Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç
edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için, açlık grevlerinin 320.
gününde Kadıköy’deki Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda aileleri, sanatçı ve aydın
dostları ile doktorlarının katılımıyla basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada
Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumlarının kötüye gittiğine dikkat çekilerek bir
an evvel adım atılması gerektiği kaydedildi. Açıklamayı okuyan oyuncu Barış
Atay, “Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin. Hep birlikte onların
gülüşünü yaşamın gamzesinde buluşturalım” dedi.
Açıklamaya, oyuncular Barış Atay ve
Levent Üzümcü, yazar Eşber Yağmurdereli, Nuriye Gülmen’in babası Şaban Gülmen,
KHK ile ihraç edilen Acun Karadağ ve Veli Saçılık katıldı. Açıklama sorasında
Gülmen ve Özakça ile de canlı bağlantı yapıldı.
‘SANİYELER BİZİM İÇİN ÖNEMLİ’
Basın açıklamasına bağlanan Nuriye
Gülmen, şunları söyledi:
“320 gündür devam eden açlıkla ifade
ediyoruz en başından beri söylediğimizi. İşimizi geri istiyoruz. Bu istek çok
basit ve kolayca karşılanabilir. KHK ile işlerine geri iade edilen insanlar
olduğunu gördük. AKP gibi kural yasa tanımayan iktidar için bu oldukça kolay.
Haklıyız. Haksız yere işimizden atıldık. Direnişimizde 440 gündür anlatıyoruz.
Açlığımız çok uzadı sağlık sorunları yaşıyoruz talebimizin karşılanması
aciliyet gerektiriyor. Saniyeler bizim için önemli. Biraz daha asılalım bir
adım daha atalım ve açlığımızı bitirecek sonucu kazanalım. İnsanlarımıza bir
çağrıdır bu.”
Semih Özakça ve Esra Özakça da bir
bağlantı yaptı. Açlık grevinin 290. gününde olan Esra Özakça “Tarihin
sayfalarına baktığımızda direnenleri ve onurlu aydınları görüyoruz. Birçok
aydın sanatçı bizlere ömür verdi ve dayanışma eksikliğini giderdi.” Semih
Özakça ise, “Bu direniş kazanılmış bir direniştir bu moral ve coşkuyla hareket
etmeliyiz” dedi.
‘İNSAN ÖZGÜRLÜKLERİYLE İNSANDIR’
Yazar Eşber Yağmurdereli, Türkiye’de
açlık grevlerinin 1984 yılında Metris Cezaevi’nde başladığını, 17 yıllık
mahkumiyet sürecinde kendisinin de 32 gün açlık grevi yaptığını anlattı.
Türkiye’de yaygın biçimde insan hakları ihlalleri olduğuna dikkat çeken
Yağmurdereli, “OHAL ile birlikte engellenen grev hakkının bile ortadan
kaldırılmasını rüşvet biçiminde burjuvaziye sunmak hiçbir demokratik toplumda
olmayacak bir şeydir. İnsan, özgürlükleriyle insandır” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZ İŞİNE İADE EDİLSİN’
Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumlarının
kötüye gittiğine dikkat çeken baba Şaban Gülmen, “Nuriye ve Semih’in
gözlerimizin önünde eridiğini yetkililere anlatamadık. Nuriye ve Semih kendi
mücadelelerini kazanmış durumdalar fakat biz aileleri olarak çocuklarımızı
kaybetmek istemiyor ve işlerine geri iade edilmelerini istiyoruz.
Çocuklarımızın sağlıklarına kavuşmalarını ve işlerine geri iade edilmelerini
istiyoruz” diye konuştu.
‘UTANACAK HALE GELMEYİN’
Oyuncu Barış Atay ise sanatçılara çağrı
yaparak “Birçoğumuzun çocuğu var. Oyuna dalıp yemek yemese akşama kadar nasıl
aç oturacak diyoruz. Şöyle düşünün, gözümüzün önünde iki insan 320 gündür bir
şey yemiyor. Bir sanatçının görevi herhangi bir iktidara biat etmeden yaşadığı
toplumun herhangi bir sorununda kamuoyu oluşturmak için ağırlık koymaktır. Bu
tercih değil zorunluluğunuz sizin” dedi.
‘KORKU ÇOCUKLARIMIZIN HAYATINDAN YEMEYE
BAŞLADI’
Oyuncu Levent Üzümcü de meslektaşlarını
eleştirdi. “Halkının yanında duramayan meslek gurubundayız” diyen Üzümcü,
haklının yanında olanlar üzerindeki baskıya dikkat çekti.
‘NURİYE VE SEMİH’İN TALEPLERİ KABUL
EDİLSİN’
Ankara Tabip Odası’nın Gülmen ve
Özakça’nın sağlık durumunu kontrol etmek için oluşturduğu 12 kişilik heyet
adına konuşan hekim de, açlık grevindeki direnişçilerin sağlık sorunlarının
ilerlediğine ve bir an evvel adım atılması gerektiğini vurguladı