Burjuvazi her ayı hatta her günü önemli
hale getirmek için yoğun bir çaba içinde bulunuyor. Kapitalist sınıfın
egemenliğindeki iktidarlar her güne ticareti artırmak ve ranta büyütmek için
her güne bir önem atfeder. Her aya bir kutlama vesilesi sıkıştıran burjuvazi
boynu bükük kalan Şubat ayına, yılın belki de en önemli ve en manidar gününü
armağan ederek, Şubatın itibarını kurtarmış; namını büyütmüş oldu. Kapitalist
sistemin nice uğraş ve emekleri tüketimin teşvik edildiği ve sevginin paraya
dönüştürüldüğü 14 Şubat Sevgililer Günü doğdu böylece. Elbette hediyesiz
sevgililer günü olmazdı,
Kuşku yok ki her şeyin olduğu gibi 14 Şubatın
da bir hikayeside var. Bu hikayelerden en yaygın olarak bilineni ise eski Roma
İmparatorluğu döneminde yaşamış olan Aziz Valentine ile ilgili olanı.
Valentine, İmparator II. Claudius döneminde yaşayan ve evlenmenin yasak olduğu
o dönemde, çiftlerin gizlice evlenmesine yardım eden bir papazdır. Ve yaptığı
gerçekten ‘hayır’lı bir iştir. Ancak tahmin edeceğiniz üzere çok geçmeden
İmparator bu durumu öğrenir. Ve Valentine bu gerçeği bir diziden değil ne yazık
ki yaşadığı bir dizi tecrübeden öğrenir. Ancak bu bilgiyi ömrünün diğer
evrelerinde kullanmaya ömrü yetmez. Çünkü Aziz Valentine sopa ile dövülerek
öldürülür.
Tabii o dönemde vefa henüz bir semt adı
değildir. Bizzat insanlar tarafından uygulanan bir eylemdir. Bu olayın ardından
Valentine adına bir bayram ilan edilir. İşte o günden bu güne evrilerek “Aziz
Valentin Günü” “Sevgililer Günü” olur. Bu arada parantez içi bir bilgi;
Valentine kelimesinin Batı toplumlarında sevgili/hoşlanılan kişi anlamlarında
kullanılmasının gerekçesi de yine bu hikayeye dayanıyor.
Anlayacağınız 14 Şubatın böylesine
kutsanması boşuna değil! Dolayısıyla alışveriş merkezlerinin birer mabet haline
geldiği, nesnelerin hızla ikonlaştığı ve hızla tüketildiği günümüzde “sevginizi
tüketmemek için, sevgiliniz için tüketin” türünden, duyguları kaşıyan
propagandaların yapılması çok da anlamsız değil. Bunun içindir ki her 14
Şubatta olduğu gibi bu yıl da vitrinler, gazeteler, dergiler, televizyon
kanalları, internet siteleri vs. sevgililer gününe layığı ile hazırlandı;
arkadaş sohbetleri bu konu üzerine inşa edildi; yer de kırmızı, gök de kırmızı
olacak yine ve yeniden. Diyeceğimiz o ki kapitalizmin ustaca köpürtmesi ile
yine bol satışlı bir 14 Şubat gerçekleşti.
Dahası “Yahu yazının içeriği sevgililer
günü olur da aşka, sevdaya dair tek satır yazmaz mı insan” diyenler için son
söz; “Sevdaluk eyu şeydur!” diyelim.