2 Şubat 2018 Cuma

AKP-MHP'nin YENİ TÜRKİYESİ DİPTEN DORUĞA FAŞİZMİN ŞAHA KALKMASI..!


15 Temmuz darbesini 'Allah'ın bir lütfü' olarak değerlendiren Erdoğan sivil darbeyle MHP-BBP ve bilumum faşist şeriatçı cemaat ittifakıyla yeni Türkiye’yi kurmak için işe koyuldular. Bunun için OHAL ilanıyla faşizmin her alanda pekiştirilmesi ve yasakların--gözaltı terörü ve içte-dışta savaş inadıyla mümkün olacaktı. İşte Erdoğan-Bahçelinin "Yeni Yürkiyesi’nin" bir aylık icraatları.
Yurdun dört bir yanında Afrin'e yönelik operasyon kapsamında yapılan paylaşımlar sebebiyle soruşturmalar başlatıldı, gözaltılar, tutuklamalar yaşandı. TTB ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ başlıklı açıklamasında Afrin harekatına karşı çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise açıklama üzerine konuştu ve TTB’yi eleştirdi. İçişleri Bakanı Soylu ise “Barış iklimine sahip çıkmak birincil görevimiz” diyerek TBB hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Yeni Türkiye’de bu hafta Afrin Operasyonu nedeniyle yeni bir suç kategorisi oluştu. “Barış istemek”, savaşın yaratacağı sosyal ve ekonomik yıkımlara dikkat çeken açıklamalar ve paylaşımlar yapmak gibi nedenlerle yüzlerce insan gözaltına alındı, tutuklamalar ve soruşturmalar yapıldı.
İşlerini geri almak talebiyle bedenlerini ölüme yatıran eğitimciler 324’üncü günde açlık grevlerine son verdi.
Cezaevleri’nin OHAL halinde, yine işkence iddiaları vardı.
Öte taraftan Türkiye’nin içinde bulunduğu hukuksuzluk ve hak ihlalleri nedeniyle 2017 yılında AİHM’e en çok başvuru yapan üçüncü ülke olduğu açıklandı. CHP milletvekili Şenal Sarıhan’ın toparladığı haberler göre; Saray halka zulüm kusmaya devam ediyor.
YURT İÇİNDE AFRİN “OPERASYONLARI”
Yurdun dört bir yanında Afrin’e yönelik operasyon kapsamında yapılan paylaşımlar sebebiyle soruşturmalar başlatıldı, gözaltılar, tutuklamalar yaşandı.
“BARIŞ” DİYENLER HÜKÜMETİN HEDEFİNDEYDİ
Türkiye’nin Afrin’e başlattığı harekatın son bulması talebiyle aralarında eski bakan, milletvekili, yazar, yönetmen, oyuncu, senarist, gazeteci, sivil toplum örgütü ve kadın kurumları temsilcilerinin bulunduğu 170’i aşkın isim, imzaladıkları mektubu başta AKP’liler olmak üzere tüm milletvekillerine gönderdi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, milletvekillerine mektup gönderen 170 aydın için, ‘Terör örgütlerinin gönüllü şakşakçıları’ ifadesini kullanırken, ‘Bunları milletimize şikayet ediyorum. Böyle aydın olmaz olsun’ dedi.
TTB HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Barış iklimine sahip çıkmak birincil görevimiz” diyerek Afrin operasyonuna karşı çıkan Türk Tabipler Birliği (TBB) hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
TTB ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ başlıklı açıklamasında Afrin harekatına karşı çıkmış, ‘yaşamı savunduklarını, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevleri olduklarını’ ifade etmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise açıklama üzerine konuşmuş, TTB’yi hedefe koymuştu: “Bu terörist sevicilerin bugüne kadar ‘Barışa evet’ dediklerini duymadık. Bunlar bugüne kadar güneydoğuda, doğuda, vatandaşlarım şehit edilirken içeride olan terör uygulayıcılarına yönelik en ufak açıklama duyduk mu? Duymadık. Bunlar bu işin içindeler.”
Soylu ise açıklamanın “milleti arkadan hançerlemek” olduğunu iddia ederek, “bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.
311 GÖZALTI, ONLARCA TUTUKLAMA
Bu hafta ayrıca; aralarında Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş, yazar Nurcan Baysal, gazeteci Hayri Demir, gibi isimlerin olduğu 311 kişi gözaltına alındı. HDP il örgütü yöneticileri, EMEP üyeleri ve gazeteci İshak Karakaş tutuklandı. Şarkıcı Ceylan Ertem savaş karşıtı paylaşımları nedeniyle sosyal medyada hedef haline geldi.
MEDYAYA AFRİN “AYARI”
Öte taraftan gazetecilerle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik operasyona ilişkin haberlerde ‘milli menfaatlerin ön plana koyulması’ gerektiğini söyleyerek hükümetin medyadan taleplerini 15 maddelik listede sıraladı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ise basın kuruluşlarına yapılan ‘milli menfaatlerin gözetilmesi’ çağrısını “Türk medyasının hükümetin ve savaş hedeflerinin hizmetine girmesi” girişimi olarak değerlendirildi.
AÇLIK GREVİNİN 324’ÜNCÜ GÜNÜNDE OHAL KOMİSYONU KARARINI AÇIKLADI
Etkili bir iç hukuk yolu olacağı iddia edilen ve haksız işinden etmelerde adaleti sağlayacağı belirtilen OHAL İnceleme Komisyonu, aylar sonra nihayet Gülmen ve Özakça için kararını açıkladı. Komisyon Nuriye Gülmen ve Semih Özkaça’nın işe dönüş taleplerini reddetti. Gülmen yaptıkları açıklamada açlık grevini sona erdirdiklerini açıkladı. Gülmen ve Özakça 324’üncü günde, Esra Özakça 249’uncu günde açlık grevini sonlandırdılar. İşlerini geri isteyen eğitimciler 444’üncü günü geride bırakan direnişlerine devam edeceklerinin de altını çizdiler.
TÜRKİYE, AİHM’E EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN ÜÇÜNCÜ ÜLKE
Bu hafta AİHM, 2017 yılında gelen dava başvurularıyla ilgili bilançoyu açıkladı. Bilançoya göre Türkiye 2017 yılını AİHM önünde hakkında en fazla dava başvurusu olan üçüncü ülke olarak tamamladı. 1 Ocak 2018 itibarıyla AİHM gündeminde 47 Avrupa Konseyi üyesi ülkeden gelen toplam 56 bin 250 dava başvurusu bulunurken rakamın 7 bin 518’ini Türkiye’den gelen başvurular oluşturuyor.
TÜRKİYE’YLE İLGİLİ 116 KARAR
AİHM 2017’de toplam bin 68 dava kararı açıkladı. Bu kararlardan 116’sı Türkiye’den gelen başvurularla ilgili. 116 kararın 99’unda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) en az bir maddesinin ihlal edildiğine hükmedildi. Türkiye’ye karşı açılmış davalarda en fazla ihlal hükmü AİHS’in 5’inci (emniyet ve güvenlik hakkı), 6’ncı (adil yargılanma) ve 10’uncu (ifade özgürlüğü) maddelerinden verildi.
Türkiye geçtiğimiz yıllardaki gibi bir kez daha “AİHS’in ifade özgürlüğü maddesini en çok ihlal eden devlet” olarak kaldı.
OHAL’DE 1488 AVUKAT KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ KALDI
Avukatların meslek yaşamlarında karşılaştıkları baskı ve tehlikelere dikkat çekmek amacıyla organize edilen Tehlikedeki Avukatlar Günü nedeniyle Uluslararası Barolar Birliği’nin yaptığı açıklama Türkiye’de savunma ve adil yargılanma hakkına yönelik ihlallerin ne denli vahim bir boyuta ulaştığını gösterdi. Açıklamaya göre OHAL süresince 1488 avukat zulme varan kötü muameleye maruz kaldı, 572 avukat tutuklandı, 79’u ise hapis cezasına mahkum oldu.
MİT TIRLARI DAVASI
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun müebbet hapis istemiyle yargılandığı MİT TIR’ları davasının duruşması bu hafta görülen duruşmalar arasındaydı. Berberoğlu, Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme’ iddiasıyla yargılandığı dava 16 Şubat’a ertelendi.
ILICAK’A CASUSLUK SUÇLAMASIYLA MÜEBBET TALEBİ
Yazar Nazlı Ilıcak hakkında ‘Askeri İstihbarat ve Tahşiyeciler’ (2 Ocak 2015) başlıklı yazısı nedeniyle ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama’ suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası talep edildi.
ANKARA’DA İNFAZ TEHDİDİ İDDİASI
Ankara’da bir süredir devam eden kaçırma ve ölümle tehdit iddialarına bir yenisi eklendi. İddiaya göre kendisini polis olarak tanıtan bir kişi bir grup genci telefonla arayarak öldürmekle tehdit etti.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Merkezi’nde yapılan açıklamaya göre, Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) üyesi Sedat Polat’ın babasını gece saat 01.30’da arayan ve kendisini, “Ankara TEM Şube’den polis memuru Mehmet” olarak tanıtan kişi, “Oğlunu o evden çıkar, evdeki herkesi öldüreceğiz” diye tehdit etti. Bu sırada Çankaya’da bulunan evin önünde birkaç araçla ve yaya olarak bekleyen, sürekli evi gözetleyen çok sayıda sivil giyimli kişi olduğu tespit edildi. Bu bekleme süreci yaklaşık iki saat sürerken devreye parti yöneticileri ile ESP’nin bileşeni olduğu HDP yöneticileri girdi. Açıklamada bu müdahaleler ile olayın sona erdiği ifade edildi.
“NİYE TUTUKLUYUZ?” EYLEMİNE SORUŞTURMA
İzmir’de 14 aydan fazla süredir tutuklu olan ve dosyalarına “gizlilik kararı” konulduğu için neden tutuklu olduklarını bile bilmeyen yedi kişi, tutuklanma gerekçelerini öğrenmek için cezaevinde ‘kapı dövme’ protestosu yapınca haklarında disiplin soruşturması açıldı. Yurttaşlar, 9 Aralık 2016 tarihinde haklarında “ihbar olduğu” gerekçesiyle yapılan operasyonda tutuklanmıştı.
“TEK TİP”E KARŞI BİLDİRİ DAĞITANLARA GÖZALTI
İstanbul Beşiktaş’ta tek tip elbise uygulamasına karşı bildiri dağıtan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri gözaltına alındı.
“KALBİNİN HIZLI ATTIĞI” GEREKÇESİYLE ÇIPLAK ARAMA
İstanbul Mecidiyeköy’deki işinden çıkıp Kadıköy’deki atölyesine giden ressam H.Ç.(23) Söğütlüçeşme metrobüs duraklarında Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolü için durduruldu. Yanında kimliği olmadığını ifade eden H.Ç., üzerinde TC kimlik numarasının olduğu öğrenci pasosunu polise verdi. İddialara göre, H.Ç., GBT kontrolününün temiz çıkmasına rağmen öğrenci pasosunu vermeyen polisin, “Senin kalbin hızlı atıyor. Şüphelendim arayacağım” diyerek Söğütlüçeşme’de görevlilerin dinlenme alanındaki mescide götürdüğünü söyledi. Mescitte polis, H.Ç’ye soyunması talimatını verdi. Aramanın ardından H.Ç. serbest bırakıldı. Mescitteki polislerin üzerinde yelek olmadığını ifade eden ressam çıplak aramaya ilişkin de herhangi bir belge verilmediğini söyledi.
HDP BİNASINI YAKANLAR SERBEST
HDP Pendik ilçe binasına 28 Ocak’ta saldırı düzenleyerek ateşe veren 11 kişi serbest bırakıldı. Olay yeri görüntüleri sonrası gözaltına alınan 11 kişiden 3’ü emniyette, 8’i de adliyede serbest bırakıldı. Grubun ayrılırken de eşyaları ateşe verdiği belirtilmişti. Cadde polis tarafından kapatılırken, itfaiye müdahale ederek yangını söndürmüştü.
OHAL’DE CEZAEVLERİ
Kırıkkale Cezaevi’nde mahkumların falakaya yatırıldığı, ‘hoşgeldin dayağı’ atıldığı, işkencenin sistematik olduğu iddiası bu hafta basına yansıyan haberler arasındaydı.
Avukat eylem Hakverdi’nin basınla paylaştığı bilgilere göre, Silivri Cezaevi’ne konan Berkay Ustabaş, önce Silivri Cezaevi’nde üç gün boyunca gardiyanlar tarafından darp edildikten sonra ring aracına bindirilerek, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne nakledildi. Kırıkkale Cezaevi’ne girişte çırılçıplak soyulan tutuklulara, tekme, yumruk ve coplarla ‘hoşgeldin dayağı’ atıldı. Bazı tutuklular falakaya yatırıldı. Gardiyanlar, tutukluları koğuşlarına götürürken, “Burada kamera var, vurmayın; şurada kamera yok, dövebilirsiniz” diyerek darp etmeye devam ettiği iddia edildi.
Öte taraftan Bolu Cezaevi’nde giriş çıkışlarda mahkumlara parmak izi uygulamasının dayatıldığı. Düzce ve Tekirdağ Cezaevi’nde iletişim ve haberleşme hakkının engellenmesinin yanında keyfi bir şekilde kitaplara el konulduğu öne sürüldü.
İŞ CİNAYETLERİ
19 işçi yaşamını yitirirken 61 emekçi de yaralandı.
Şenal Sarıhan
CHP Ankara Milletvekili – TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili.
CHP milletvekili