HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP Genel Merkezi’nde gündemdeki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Efrîn’e yönelik saldırının 7’nci günü bulduğunu hatırlatan ve “Yaklaşık 1 milyon nüfusu bulan bir kent havadan ve karadan bombalanıyor” diyen Kemalbay, saldırının Türkiye haklarının barıştan yana tutumuna karşı olduğunu ve halkın savaştan yana kışkırtıldığı bir döneme denk geldiğini söyledi. Kemalbay, “Erdoğan biz bir yeri işgal etmiyoruz diye inkar etse de ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı bir Kantona ve kendi kendini yönetme çabası içinde olan bir halka yönelik bir saldırıdır. Kendi kendimizi kandırmayalım. Bu bölgede uluslararası güçlerin savaşı körüklemeye çalıştığını biliyoruz. Türkiye burada bir konum almaya çalışıyor. Bu savaş Türkiye halklarının değil egemenlerin çıkarına göre yapıldı” diye konuştu.
‘Kral çıplak’
TBMM’nin 3’üncü büyük partisi olarak “Kral çıplak” dediklerini belirten Kemalbay, şunları söyledi: “Türkiye bugün bir savaşa girmiştir ve bölgesel bir savaşın tetikleyicisi konumuna gelmiştir. Bu savaşı tasvip etmediğimizi söylemek zorundayız. Barış ve kardeşlik için mücadelemizi sürdüreceğiz. Halklarımızın bu durum için bilgilendirilmesi ve gerçekleri bilmesi son derece önemlidir.”
Yandaş olmak bile yetmiyor
OHAL koşullarında 12 Eylül’ü aşan baskılar yaşandığını dile getiren ve “Kenan Evren’in basını zapt u rap altına aldığı gibi, 28 Şubat andıçlanmasında olduğu gibi basının yandaş olması bile yeterli görülmüyor” diyen Kemalbay, “Gördük ki iktidar Efrîn’e girmeden önce basın bürolarına girmiştir. Sansür ve otosansür uygulanmıştır. 15 maddelik sansür listesini kınıyoruz. Basının gerçekleri yazmaya ve haber alma hakkı yanında yer almaya çağırıyoruz. Bugün gerçekleri yazan Deniz Yücel, Hayri Demir gibi isimler rehin alınmış durumda. Tarih bunu yazacak. Yandaş ve çukur medya tarih önünde hesap verecektir. Bu ülkenin 3’üncü büyük partisi olarak basını gerçek haberciliğin yanında olmaya çağırıyoruz. Biz de özgür basının takip etmesi gereken 15 madde açıklıyoruz.”
Ardından HDP’nin hazırladığı “haber hakkı amacıyla” 15 maddelik deklerasyonu yayınladı ve basını gerçekleri yazmaya, halkı aydınlatmaya ve savaşın yanında yer almamaya çağırdı.
‘Bu iktidarın denetim altında tuttuğu basına güven duyulmuyor’
Kemalbay, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun meslektaşlarına “neden bize inanmıyorsunuz” dediğini hatırlatarak, “Bütün medya araçları bu savaşın çığırtkanlığını yaptığı için, yalan haberlerle halkı savaşın yanında yer almaya zorladıkları için, bilgisayar oyunları ve geçmiş haberler üzerinden sanki bunlar Efrîn’de yaşanmış gibi yansıtılması nedeniyle bu iktidara ve bu iktidarın denetim altında tutuğu basına güven duyulmuyor” dedi.
‘Taşlar bağlanıyor, köpekler salınıyor’
Barıştan yana olmanın suç gibi gösterildiğini, savaşın alkışlanmasının ise ödüllendirildiğinin altını çizen Kemalbay, “Adeta taşlar bağlanıyor, köpekler salınıyor. Türkiye’nin şuan ki demokrasi seviyesi bu durumdadır. 20 Ocak’tan beri girişilen bu işgale karşı çıkan herkes bir baskı ile karşı karşıyadır. Gözaltı ve tutuklamalar keyfi olarak sürüyor. Sosyal medyada paylaşım yapan ve savaşa hayır diyen insanlar gözaltı ve tutuklamalar ile karşı karşıya kalıyorlar” dedi. Kemalbay, 178 kişinin sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındığını ve bunların arasında çok sayıda HDP üye ve yöneticisi olduğunu söyledi. Bu amaçla Antep ve Kerboran’daki HDP binalarının basıldığını dile getiren Kemalbay, “Savaşa hayır pankartlarımız indirildi. Dünyanın hiç bir yerinde savaşa hayır pankartları suç olmaz. Savaşa destek vermek suç olmalıdır” diye konuştu.
‘Grevler yasaklanıyor’
Savaş politikalarının emeğe yönelik saldırıları da görünmez hale getirdiğinin altını çizerek, “Bakın metal işçileri grev kararı aldı” hatırlatmasında bulunan Kemalbay, bunun yasaklandığının altının çizdi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın mücadelesine de işaret eden Kemalbay, talepleri reddedilen her iki emekçinin mücadelesinin yüzbinlerce insanın talebini içerdiğini dile getirdi. Kemalbay, bu kararın sonuçlarının ağır olacağının altını çizdi.
‘Aydınlar Türkiye’nin yüz akıdır’
170 aydının barış deklarasyonunun bu ülkenin yüz akı olduğunu dile getirerek, buna destek veren Kemalbay, bu isimlere saldıranların aynı zamanda Türkiye’nin aydınlık geleceğine karşı olanlar olduğunu söyledi ve “Bu gidişatın karşısında durmak ve cesur olmak gerekiyor. Cesaretle bugün Efrîn ile neden bir işgal girişimi gerçekleştirildiğini halklarımıza anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
Ortak mücadele çağrısı
Kemalbay, muhalefet görevlerini sonuna kadar yürüteceklerini, barış ve demokrasi mücadelesinin ortak olduğunu ve bunu sürdüreceklerini söyleyerek, herkesin bu mücadeleye destek vermesini istedi. Kemalbay, muhalif bütün kesimleri de HDP’nin 11 Şubat tarihinde yapılacak olan 3’üncü Büyük Kongresi’ne katılmasını istedi.