Türkiye tüm dünyanın gözleri önünde ABD'nin ve Rusya'nın yol vermesiyle Afrin'e hem karadan hem de havadan operasyon düzenledi.
'Zeytin Dalı' adı verilen operasyonda Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları Türkiye'nin Kilis sınırından geçerek Afrin'e girdi. Hava kuvvetleri de sekiz adet F-16 savaş uçağı ile havadan bombardıman başlattı.
Hem Rusya, hem ABD hem de İran güya TC devletinin Efrin işgaline tepkili. Türkiye ise operasyonu genişletmekte ve Menbiç'e de girmekte kararlı olduğunu belirten açıklamalar yapıyor.
Şimdi Rusya'nın operasyona ne karşılığında onay verdiği, ABD'nin sesiz kalarak destek verdiği tartışılıyor.
Aslında ne ABD ve nede Rus emperyalistleri bölgede Kürtlerin güçlenmesini istemiyor. Onlar için önemli olan kendi emperyalist çıkarları kadar Kürtlerle birlikte yürümek. Ondan ötesi Onlar için pekte önemli değildir.
Hem Rusya Suriye rejimini güçlendirmek istiyor ve bunun için Suriyeli Kürtlerin güçlenmesini ve özgürleşmesini istemiyor hemde ABD emperyalizmi T.C. devleti ile ilişkilerine zarar vermesi ve Kürtleri her zaman zayıf bırakarak kullanabilmek için kili oynuyor. Ne Rusya ve nede ABD emperyalizmi bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını emperyalist çıkarları için istemiyorlar. IŞİD'de karşı dönemsel çıkarları gereği Suriye Kürleri ile bir araya gelmek zorunda kalan Rusya ve ABD emperyalistleri, bu konuda Kürtlere sahip çıkıyor gözükürken birden Afrin operasyonununda TC devletinin yanında yer almaları aslında emperyalistlerin hiç bir zaman Kürtlerin arkasında durmadıklarını ve arkadan hançerlemeye devam ettiklerini +gösteriyor.
Nitekim Rusya her tarafa vaatlerde bulundu ama gelinen durumda temel hedefinin YPG’nin zayıflatılması ve Afrin’in Suriye rejime teslim edilmesi olduğu açığa çıktı.
– Rejimi bu şekilde ikna etmeye çalışıyor, ‘Türkiye gelirse sizin için iyi olur’ diyor. Ama rejim Türkiye’nin gelmesini istemiyor, Türk askerinin yerleşti mi çıkmadığını biliyor. Ama anlaşılan rejim bir şekilde ikna edildi ki hava sahası açıldı. Ruslar Kafrjane’den [Türkiye sınırına yakın ateşkes gözlem noktası] deveran değişikliği kılıfı altında güçlerini içeri çekti. Türkiye ile anlaştılar. Net.
Kürt yetkililerin açıklamasına göre; Rusya ile YPG arasındaki görüşmeler sürüyor. Bize denen ‘Afrin’i rejime teslim ederseniz rejim de sizi korur.’ Biz de ‘Asla kabul etmeyiz’ dedik. Afrin’de sonuna kadar direneceğimizi söyledik. Aynı zamanda rejimle de görüşmelerimiz oldu. Onlara Azaz’ın güneyindeki Menag hava üssünü ve bölgedeki bazı kontrol noktalarını devredebileceğimizi söyledik ama Afrin’i asla."
Yine aynı yetkililerin, ABD'nin tutumundan dolayı hayalkırıklığına uğradıklarını aktaran Zaman, ABD'den beklentilere dair şu satırları kaleme alıyor:
"ABD’den talebimiz Türkiye’nin operasyonlara son vermesi için devreye girmesi. Brett McGurk [ABD başkanının IŞİD’le mücadele koalisyon nezdindeki özel temsilcisi] Rojava’da [Suriye Demokratik Güçleri komutanı] general Mazlum ve Suriye Demokratik Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed’le bugün bir araya geldi. (McGurk’ün Rojava gezisi operasyondan önce kararlaştırılmış, yani rutin gezi A.Z.]. Kendisine Afrin dahil bizim bölgelerimizi hava saldırılarından korumak için koalisyonun uçuşa yasak bölge ilan etmesi gerektiğini söyledik. Karada hazırız ama hava saldırıları tabii ki çok büyük bir tehdit. Özellikle sivil halk açısından. Türkiye’nin Afrin’e saldırması ve bunun karşısında ABD’nin koyacağı tavır, bizim açımızdan ABD’nin ne denli samimi bir müttefik olduğunun en net testi diyebiliriz.
– Rex Tillerson [ABD dışişleri bakanı] Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayıp operasyonun durdurulması için diplomatik girişimlerde bulunuyor ama bu yeterli değil. Türkiye NATO üyesi, ABD istese Türkiye’yi durdurabilir.
– Tüm bu olup biten IŞİD, İran ve rejime yarıyor. ABD buna nasıl seyirci kalabilir?
– Türkiye Menbiç’e de girmek istiyor. Ama Menbiç’e saldırması zor çünkü ABD güçleri o coğrafyada bulunuyor. Kanaatimizce krize ilişkin ABD ile Rusya arasında da görüşmeler var. İdlib’deki El Kaide ve El Nusra çeteleri ABD’yi de çok rahatsız ediyor. Biz ABD’lilere dedik, ‘Gelin Afrin’e, bizi destekleyin, El Nusra’yı biz temizleyelim.’ Ama şu ana kadar kabul etmediler."