15 Temmuz darbesini 'Allah'ın bir lütfü'
olarak değerlendiren Erdoğan sivil darbeyle MHP-BBP ve bilumum faşist şeriatçı
cemaat ittifakıyla yeni Türkiye’yi kurmak için işe koyuldular. Bunun için OHAL
ilanıyla faşizmin her alanda pekiştirilmesi ve yasakların--gözaltı terörü ve
içte-dışta savaş inadıyla mümkün olacaktı. İşte Erdoğan-Bahçelinin "Yeni
Yürkiyesi’nin" bir aylık icraatları.
Yurdun dört bir yanında Afrin'e yönelik
operasyon kapsamında yapılan paylaşımlar sebebiyle soruşturmalar başlatıldı,
gözaltılar, tutuklamalar yaşandı. TTB ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’
başlıklı açıklamasında Afrin harekatına karşı çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise
açıklama üzerine konuştu ve TTB’yi eleştirdi. İçişleri Bakanı Soylu ise “Barış
iklimine sahip çıkmak birincil görevimiz” diyerek TBB hakkında suç duyurusunda
bulunduklarını açıkladı.
Yeni Türkiye’de bu hafta Afrin
Operasyonu nedeniyle yeni bir suç kategorisi oluştu. “Barış istemek”, savaşın
yaratacağı sosyal ve ekonomik yıkımlara dikkat çeken açıklamalar ve paylaşımlar
yapmak gibi nedenlerle yüzlerce insan gözaltına alındı, tutuklamalar ve
soruşturmalar yapıldı.
İşlerini geri almak talebiyle
bedenlerini ölüme yatıran eğitimciler 324’üncü günde açlık grevlerine son
verdi.
Cezaevleri’nin OHAL halinde, yine
işkence iddiaları vardı.
Öte taraftan Türkiye’nin içinde
bulunduğu hukuksuzluk ve hak ihlalleri nedeniyle 2017 yılında AİHM’e en çok
başvuru yapan üçüncü ülke olduğu açıklandı. CHP milletvekili Şenal Sarıhan’ın toparladığı haberler göre; Saray
halka zulüm kusmaya devam ediyor.
YURT İÇİNDE AFRİN “OPERASYONLARI”
Yurdun dört bir yanında Afrin’e yönelik
operasyon kapsamında yapılan paylaşımlar sebebiyle soruşturmalar başlatıldı,
gözaltılar, tutuklamalar yaşandı.
“BARIŞ” DİYENLER HÜKÜMETİN HEDEFİNDEYDİ
Türkiye’nin Afrin’e başlattığı harekatın
son bulması talebiyle aralarında eski bakan, milletvekili, yazar, yönetmen,
oyuncu, senarist, gazeteci, sivil toplum örgütü ve kadın kurumları
temsilcilerinin bulunduğu 170’i aşkın isim, imzaladıkları mektubu başta
AKP’liler olmak üzere tüm milletvekillerine gönderdi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,
milletvekillerine mektup gönderen 170 aydın için, ‘Terör örgütlerinin gönüllü
şakşakçıları’ ifadesini kullanırken, ‘Bunları milletimize şikayet ediyorum.
Böyle aydın olmaz olsun’ dedi.
TTB HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Barış
iklimine sahip çıkmak birincil görevimiz” diyerek Afrin operasyonuna karşı çıkan
Türk Tabipler Birliği (TBB) hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
TTB ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’
başlıklı açıklamasında Afrin harekatına karşı çıkmış, ‘yaşamı savunduklarını,
barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevleri olduklarını’ ifade etmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise açıklama üzerine konuşmuş, TTB’yi hedefe
koymuştu: “Bu terörist sevicilerin bugüne kadar ‘Barışa evet’ dediklerini
duymadık. Bunlar bugüne kadar güneydoğuda, doğuda, vatandaşlarım şehit
edilirken içeride olan terör uygulayıcılarına yönelik en ufak açıklama duyduk
mu? Duymadık. Bunlar bu işin içindeler.”
Soylu ise açıklamanın “milleti arkadan
hançerlemek” olduğunu iddia ederek, “bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.
311 GÖZALTI, ONLARCA TUTUKLAMA
Bu hafta ayrıca; aralarında Artı TV
Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş, yazar Nurcan Baysal, gazeteci Hayri Demir, gibi
isimlerin olduğu 311 kişi gözaltına alındı. HDP il örgütü yöneticileri, EMEP
üyeleri ve gazeteci İshak Karakaş tutuklandı. Şarkıcı Ceylan Ertem savaş karşıtı
paylaşımları nedeniyle sosyal medyada hedef haline geldi.
MEDYAYA AFRİN “AYARI”
Öte taraftan gazetecilerle bir araya
gelen Başbakan Binali Yıldırım, Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik operasyona
ilişkin haberlerde ‘milli menfaatlerin ön plana koyulması’ gerektiğini
söyleyerek hükümetin medyadan taleplerini 15 maddelik listede sıraladı. Sınır
Tanımayan Gazeteciler Örgütü ise basın kuruluşlarına yapılan ‘milli
menfaatlerin gözetilmesi’ çağrısını “Türk medyasının hükümetin ve savaş
hedeflerinin hizmetine girmesi” girişimi olarak değerlendirildi.
AÇLIK GREVİNİN 324’ÜNCÜ GÜNÜNDE OHAL
KOMİSYONU KARARINI AÇIKLADI
Etkili bir iç hukuk yolu olacağı iddia
edilen ve haksız işinden etmelerde adaleti sağlayacağı belirtilen OHAL İnceleme
Komisyonu, aylar sonra nihayet Gülmen ve Özakça için kararını açıkladı.
Komisyon Nuriye Gülmen ve Semih Özkaça’nın işe dönüş taleplerini reddetti.
Gülmen yaptıkları açıklamada açlık grevini sona erdirdiklerini açıkladı. Gülmen
ve Özakça 324’üncü günde, Esra Özakça 249’uncu günde açlık grevini
sonlandırdılar. İşlerini geri isteyen eğitimciler 444’üncü günü geride bırakan
direnişlerine devam edeceklerinin de altını çizdiler.
TÜRKİYE, AİHM’E EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN
ÜÇÜNCÜ ÜLKE
Bu hafta AİHM, 2017 yılında gelen dava
başvurularıyla ilgili bilançoyu açıkladı. Bilançoya göre Türkiye 2017 yılını
AİHM önünde hakkında en fazla dava başvurusu olan üçüncü ülke olarak tamamladı.
1 Ocak 2018 itibarıyla AİHM gündeminde 47 Avrupa Konseyi üyesi ülkeden gelen
toplam 56 bin 250 dava başvurusu bulunurken rakamın 7 bin 518’ini Türkiye’den
gelen başvurular oluşturuyor.
TÜRKİYE’YLE İLGİLİ 116 KARAR
AİHM 2017’de toplam bin 68 dava kararı
açıkladı. Bu kararlardan 116’sı Türkiye’den gelen başvurularla ilgili. 116
kararın 99’unda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) en az bir maddesinin
ihlal edildiğine hükmedildi. Türkiye’ye karşı açılmış davalarda en fazla ihlal
hükmü AİHS’in 5’inci (emniyet ve güvenlik hakkı), 6’ncı (adil yargılanma) ve
10’uncu (ifade özgürlüğü) maddelerinden verildi.
Türkiye geçtiğimiz yıllardaki gibi bir
kez daha “AİHS’in ifade özgürlüğü maddesini en çok ihlal eden devlet” olarak
kaldı.
OHAL’DE 1488 AVUKAT KÖTÜ MUAMELEYE MARUZ
KALDI
Avukatların meslek yaşamlarında
karşılaştıkları baskı ve tehlikelere dikkat çekmek amacıyla organize edilen
Tehlikedeki Avukatlar Günü nedeniyle Uluslararası Barolar Birliği’nin yaptığı
açıklama Türkiye’de savunma ve adil yargılanma hakkına yönelik ihlallerin ne
denli vahim bir boyuta ulaştığını gösterdi. Açıklamaya göre OHAL süresince 1488
avukat zulme varan kötü muameleye maruz kaldı, 572 avukat tutuklandı, 79’u ise
hapis cezasına mahkum oldu.
MİT TIRLARI DAVASI
CHP İstanbul Milletvekili Enis
Berberoğlu’nun müebbet hapis istemiyle yargılandığı MİT TIR’ları davasının
duruşması bu hafta görülen duruşmalar arasındaydı. Berberoğlu, Cumhuriyet
gazetesi eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem
Gül’ün ‘silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme’
iddiasıyla yargılandığı dava 16 Şubat’a ertelendi.
ILICAK’A CASUSLUK SUÇLAMASIYLA MÜEBBET
TALEBİ
Yazar Nazlı Ilıcak hakkında ‘Askeri
İstihbarat ve Tahşiyeciler’ (2 Ocak 2015) başlıklı yazısı nedeniyle ‘devletin
güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla
açıklama’ suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası talep edildi.
ANKARA’DA İNFAZ TEHDİDİ İDDİASI
Ankara’da bir süredir devam eden kaçırma
ve ölümle tehdit iddialarına bir yenisi eklendi. İddiaya göre kendisini polis
olarak tanıtan bir kişi bir grup genci telefonla arayarak öldürmekle tehdit
etti.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP)
Genel Merkezi’nde yapılan açıklamaya göre, Sosyalist Gençlik Derneği (SGD)
üyesi Sedat Polat’ın babasını gece saat 01.30’da arayan ve kendisini, “Ankara
TEM Şube’den polis memuru Mehmet” olarak tanıtan kişi, “Oğlunu o evden çıkar,
evdeki herkesi öldüreceğiz” diye tehdit etti. Bu sırada Çankaya’da bulunan evin
önünde birkaç araçla ve yaya olarak bekleyen, sürekli evi gözetleyen çok sayıda
sivil giyimli kişi olduğu tespit edildi. Bu bekleme süreci yaklaşık iki saat
sürerken devreye parti yöneticileri ile ESP’nin bileşeni olduğu HDP
yöneticileri girdi. Açıklamada bu müdahaleler ile olayın sona erdiği ifade
edildi.
“NİYE TUTUKLUYUZ?” EYLEMİNE SORUŞTURMA
İzmir’de 14 aydan fazla süredir tutuklu
olan ve dosyalarına “gizlilik kararı” konulduğu için neden tutuklu olduklarını
bile bilmeyen yedi kişi, tutuklanma gerekçelerini öğrenmek için cezaevinde
‘kapı dövme’ protestosu yapınca haklarında disiplin soruşturması açıldı.
Yurttaşlar, 9 Aralık 2016 tarihinde haklarında “ihbar olduğu” gerekçesiyle
yapılan operasyonda tutuklanmıştı.
“TEK TİP”E KARŞI BİLDİRİ DAĞITANLARA
GÖZALTI
İstanbul Beşiktaş’ta tek tip elbise
uygulamasına karşı bildiri dağıtan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri
gözaltına alındı.
“KALBİNİN HIZLI ATTIĞI” GEREKÇESİYLE
ÇIPLAK ARAMA
İstanbul Mecidiyeköy’deki işinden çıkıp
Kadıköy’deki atölyesine giden ressam H.Ç.(23) Söğütlüçeşme metrobüs
duraklarında Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolü için durduruldu. Yanında kimliği
olmadığını ifade eden H.Ç., üzerinde TC kimlik numarasının olduğu öğrenci
pasosunu polise verdi. İddialara göre, H.Ç., GBT kontrolününün temiz çıkmasına
rağmen öğrenci pasosunu vermeyen polisin, “Senin kalbin hızlı atıyor.
Şüphelendim arayacağım” diyerek Söğütlüçeşme’de görevlilerin dinlenme
alanındaki mescide götürdüğünü söyledi. Mescitte polis, H.Ç’ye soyunması
talimatını verdi. Aramanın ardından H.Ç. serbest bırakıldı. Mescitteki
polislerin üzerinde yelek olmadığını ifade eden ressam çıplak aramaya ilişkin
de herhangi bir belge verilmediğini söyledi.
HDP BİNASINI YAKANLAR SERBEST
HDP Pendik ilçe binasına 28 Ocak’ta
saldırı düzenleyerek ateşe veren 11 kişi serbest bırakıldı. Olay yeri
görüntüleri sonrası gözaltına alınan 11 kişiden 3’ü emniyette, 8’i de adliyede
serbest bırakıldı. Grubun ayrılırken de eşyaları ateşe verdiği belirtilmişti.
Cadde polis tarafından kapatılırken, itfaiye müdahale ederek yangını
söndürmüştü.
OHAL’DE CEZAEVLERİ
Kırıkkale Cezaevi’nde mahkumların
falakaya yatırıldığı, ‘hoşgeldin dayağı’ atıldığı, işkencenin sistematik olduğu
iddiası bu hafta basına yansıyan haberler arasındaydı.
Avukat eylem Hakverdi’nin basınla
paylaştığı bilgilere göre, Silivri Cezaevi’ne konan Berkay Ustabaş, önce Silivri
Cezaevi’nde üç gün boyunca gardiyanlar tarafından darp edildikten sonra ring
aracına bindirilerek, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne nakledildi. Kırıkkale
Cezaevi’ne girişte çırılçıplak soyulan tutuklulara, tekme, yumruk ve coplarla
‘hoşgeldin dayağı’ atıldı. Bazı tutuklular falakaya yatırıldı. Gardiyanlar,
tutukluları koğuşlarına götürürken, “Burada kamera var, vurmayın; şurada kamera
yok, dövebilirsiniz” diyerek darp etmeye devam ettiği iddia edildi.
Öte taraftan Bolu Cezaevi’nde giriş
çıkışlarda mahkumlara parmak izi uygulamasının dayatıldığı. Düzce ve Tekirdağ
Cezaevi’nde iletişim ve haberleşme hakkının engellenmesinin yanında keyfi bir
şekilde kitaplara el konulduğu öne sürüldü.
İŞ CİNAYETLERİ
19 işçi yaşamını yitirirken 61 emekçi de
yaralandı.
Şenal Sarıhan
CHP Ankara Milletvekili – TBMM İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili.
CHP milletvekili