Faşist dinci halk düşmanı sermayenin bir
dediğini iki etmeyen AKP'nin 16.yıllık iktidarı boyunca en az 20 bin 500
işçinin yaşamını yitirdiğini belirten İSİG Meclisi Üyesi Murat Çakır, son
dönemde artan işçi intihar olaylarına ilişkin, "Türkiye’de işçiler borç,
mobbing uygulama ve işsizlik nedeniyle intihara sürükleniyor" dedi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin
(İSİGM) geçtiğimiz günlerde yayınladığı 2018 yılının Ocak ayı iş cinayetleri
raporunu göre 141 işçi yaşamını yitirdi. Kapitalistlerin azami karı için
yaşamını yitiren işçilerden 5'nin çocuk, 10'nun göçmen olduğunu ve bunun yılın
bu dönemi için oldukça yüksek bir rakam olduğunu belirten İSİG Meclisi Üyesi
Murat Çakır, "Zira çocuklar ve göçmenler genel olarak mevsimlik işlerde
çalışıyorlar ve iş cinayetleri yaz aylarında yoğunlaşıyor. Yine ölenlerin 11’i
sendikalı işçi, 130 işçi ise sendikasız. Sendikalı işçi ölümleri için bu oran
da yüksek. Son olarak metal başta olmak üzere sanayi işçisi ölümlerindeki artış
sürüyor. Bu durum OHAL’in işçi karşıtı bir uygulama olduğunun temel bir
göstergesi” dedi.
‘20 BİN 500 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ’
AKP'nin iktidarda olduğu dönem boyunca
en az 20 bin 500 işçinin yaşamını yitirdiğinin altını çizen Çakır, "AKP
güvencesiz çalışma koşullarını yaşam modeli haline getirdi. İlan edilen OHAL
ile birlikte ise güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşullarını daha da
ağırlaştırdı ve yaygınlaştırdı" dedi. İşçi cinayetlerinin nedenlerinin
başında alınmayan önlemlerin geldiğini söyleyen Çakır, “Örneğin inşaatlarda
ölümlerin yarıdan fazlası yüksekten düşmeden kaynaklanıyor. Yine uzun ve yoğun
çalışma saatleri de iş cinayetlerini arttıran bir diğer nedendir. Sendikal
örgütlenme yüzde 11 civarında ama gerçek anlamda sendikalı, toplu iş sözleşmesi
yapan işçilerin oranı yüzde üç” diyerek, OHAL ile birlikte işçilerin haklarını
korumaya yönelik girişimlerinin engellendiğine vurgu yaptı.
‘AİLELERİYLE VEDALAŞARAK İŞE ÇIKIYORLAR'
İş yerlerinde adeta bir ölüm kalım
savaşının verildiğini söyleyen Çakır, “Tehlikeli işlerde çalışanlar, ailesiyle
vedalaşmadan işe çıkmıyor" dedi. "Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere
iktidar, bürokrasi, patronlar ve onların aklı ne diyor?" diye soran Çakır,
"Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs. Bizler ise bu
anlayışa ‘Hayır’ diyoruz. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve
güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir. İşçi sınıfı
bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmazdır” diyerek tepki gösterdi.
'EN YAYGIN SORUN İŞSİZLİK'
İşçilerin artık intihar yolunu seçtiğini
ve kendini yaktığına vurgu yapan Çakır, Türkiye’de işçi intiharlarının 3 nedeni
olduğunu bunların ise borç, mobbing ve işsizlik olduğunu söyledi. İşsizliğin
Türkiye'deki işçi sınıfının en yaygın sorunu olduğunu vurgulayan Çakır, 6
milyon kişinin şuan işsiz olduğunu aktardı. Bu rakamın her evde bir işsizin
olduğu anlamına geldiğine dikkat çeken Çakır, "Genç işsizliği ve kayıt
dışı istihdam, işsizliğin en vahim iki yönüne işaret ediyor. Her dört gençten
biri ne okuyor ne de çalışıyor. Kentlerde her üç genç kadından biri işsiz.
Kayıt dışı istihdam ise son bir yılda 483 bin artış gösterdi. Her fırsatta
‘Cumhurbaşkanımızın emriyle’ denilen ve işsizliğe çare olarak pazarlanan
‘istihdam seferberliği’, işsizlerin bedenlerini ateşe verme noktasına vardı
diye belirtti.
‘YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN ÖRGÜTLENMELİ’
Son olarak Efrin saldırısı ile birlikte
ekonomik krize zemin hazırlandığını belirten Çakır, “Savaşın örtemediği gerçek,
yana yakıla büyüyor. İş cinayetleri ve meslek hastalıkları artıyor, işsizlik ve
borçlar büyüyor, işçilerin örgütsüzlüğü had safhada. İşçiler ya umudunu
kaybediyor ve yaşamlarına son veriyor ya da direnişin yeni biçimlerini bulmaya
çalışıyor. İşte ‘Yaşamak için diren’ sloganımız tam da burada anlam buluyor.
İşçi sınıfı tam da bu noktada örgütlenmeli, birlik ve dayanışma içinde olmalı,
işçi sınıfının evrensel değerleri olan eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış
için örgütlenmeli. Yaşamak ve yaşatmak için örgütlenmeli” dedi.