10 Ekim-Der'in tüzükle ilgili gerekçelerle kapatılmasına dernek, sendika ve meslek örgütleri tepki gösterdi. 10 Ekim Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, “Gelinen aşamada derneğinizin kapatılması kararının hukuki saiklerle verilmediği kanaatindeyiz” dedi. Dernek vakıf olarak çalışmalarına devam etme kararı aldı.
10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği (10 Ekim-Der), mahkeme kararıyla kapatılmasının ardından konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıya KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, TTB Merkez Konsey Üyesi Selma Güngör, TMMOB ve TTB yöneticileri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Ortak açıklamayı yapan 10 Ekim-Der Mehtap Sakinci Coşgun, derneklerinin 9 Mart 2016'da 54 kurucu üyeyle cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı sonrası kurulduğunu belirtti. Katliamın 91. gününde ailelerin bir araya gelerek derneği gözyaşıyla kurduğunu ve kurumun gücünü on binlerce 10 Ekim yoldaşından aldığını vurguladı. Dernek sayesinde 10 Ekim 2015'te yarım kalan barış şiarının on binler tarafından ifade edilebilmesine imkan tanındığını kaydeden Coşgun, derneklerinin barışa en çok ihtiyaç olan bugünlerde kapatılmasına karar verildiğini söyledi.
VAKIFLA YOLA DEVAM
Derneğin kurulduğu günden bu yana önüne konan her engele rağmen hukuken ne gerekliyse yerine getirdiğini belirten Coşgun, derneğin kapatılmasına sebep olacak bir eksikliklerinin olmadığını belirtti. Dernek tüzüğünün 5. Maddesindeki ‘üyeliğin askıya alınması’ ile ilgili düzenlemenin Dernekler Masası tarafından yasaya aykırı bulunduğunu belirten Coşgun, mahkemenin de aynı gerekçe ile dernek hakkında fesih kararı verdiğini söyledi. Tüzük değişikliğinin yapılabilmesi için genel kurul taleplerinin de il dernekler masası tarafından reddedildiğini söyleyen Coşgun, “Gelinen aşamada derneğinizin kapatılması kararının hukuki saiklerle verilmediği kanaatindeyiz" dedi.
Coşgun, kararın toplum vicdanında 10 Ekim Katliamının açtığı yarayı yeniden kanattığını kaydederek, “Bu geride kalan bizlerin unutmama, unutturmama iradesini tanımamaktır” dedi. Örgütlü mücadelenin hız kesmeden ve kurumsal başka bir yapıyla devam edeceğini söyleyen Coşgun, aileler ve yaralılar olarak vakıf kişiliği ile yola devam etme kararı aldıklarını söyledi.
‘BU AYIBIN GİDERİLMESİ GEREK’
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de demokrasinin rafa kaldırıldığı dönemlerde barış talebinin her zaman hedefe konulduğunu söyledi. Görgün, barışı savunmaktan vazgeçmeyeceklerini kaydetti. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Dersim Gül ise derneğin kapatma kararının demokrasi açısından ayıp olduğunu söyledi. Katliamın sorumlularının ortaya çıkarılmasında derneğin önemini vurgulayan Gül, hukuken ve toplumsal olarak bu ayıbın giderilmesi gerektiğini vurguladı.
‘BİZİ UMUTSUZ BIRAKMA GİRİŞİMİ’
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de kararın emek, demokrasi ve barış mücadelesine yönelik bir tutum olduğunu belirterek derneğin kapatılmasının hukuksuzluk olduğunu ve birlikte mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. TTB Merkez Konsey üyesi Selma Güngör de derneğin kapatılmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti. Sadece yaralıların ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının değil herkesin travma yaşadığını söyleyen Güngör, “Barış için oradaydık. Bu travma barış tesis edilinceye kadar devam edecek. Her bir araya geliş adaleti gerçekleştirmek için önemli. Bir araya gelişimizi, umudu ve barışı yeşertmemizi engellemeye çalışıyorlar. Bizi umutsuz bırakmak için yapılan girişimlerdir" dedi.