Efrîn
işgaline karşı yaptığı açıklama nedeniyle sermaye devleti şefleri tarafından
hedef tahtasına oturtulan ve 11 yöneticisi “örgüt propagandası” gerekçesiyle
gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) için İstanbul Tabip Odası (İTO)
basın toplantısı düzenledi. Saat 17.30'da Cağaloğlu'ndaki İTO binasında başlayan
toplantıya hekimler, ilerici kurum temsilcileri, sendika yöneticileri, kamu
emekçileri ve birçok kişi katılarak destek olurken kitle toplantı salonuna
sığmadı. Kapı önüne yapılan çevik kuvvet ve sivil polis yığınağı da dikkat
çekti.
“Saldırının
yargı ayağı da başladı”
Toplantı
kitlenin alkışlarıyla başladı. İlk olarak konuşan İTO Genel Sekreteri Samet
Mengüç, hekimlere dönük linç kampanyası sonrası 11 TTB Merkez Konseyi üyesinin
gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldüklerini ifade etti. Bunun asla kabul
etmeyecekleri bir durum olduğunu belirten Mengüç, aynı şekilde çalışmalarının
süreceğini söyledi. Mengüç, TTB'nin yaptığı çalışmalarla Dünya Tabipler
Birliği'nin saygın bir üyesi olduğunu belirtti.
Ardından
gözaltına alınan TTB yöneticileri sinevizyon eşliğinde tanıtıldı.
İTO Yönetim
Kurulu üyesi Dr. İncilay Erdoğan basın açıklamasını okudu. Her savaşın sağlık
açısından birçok olumsuz sonucu olduğu vurgulanan açıklamada, savaşa karşı
çıkmanın suç olmadığının altı çizildi. Günlerdir TTB'ye dönük sürdürülen
saldırının yargı ayağının da devreye girdiği ifade edilen açıklamada,
hekimlerin evleri basılarak gözaltına alınmasına tepki gösterildi. İktidarın
tüm olanakları kullanmasına karşın TTB'yi seçimlerle ele geçiremediği
belirtilen açıklamada “Vardık, varız, var olacağız” denildi. Açıklama “TTB
Merkez Konseyi üyeleri onurumuzdur” ifadeleriyle sona erdi.
Açıklamanın
okunmasının ardından Dünya Tabipler Birliği'nin TTB için yaptığı destek
açıklaması okundu. Türkiye'nin tarafı olduğu anlaşmalara uymadığına dikkat
çekilen açıklamada TTB yöneticilerinin serbest bırakılması istendi.
İstanbul
Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi adına konuşan Hatice Kurtulmuş,
gözaltındaki hekimler Taner Gören ve Raşit Tükel’in de girişimin bir parçası
olduğunu ifade etti ve bir açıklama okudu. Dr. Tarık Ziya Ekinci'nin
gönderdiği, hekimlerin gözaltına alınmasını kınayan ve derhal serbest
bırakılmalarını istediği açıklama da okundu.
Toplantının
devamında hekimlere destek veren çok sayıda kişi ve kurumlar sayıldı.
Ardından
desteğe gelen kurum temsilcileri konuşmalar yaptı.
“İktidar
savaş olmadan edemiyor”
DİSK Genel
Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, TTB'ye yaşatılanların iktidarın nefret, savaş, kan
olmadan yönetemediğini gösterdiğini belirtti. Taner Gören’in Çapa Tıp
Fakültesi’ndeki odasında arama yapıldığını, polisin kendisini görmesine izin
verilmediğini anlatan Çerkezoğlu, "TTB'yi savunmak yaşamı
savunmaktır" dedi.
KESK
İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Kazım Yılancı, konuşmasında TTB ile
dayanışmalarını iletti.
Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul Koordinasyon Kurulu adına
konuşan Cevahir Akçelik, OHAL'in olağanlaştırılmaya çalışıldığını ve toplumsal
muhalefete baskıların arttığını belirtti. TTB ile birlikte hedef
gösterildiklerini hatırlatan Akçelik, iktidarın kendilerini yönlendirmeye
çalışmasına tepki gösterdi.
Polisten
abluka ve dayatmalar
Konuşmaların
ardından hekimlik andı okumak üzere binanın önüne inildi. Aşağıda saldırı
vaziyeti alan polis basını da kaldırıma çıkardı ve "Basın açıklaması
olmayacak. Gidin" diyerek alandan uzaklaştırmaya çalıştı.
Topluca
hekimlik andı okunarak açıklama sonlandırıldı. Sivil polisler alandan ayrılan
kitleyi bir süre daha takip ederek taciz etti.