ’lere yönelik nefret söylemi ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarların da artığını belirten ....
"Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirildi ve çocuk istismarı davaları yüzde 700 arttı. Kadınlara, çocuklara ve LGBTİ’lere yönelik şiddetteki artışın tesadüfi olmadığını biliyoruz. Eğitim müfredatına “kocaya itaat” gibi gerici eklemeler yapan AKP hükümeti bu artıştan sorumludur. Eğitim müfredatındaki gericileştirme kadına yönelik her türlü şiddeti artırıyor, eşitsizliği derinleştiriyor. Müfredata 'toplumsal cinsiyet eşitliği' derslerinin konulması yerine kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmesi normal gösteriliyor. Nasıl ki çocuk istismarını meşrulaştıran yasayı mücadelemizle durdurduysak; çocuk istismarının üstünün kapatılmasına da, gerici müfredata da izin vermeyeceğiz" dedi.
DİYARBAKIR
Diyarbakır'da kadınlar :Şiddetin sorumlusu ülkeyi yönetenler
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününde kadınlar Diyarbakır Koşu Yolu Parkında bir araya geldi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı eylemde kadınlar hazırladıkları dövizlerle kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Eylemde kadınlar, sık sık "Kadınlara uzanan eller kırılsın" "Erkek vuruyor devlet koruyor" ve "Jin Jiyan Azadi" sloganlarını attılar. Eylemde kadına yönelik aratan şiddetin boyutları paylaşılırken, ortaya çıkan tablodan ülkeyi yönetenlerin sorumlu olduğunun da altı çizildi.
Eyleme TJA sözcüsü Ayla Akat Ata, HDP Diyarbakır milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP İl yöneticileri, KESK ve çok sayıda kadın katıldı.
‘DEVLET ŞİDDET ARACILIĞIYLA YÖNETİYOR’
Eylemde konuşan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Filiz Bulut Tekin, ekonomiden, siyasete, eğitimden,sağlığa,çalışma yaşamından, toplumsal yaşama kadar kadınların erkek egemen anlayışının hedefi durumunda olduklarını dile getirerek konuşmasına başladı.
Devletin erkek eliyle kadınların gündelik yaşamının sınırlarını çizdiğini dile getiren Tekin, “ Devlet şiddet aracılığıyla yönetme çabası içerisinde. Bunun için her gün şiddeti besleyen söylemler ve uygulamalar ile kadın üzerindeki şiddeti derinleştirip, özel savaş politikalarını toplum üzerinde hakim kılmayı hedeflemektedirler. ‘Kadın, erkek eşitliğine inanmıyorum, affedersiniz kadın mıdır? kız mıdır ? hamile kadın dışarı çıkmamalı’ cümleleri boşuna kurulmamıştır. Batmandaki fuhuş çetesi ile çocuk istismarlarının, din ve dili için saldırıya uğrayan kadınların, Suriyeli Emaniye dönük vahşetin, Taybet Ananın cenazesinin 1 hafta sokakta bekleten politikanın kökenleri aynı kaynaktan beslenmektedir”diye konuştu.
Diyarbakır'da kadınlar, Diyarbakır Koşu Yolu Parkında bir araya geldi.
MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ
Sadece Ekim ayında 40 kadının öldürüldüğünü, 32 çocuğun ise istismara maruz kaldığına dikkat çeken Tekin, “Çocuk istismarlarına, kadın cinayetlerine ve doğamızın talan edilmesine karşı öz savunma hakkımızı kullanacağız. Bizler bedenimize kimliğimize anadilimize, cinsiyetimize karşı yönelen saldırılara karşı mücadele edeceğiz. OHAL’in faşizan politikalarına karşı mücadeleyi yükselteceğiz” dedi.
BU TABLODAN ÜLKEYİ YÖNETENLER SORUMLU
Ardından konuşan HDP Diyarbakır milletvekili Sibel Yiğitalp, 2017 yılının 10 ayı boyunca erkeklerin 240 kadını ve kız çocuğunu öldürdüğünü belirtti.
Kadına yönelik şiddete karşı Yiğitalp şu verileri paylaştı “77 kadına tecavüz edildi. 207 kadın tacize uğradı, 286 kız çocuğu ise cinsel istismara maruz kaldı. 240 kadına koruma verilmesine rağmen 11’i öldürüldü. 6132 çocuk cezaevinde. Tüm bu rakamlar kadına verilen değerin ölçüsü aslında. Biz bunlara karşı mücadele ederken bu ülkeyi yönetenler çocuk doğurma sayısı üzerinden toplumu kriminalize ediyor. bu tablodan bu ülkeyi yönetenler sorumludur. Çünkü dilinizde nefret ve cinsiyetçilik var.
‘KİŞİ BAŞINA 25 POLİS DÜŞÜYOR’
Yiğitalp polis ablukasını eleştirerek şunları söyledi “ Burada basın açıklaması yapmak için denemediğimiz yol yöntem kalmadı. Kişi başına şuanda neredeyse 25 polis düşüyor. Derdimizi anlatırken nasıl bir mücadele verdiğimizin fotoğrafı aslında şua anki atmosfer”diye tepkisini gösterdi. Açıklamaların ardından kadınlar 5 dakikalık oturma eylemi yaparak dağıldı.
ÇANAKKALE
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü kapsamında Çanakkaleli kadınlar, emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla Golf Aile Çay Bahçesinde bir araya geldi. ‘Kadınlar artık susmayacaklar’ ve ‘Yaşasın örgütlü mücadelemiz' sloganları atan kadınlar İskele Meydanı’na yürüdü.
Burada açıklama yapan CHP Kadın Kolları'nda Ümmühan Erdem, emperyalizmin savaş çığırtkanlığının en çok kadın ve çocukları etkilediğini ifade etti. Erdem, günde en az iki kadın cinayeti yaşandığını belirterek iyi hal ve haksız tahrik gibi cezai indirimlerle şiddettin cezasız bırakıldığını vurguladı.
Savaş politikalarının, ayrımcılığı körükleyen söylem ve uygulamaların kadın bedeni üzerinden yürütüldüğünü vurgulayan Erdem,“Barıştan yana tavır koyan kadınların meşru mücadelesi kriminalize edilerek, keyfi gözaltı ve tutuklamaların bahanesi haline getirilmektedir” diye konuştu.
AKP hükümetinin 15 yıldır kadını değil aileyi korumayı önceleyen politikalarını eleştiren Erdem, kadın adının bakanlık başta olmak üzere pek çok yerden çıkartılmasına tepki gösterdi. “Kadını birey olarak görmeyen, fıtratını eşitsizlik olarak niteleyen, tek tip yaşam biçimini dayatan söylem ve pratikler, ilan edilen OHAL ve KHK'ler eliyle meşru kılınmak isteniyor” diye konuşan Erdem, KHK'lerle 21 bin 409 kadının kamudan, 1409 kadın akademisyenin ise üniversitelerinden ihraç edildiğini, KHK ile 11 kadın derneği ve 1 çocuk derneğinin kapatıldığını belirtti.
İHRAÇLAR GERİ ALINSIN
İşine geri dönmek için cezaevinde açlık grevine devam eden akademisyen Nuriye Gülmen’i hatırlatan Erdem, “Buradan bir kez daha Nuriye Gülmen'in tutukluğuna son verilmesini, Nuriye Ve Semih başta olmak üzere ihraç edilen tüm emekçilerin görevlerine iade edilmesini talep ediyoruz” dedi.
KADIN EMEĞİ UCUZLAŞTIRILIYOR
Erdem, “Hükümet, orta vadeli istihdam strateji belgelerinde sunduğu biçimiyle; aile ve iş yaşamını uyumlaştırma projeleri çerçevesinde yarı zamanlı, belli süreli çalışma, tele çalışma, uzaktan çalışma gibi modellerle kadın emeğini güvencesizleştiriyor” diye konuşarak, özel istihdam büroları aracılığıyla kadınların emeğini ucuzlatarak, kadınları ücretli-güvenceli istihdamdan uzaklaştırıldığını söyledi.
Erdem, düşlerinin peşinde mücadele edeceklerini vurgulayarak, ‘Haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlerden ‘Düş Peşine’ diyerek hesap sormaya devam edeceğiz. (Çanakkale/EVRENSEL)
KOCAELİ
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği çağrısıyla Yenikent Mahallesi'nde muhtarlık önünde buluşan kadınlar basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Fatma Şahin, “Bundan tam 57 yıl önce okyanus ötesinde kadınların direnişinin simgesi haline gelecek olan kızkardeşlerimiz Mirabeller dönemin diktatörünün güçleri tarafından katledildi. 25 kasım kadınların şiddete tacize tecavüze sömürüye dur dediği sesini yükselttiği bir gün olarak varlığını sürdürüyor. Bizlerde her gün televizyonlarda izlediğimiz kızkardeşlerimizin katlediliş ve şiddet hikayelerine dur demek için alandayız." dedi.
Kadınların evde oturup çocuk bakmasının, doğurabildiği kadar çok çocuk doğurmasının, itaat etmesinin ve sorgulamamasının istendiğini söyleyen Şahin, "Her gün yurdun dört bir yanından kız kardeşlerimizin ölüm haberleri gelirken bizden susmamız bekleniyor. Kadınların dört bir yanı işsizlik yoksulluk ve gelecek kaygısıyla sarmalanırken; şiddet, taciz, tecavüz her geçen gün aratarken tüm bunlara dur demek artık bir zorunluluktur." şeklinde konuştu.
Emek Partisi İzmit İlçe Başanı Reyhan Başaran ise "Müftülerin nikahımızı kıydığı, arabulucuların boşanma gerekçemize ikna olursa boşadığı, inanç kılıfı altında haklarımızı elimizden birer birer alındığı bir hayat istemiyoruz. Evde sokakta iş yerinde hiçbir taciz ve şidet karşısında bizi susturamayacaksınız. Bizi sindirmeye çalışan ne varsa karşısında duracağız." ifadelerini kullandı
ADANA
Adana’da kadınlar, erkek-devlet şiddetine karşı Atatürk Parkı’nda alandaydı. Adana Kadın Platformu’nun çağrısı ile bir araya gelen kadınlar erkek şiddetini tırmandıran yargı kararları, müftülere nikah yetkisi, çocuk yaşta evlilikler ve kadın emeğinin esnekleştirilmesine karşı kadın dayanışmasını örmeye devam edeceklerini söylediler.
Eyleme HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Hatay’da şüpheli şekilde hayatını kaybeden Medine K’nin ablası da katıldı. Kız kardeşinin eşinden şiddet gördüğünü ifade eden abla Nuray Değirmenci kız kardeşinin vücudunda morluklar olduğunu belirterek intihar ettiğine inanmadığını, olayın peşini bırakmayacağını söyledi.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, birçok ilde kadınların şiddete, tacize, tecavüze, istismara karşı alanda olduğunu vurgulayarak “Alanlardayız çünkü kadınların yaşam hakkı, vücut bütünlüğü büyük bir tehlike altında. Dünyada adı konuşmamış savaş kadınlara karşı ilan edilmiş durumda” dedi.
Platform adına basın metnini okuyan Sevil Aracı, “Her güne en az iki kadın cinayeti düşüyorken cezasızlık politikası taciz ve tecavüzün artmasına neden oluyor” dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Sürekli olarak kadınların nasıl yaşayacağına dair fetvalar yayınlayan müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi, cinsel istismarda rıza yaşını 12'ye düşüren düzenlemeler, boşanmaları engelleyen arabuluculuk uygulaması, müfredat değişikliği başta olmak üzere eğitimin dinselleştirilmesi politikalarına dikkat çeken Aracı “Bu politikalar AKP'nin yasalar eliyle kadınlara dayattığı yaşamın sınırlarını çok net ortaya koyuyor” dedi.
Kadın cinayetlerini durdurmak, tacize ve tecavüze, haksız tahrik indirimine son vermek, güvencesiz, kayıt dışı, kölece çalışmaya hayır demek, nefret suçlarının, OHAL'in son bulması, laik seküler yaşam için AKP’nin gerici politikalarına ve savaşa karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
MANİSA
Manisa’da kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında Manolya Meydanı’nda bir araya geldi. “Haklarımıza, hayatımıza sahip çıkıyoruz” pankartı açan kadınlar, resim sergi ve drama gösterimi gerçekleştirdi.
Kadınlar adına ortak basın metnini okuyan Eğitim Sen Manisa Şube Kadın Sekreteri Ayşe Bayraktar, “Kadınlar dünyanın dört bir yanında; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, gericiliğe, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve faşizme karşı; kadın dayanışmasını örüyor, seslerini yükseltiyorlar” dedi. 2017 yılının ilk on ayında 77 kadının tecavüze uğradığını hatırlatan Bayraktar, 207 kadın taciz edildiğini, 286 kız çocuğunun ise cinsel istismara maruz kaldığını ifade etti.
Hükümetin yeni rejimi kadın emeği, bedeni ve kimliği üzerinden kurma çabası içinde olduğunu belirten Bayraktar, “Toplumsal yaşamı baştan aşağı dinselleştirerek kadını kamusal alanlardan uzaklaştıran, sosyal politikaları diyanet eliyle dizayn eden, laik-seküler yaşamı yok eden ve kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemeler, kadınların rızası olmadan zorla yasalaştırılıyor. Sürekli olarak kadınların nasıl yaşayacağına dair fetvalar yayınlayan müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi, cinsel istismarda rıza yaşını 12'ye düşüren düzenlemeler, boşanmaları engelleyen arabuluculuk uygulaması, müfredat değişikliği başta olmak üzere eğitimin dinselleştirilmesi politikaları ve daha pek çok örnek. AKP' nin yasalar eliyle kadınlara dayattığı yaşamın sınırlarını çok net ortaya koyuyor. Biz kadınlar, 15 yıllık iktidar karnesi kadın düşmanı örneklerle dolup taşan AKP'nin OHAL ve KHK'ler eliyle oluşturmaya çalıştığı cinsiyetçi faşist rejime izin vermeyeceğiz” dedi. (Manisa/EVRENSEL)
DERSİM
Dersimli Kadınlar, 25 Kasım Kadına yönelik şiddet ile Uluslararası mücadele ve dayanışma günüde KESK Konferans salonunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Dersimli Kadınlar adına konuşan SES Dersim Şube Başkanı Nurşat Yeşil, Tunceli Valiliğine 25 Kasım Kadına yönelik şiddet ile Uluslararası mücadele ve dayanışma günü nedeniyle Seyit Rıza da basın açıklaması yapmak için başvurduklarını ancak reddedildiğini belirtti. Valiliğin kararını eleştiren Yeşil, “Kadınlardan ne kadar korktuklarını böylece bir kez daha gördük” dedi.
Kadınların mücadeleyle elde ettikleri kazanımların bugün AKP’nin sistematik saldırılarının odağında olduğunu belirten Yeşil, bunun son örneğinin kamuoyunda ‘müftülük yasası’ olarak bilinen kanun tasarısının yasallaşma süreci olduğunu söyledi.
KHK’LER KADIN KAZANIMLARINI HEDEF ALIYOR
KHK’lerin kadın kazanımlarını hedef aldığını belirten Yeşil, “28 KHK ile 21 bin 409 kadın kamudan ihraç edildi. 1409 kadın akademisyen işinden edildi. KHK ile 11 kadın derneği ve 1 çocuk derneği kapatıldı” dedi.
Yeşil, Eğitim Sen üyesi Nuriye Gülmen’in açlık grevinin kritik aşamaya geldiğini ve sağlıksız koşullarda zorla tutulduğunu belirterek Nuriye Gülmen’in tutukluluğuna son verilmesini ve başta Nuriye Gülmen olmak üzere tüm ihraç emekçilerin işlerine iade edilmesini talep etti.
Her güne iki kadın cinayetinin düştüğünü, şiddetin, tacizin ve tecavüzün her geçen gün katmerleşerek artığını belirten Yeşil sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eril yargının uyguladığı cezasızlık politikası taciz ve tecavüz artmasına neden oluyor.bizzat siyasal iktidar tarafından üretilen ve pompalanan cinsiyetçi söylemler kadınların sokakta, otobüste, metroda kıyafetleri bahane edilerek fiziksel şiddete ve tacize maruz kalmalarına dayanak oluyor. İçerde ve dışarda yürütülen savaş politikası, kutuplaştıran, ayrımcılığı körükkleyensöylem ve uygulamalar kadın bedeni üzerinden yürütülmekte, kadına yönelik sistematik erkek-devlet şiddetini arttırmakta, barıştan yana tavır koyan kadınların meşru mücadelesi kriminalize edilerek, keyfi gözaltı ve tutuklamaların bahanesi haline getirilmektedir.
Yıllarca mücadele ederek kazandığımız haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kadın cinayetlerini durdurmak için, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına dur demek için, kadın emeği sömürüsünün katmerleşerek artmasına karşı, savaşa karşı onurlu bir barış için ve diğer tüm haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz.”
ANTALYA
Antalya'da kadınlar talepleri için mücadele çağrısı yaptı
Antalya’da ise kadınlar Cumhuriyet Meydanında buluşarak basın açıklaması yaptı. Kadınlar okuduğu açıklamada talepleri için mücadele çağrısı yaptı.
Hükümet temsilcilerinin hemen her gün kadını aşağılayan yeni söylemleri kadına yönelik şiddeti arttırdığı dile getirilen açıklamada “Biz kadınlar ve LGBT+ bireyler, özgürlüğümüze, bedenimize, hayatımıza, kadın mücadelesine yönelik saldırıları ve nefret dilini kabul etmiyoruz. Yaratmaya çalıştığınız korku ve baskı ortamına karşı en çok kadınların mücadelesinden korktuğunuzu biliyoruz. Bedenimizin, kimliğimizin, cinsel yönelimimizin, emeğimizin, hayatımızın, haklarımızın, gasp edilmesine ve biz kadınların daha da ezilmesine yol açan cinsiyetçiliğe, laiklik karşıtı tutuma, tüm baskı, dayatmalara, şiddette ve erkek iktidarına karşı Mirabel kardeşler gibi yılmadan, usanmadan mücadeleye devam edeceğiz” denildi. (Antalya/EVRENSEL)
ESKİŞEHİR
Eskişehir’de OHAL yasağına rağmen kadınlar 25 Kasım’da şiddete karşı alanlara çıktı. Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun (EDKP) çağrısıyla ESPARK önünden Kanatlı Alışveriş Merkezi önüne yürüyen kadınlar "Yasalarınızı Tanımıyoruz Kadına Yönelik Şiddete Karşı Birlikte Güçlüyüz" dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele GünündeEskişehirli Kadınlar, EDKP’nin çağrısı ile ESPARK önünde bir araya geldi. Buradan Kanatlı Alışveriş Merkezine yürüyen kadınlar, sloganlar atarak, düdükçalarak şiddete karşı ses çıkardı.
Kanatlı Alışveriş Merkezi önünde EDKP adına basın metnini Emel Bilgin okudu. 25 Kasım’ın Dominik Cumhuriyeti’nde Trujillo diktatörlüğüne karşı, özgürlük mücadelesini yükselten Mirabal kız kardeşlerin, diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri ve cesetlerinin bir uçurumun dibinde bulunduğu alçak bir saldırının utanç gününün ve insanlık ayıbının yıldönümü olduğunu söyledi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nün tüm dünyada ve Türkiye’de faşizmin, adaletsizliğin, şiddetin, gericiliğin, yoksulluğun yükseldiği bir ortamda karşılandığını vurgulayan Bilgin, “Kadına yönelik uygulanan bu politikaların sonucunda son 15 yılda 14 bin 293 kadın öldürülmüş, bu suçlar iyi hal indirimleriyle meşrulaştırılmak istenmiştir” dedi.
AYDIN
Aydın’da kadınlar Aydın Kadın Dayanışma Platformu çağrısıyla buluştu. Özgecan Arslan parkında toplanan kadınlar ‘Erkek - Devlet Şiddetine Direniyoruz Haklarımızı Hayatlarımızı Savunuyoruz’ pankartıyla Kent Meydanına yürüdü. Erkekler tarafından katledilen kadınların isimlerinin okunduğu basın metninde kadın mücadelesi çağrısı yapıldı.
BALIKESİR
Balıkesir'de kadınlar sahne kurarak cinayete kurban giden kadınları hatırlattı.
Balıkesir Edremit'te de kadınlar 25 Kasım için bir araya geldi. Kadınlar sahne kurarak öldürülen kadınları hatırlattı.
ÇORUM
Çorum'da kadınlar “Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz” dedi.
Siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de hazır bulunduğu basın açıklamasında Çorum Kadın Platformu adına konuşan Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Nurcan Doğan Hasırcı,”25 Kasım 1960' da Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürüten Mirabel kız kardeşler diktatör Trujillo' nun askerleri tarafından tecavüz edilerek vahşice katledildiler. Erkek-devlet şiddetine karşı mücadelenin simgesi olan ve ''Kelebekler'' adıyla efsaneleşen üç kız kardeşin öyküsü bugün tüm dünyada adeta kelebekçesine kanat çırparak özgürlüğe uçmayı sürdüren milyonlarca kadının mücadelesine ışık tutuyor.
Kadınlar dünyanın dört bir yanında; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil toplumsal şiddete, aile içi şiddete, gericiliğe, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve faşizme karşı; kadın dayanışmasını örüyor, seslerini yükseltiyorlar” dedi.
'KADINLARIN KAZANIMLARI HEDEFTE'
AKP'nin 15 yıl boyunca kadını değil aileyi korumayı önceleyen politikaları sayesinde kadının adının bakanlık başta olmak üzere pek çok yerden çıkarılmasıyla sonuçlandığını kaydeden Doğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Kadını birey olarak görmeyen, fıtratını eşitsizlik olarak niteleyen, tek tip yaşam biçimini dayatan söylem ve pratikler, ilan edilen OHAL ve KHK'ler eliyle meşru kılınmak isteniyor. Bugüne kadar çıkarılan 28 KHK ile 21 bin 409 kadın kamudan ihraç edildi. 1409 kadın akademisyen işinden edildi. On binlerce kadın emekçi adli idari soruşturmalara ve cezalara maruz kaldı. 91 belediyeye kayyım atandı. Kayyımların ilk icraatı kadın birimlerini kapatmak oldu. Belediye eş başkanları, kadın milletvekilleri, kadın insan hakları aktivistleri, kadın gazeteciler ve sendikacılar tutuklandı. KHK ile 11 kadın derneği ve 1 çocuk derneği kapatıldı.
Eğitim Sen üyemiz Nuriye Gülmen'in ''işimi ekmeğimi geri istiyorum'' diyerek başlattığı açlık grevi hayati açıdan oldukça kritik bir aşamaya gelmiştir. Buna rağmen bulunduğu Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi mahkûm koğuşunda sağlıksız koşullarda ve zorla tutulmaya devam etmektedir. Buradan bir kez daha Nuriye Gülmen'in tutukluğuna son verilmesini, Nuriye ve Semih başta olmak üzere ihraç edilen tüm emekçilerin görevlerine iade edilmesini talep ediyoruz.”
'GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ'
Yeni rejimin, kadının emeği, bedeni ve kimliği üzerinden kurma çabası içerisinde olduğunu ve kadınlara ise mutlak itaatin dayatıldığını dile getiren Doğan, “Toplumsal yaşamı baştan aşağı dinselleştirerek kadını kamusal alanlardan uzaklaştıran, sosyal politikaları diyanet eliyle dizayn eden, laik-seküler yaşamı yok eden ve kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemeler, kadınların rızası olmadan zorla yasalaştırılıyor. Sürekli olarak kadınların nasıl yaşayacağına dair fetvalar yayınlayan müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi, cinsel istismarda rıza yaşını 12'ye düşüren düzenlemeler, boşanmaları engelleyen arabuluculuk uygulaması, müfredat değişikliği başta olmak üzere eğitimin dinselleştirilmesi politikaları ve daha pek çok örnek, AKP' nin yasalar eliyle kadınlara dayattığı yaşamın sınırlarını çok net ortaya koyuyor.
Kadınları söz, yetki ve karar mekanizmalarından dışlayan, toplumdan soyutlayan uygulamalara karşı biz kadınlar tüm renklerimizle, bulunduğumuz her yerde sesimizi yükseltmeye, isyanımızı büyütmeye, buyurduğunuz itaati reddetmeye ve düşlerini kurduğumuz eşit ve özgür yaşamın gerçekleşmesi için mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.
KAYSERİ
Kayseri'de kadınlar, Kayseri Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla bir araya geldi.
Kayserili kadınlar Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamalarında birliktelik vurgusunda yapan kadınlar “Giderek artan taciz, tecavüz, şiddet olaylarının yanında haklarımıza yönelik saldırıları püskürtmek için deneyimlerimizden aldığımız ilhamla yeniden harekete geçeceğiz” dedi. Kadınlar, OHAL koşullarının kadınların haklarını gasbetmenin önkoşulu haline getirilmesine karşı OHAL’in kaldırılması talep etti. Kadınlar basın açıklamasının sonunda zılgıtlarla ve ıslıklarla alandan ayrıldı.
ZONGULDAK
Zonguldak'ta kadınlar Madenci Anıtı’na yürüdü.
İstasyon Meydanı’nda buluşan Zonguldak Kadın Platformu Madenci Anıtı’na yürüdü. Platformdan kadınların yaptığı açıklamada KHK’lerın kadınların kazanımlarını bir bir ellerinden aldığını ifade edilerek, “Kadın cinayetlerini durdurmak için, tacize ve tecavüze ve de haksız tahrik indirimine son vermek için, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına son vermek için, Güvencesin ve kayıt dışı kölece çalışmaya hayır demek için, nefret suçlarına dur demek için, OHAL’in son bulması için, Laik-Seküler yaşamı savunmak için, savaşa karşı onurlu bir barış inşa etmek için, Emeğimiz-bedenimiz-kimliğimiz bizimdir demek için haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlerden hesap sormaya devam edeceğiz.” dendi. (Zonguldak/EVRENSEL)
ÇAYCUMA/ZONGULDAK
Çaycuma'da kadınlar, Çaycuma Öğretmenevi önünde bir araya geldi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde Çaycuma'da basın açıklaması yapıldı.
Açıklama öncesinde kalp krizi sonucu yaşamını yitiren KHK ile ihraç edilen Eğitim Sen Tekirdağ Şube Sekreteri Kazım Ünlü anıldı.
Çaycuma Öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği Kadın Sekreteri İlknur Kiremitçi Oral, "Kadın cinayetlerini durdurmak, tacize ve tecavüze, haksız tahrik indirimine son vermek, AKP’nin kadın düşmanı politikalarına dur demek, güvencesiz, kayıt dışı, kölece çalışmaya hayır demek, nefret suçlarına dur demek, OHAL’in son bulması, laik-seküler yaşamı savunmak, savaşa karşı onurlu bir barış inşa etmek, emeğimiz, bedenimiz , kimliğimiz bizimdir demek, haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlerden” DÜŞ PEŞİNE” diyerek hesap sormaya devam edeceğiz." dedi. (Çaycuma/EVRENSEL)
BOLU
25 Kasım
25 Kasım’da kadınlar Bolu’da da sokaktaydı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde Bolu’da kadınlar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Bolu Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Belediye Meydanı’nda buluşarak Kardelen Meydanı’na yürüdüler. Yürüyüş sırasında kadınlar “Müftülük yasası geri çekilsin, Susmuyoruz-korkmuyoruz-itaat etmiyoruz, Kadın cinayetleri politiktir sloganları attılar.
Öte yandan yürüyüşte Bolu’da işlenen kadın cinayetleri de unutulmadı. Erkek arkadaşları tarafından saldırıya uğrayarak öldürülen Dilay Gül ve Berfin Eren’in fotoğrafları ile yürüyüşe katılan kadınlar olanları unutmadıklarını söylediler. ‘Öldüren sevgi istemiyoruz’ diye slogan attılar.
Kardelen Meydanı’nda okunan basın açıklamasını Sevcan Altun Bozdoğan okudu. Bozdoğan 25 Kasım’ın tarihsel sürecinden bahsettikten sonra, AKP iktidarında kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddettin taciz ve tecavüz olaylarının arttığına ve iktidarın bunu önlemeye yönelik hiçbir çabasının olmadığını hatta bu gelişmeleri teşvik ettiğini belirtti.
GİRESUN
Giresun Kadın Platformu, 25 Kasım'da sergi düzenledi.
ELAZIĞ
25 Kasım
Kadınlar Elazığ’da şiddeti ve mücadeleyi konuştu.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, Elazığ’da KESK‘in çağrısıyla bir arada gelen kadınlar, şiddeti ve mücadeleyi tartıştı. Eğitim Sen Elazığ Kadın Sekreteri Ayşe Yılmaz, SES Elazığ Kadın Sekreteri Sebahat Deniz, SES Elazığ Örgütlenme Sekreteri Aynur Öğüt‘ün konuşmacılığını yaptığı şöyleşide Yılmaz, kadına yönelik şiddetle mücadelenin geçmişinden bahsetti Mirabel Kardeşleri hatırlatan Yılmaz, şiddete karşı kadınların örgütlenmesi gerektiğini söyledi. Kadınların görüşlerinin alınmadan yasaların hazırlandığını söyleyen Deniz, Müftülere resmi nikah yetkisi veren yasanın çıkarılmasının bunun sön örneği olduğunu söyledi. Arabuluculuk yasasının gündeme getirilmesinin kadınları daha fazla şiddete maruz bırakacağını söyleyen Deniz bu saldırıların devam edeceğini belirtti. İşyerlerinde kadın emekçilerin şiddete, tacize ve tecavüze uğradığını söyleyen Öğüt, şiddetin sadece fiziksel olmadığını da belirtti. Kadının eve hapsedilmesinin kadını toplumdan soyutladığını söyleyen Öğüt, kamu emekçisi kadınlarla işçi kadınların birlikte mücadelesinin önemini vurguladı.