“Bu çağrı, hayatının ve ülkemizin
kaderinde söz sahibi olmak isteyen tüm yurttaşları, ortak bir yürüyüş kolunda
buluşmaya, böyle bir yürüyüşün öznesi olmaya ve bu amaçla ortak bir Kurultay
çalışmasını hep birlikte örgütlemeye davet etmek için kaleme alınmıştır”
Toplumsal muhalefetin farklı direniş
alanlarından 41 isim, “Memleket Biziz! Ses çıkaralım, durduralım, ülkemizi
yeniden kuralım!” başlıklı bir metin yayımlayarak Tek Adam rejimini durdurup
ülkeyi kolektif bir iradeyle yeniden kurmak isteyenleri ortak bir Kurultay
çalışması örgütlemeye davet etti.
Çağrı, bugün bir sosyal medya kampanyası
ile kamuoyu ile paylaşıldı. #MemleketBiziz etiketi kısa sürede TT listesinin 1.
sırasına yerleşti.
“Harap edilen ülkemiz ancak ortak sol
değerlerle kurulabilir”
memleketbiziz.org adresinde yayımlanan
çağrıda şu ifadeler yer alıyor:
“Siyasal İslamcı, sağcı ve baskıcı
siyasetlerle harap edilen ülkemizin ancak göğsümüzün altındaki sol cevahirle,
ortak sol değerlerle yeniden kurulabileceğini de biliyoruz.
“Saltanat değil cumhuriyet, tebaalık
değil yurttaşlık istiyoruz. Her türlü ayrımcılık, yoksulluk ve eşitsizliğin
karşısına eşitlik; şiddet ve baskıyla örülmüş bir iklimin karşısına özgürlük;
savaşın karşısına barış; ırkçılığın ve kutuplaştırmanın karşısına Türk, Kürt,
Arap ve bütün halkların kardeşliği; hayatlarımız ve bedenlerimiz üzerindeki
dinsel tahakkümün karşısına özgürlüğün güvencesi bir laiklik; erkek
egemenliğinin karşısına kadın özgürlüğü ve yağmacılığın karşısına ortak
iyiliğimizi temel alan bir yurtseverlik bayrağıyla dikiliyoruz. Bu ortak
değerlerimize, direnme yeteneğimize, gayrı meşru bir iktidara karşı hiç
durmayan itaatsizliğimize güveniyoruz.”
41 imzayla başladı, binlere ulaşması
hedefleniyor
41 imzayla başlatılan çağrının
önümüzdeki günlerde binlere ulaşması ve ülkenin dört bir yanındaki direnme
eğilimlerini buluşturmayı hedefleyen bir Kurultay çalışmasının örgütlenmesi
planlanıyor.
Çağrının ilk imzacıları:
Arzu Atabek Çerkezoğlu, Kemal Aytaç,
Metin Bakkalcı, Funda Başaran, Zerrin Bayraktar, Vedat Bulut, Tezcan Karakuş
Candan, Gazi Çağlar, Coşkun Canıvar, Ali Çerkezoğlu, Çiğdem Çidamlı, Yücel
Demirer, Sevinç Erbulak, Faruk Eren, Güleda Erensoy, Ahmet Bülent Erişti,
Ertürk Erkek, Oya Ersoy, Güney Zeki Göker, Doğan Halis, Pınar Hocaoğulları,
İbrahim Kara, Süreyya Karacabey, Mustafa Karadağ, Hakan Koçak, Gül Köksal,
Necla Kurul, Ünal Özmen, Betül Öztürk, Aynur Özuğurlu, Veli Saçılık, Mustafa
Sönmez, Duygu Şahlar, Diren Cevahir Şen, Sinan Tartanoğlu, Serdar Türkmen,
Hamide Yiğit, Cenk Yiğiter, Candan Yıldız, Mihriban Yıldırım, Volkan Yosunlu.
Çağrı metninin tam hali:
Ses Çıkaralım, Durduralım, Ülkemizi
Yeniden Kuralım
Bu çağrı, hayatının ve ülkemizin
kaderinde söz sahibi olmak isteyen tüm yurttaşları, ortak bir yürüyüş kolunda
buluşmaya, böyle bir yürüyüşün öznesi olmaya ve bu amaçla ortak bir Kurultay
çalışmasını hep birlikte örgütlemeye davet etmek için kaleme alınmıştır.
Cesaret, dayanışma ve umutla…
Bu bir davet… Halkın ilerici birikimine
güvenenlerin, susmayanların, itiraz edenlerin; bazen kocaman bir gülüşle, bazen
beyaz bir bezle; bazen durup, bazen hiç durmadan yürüyenlerin daveti. Hepimizin
hepimize daveti.
Biz yaşadığımız toprakları börtüsü ve
böceğiyle, ağacı ve deresiyle, vadisi ve insanıyla sevenler; her gün yeniden
üretenler: Memleket biziz! Hep yaşamdan, özgürlükten ve halkın ortak
iyiliğinden yana düşünüp eyleyenlerin hiç durmayan yürüyüşünü hızlandırma;
ortak bir yürüyüş kolunda buluşma vaktidir.
Yaşamak istediğimiz ülkeyi, ilerici
değerlerimizi ve geleceğimizi, memleketimizin kaderinde söz sahibi olma
kararımız ve kararlığımız kurtaracak: Memleket biziz ve büyük bir gücün
sahibiyiz.
Dalga dalga “hayır” diyen kalabalıklarla
düştüğümüz yollarda; bir okul önünde, bir dere başında veya adliye kapısında;
bir işyerinde veya üniversite avlusunda; sözle, yazıyla, kahkahayla, şarkıyla
eylemle direnirken bu büyük gücün farkına vardık. “Gayrı böyle gitmez” diyen
devasa bir ses çıkarabilir; kararlı bir yürüyüşle bu gidişi durdurabilir;
kolektif irademizle ülkemizi yeniden kurabiliriz!
Bu kararlı yürüyüş, çalınan emeğimize;
ganimete dönüştürülen bedenlerimize; harap edilen doğamıza- şehirlerimize;
çölleştirilen sanat ve kültürümüze; kısacası hayatımıza sahip çıkma irademizin,
şiddet ve fetvayla bastırılmasına izin vermeyecek; tek adam rejimi durdurulana
kadar devam edecek. Tedirginliği cesarete dönüştürecek; kaygıyla bekleyenleri
kendi kaderinin öznesi haline getirecek. “Ne yapabilirim?” diyenlere umut
verecek. Ortak direnişlerimizin derslerini, yeni bir mücadelenin, örgütlenmenin
ve ülkenin kurucu taşlarına dönüştürecek.
Kökü çok derinlerde bir orman gibi
umutlu, dirençli ve güçlüyüz. Hep yeniden yeşerebileceğimizi de, Siyasal
İslamcı, sağcı ve baskıcı siyasetlerle harap edilen ülkemizin ancak göğsümüzün
altındaki sol cevahirle, ortak sol değerlerle yeniden kurulabileceğini de
biliyoruz.
Saltanat değil cumhuriyet, tebaalık
değil yurttaşlık istiyoruz. Her türlü ayrımcılık, yoksulluk ve eşitsizliğin
karşısına eşitlik; şiddet ve baskıyla örülmüş bir iklimin karşısına özgürlük;
savaşın karşısına barış; ırkçılığın ve kutuplaştırmanın karşısına Türk, Kürt,
Arap ve bütün halkların kardeşliği; hayatlarımız ve bedenlerimiz üzerindeki
dinsel tahakkümün karşısına özgürlüğün güvencesi bir laiklik; erkek
egemenliğinin karşısına kadın özgürlüğü ve yağmacılığın karşısına ortak iyiliğimizi
temel alan bir yurtseverlik bayrağıyla dikiliyoruz. Bu ortak değerlerimize,
direnme yeteneğimize, gayrı meşru bir iktidara karşı hiç durmayan
itaatsizliğimize güveniyoruz.
Direnişlerimizi büyütmek; kaderimizi oy
sayımına terk etmemek; sokağı ve sandığı mücadelemizle kuşatmak ve sonuç alacak
bir mücadele örgütlenmesi yaratmak için:
– Kadınları, işçileri, gençleri,
LGBTİ’leri, Alevileri, bilim insanlarını, sanatçıları, gazetecileri,
hukukçuları; barış ve yaşam savunucularını: susturulamayanları, itaat
etmeyenleri; şehirlerinde, mahallelerinde, işyerlerinde, okullarında bugüne
kadar yaptıklarımızdan daha fazlasını yaparak daha büyük ve kapsayıcı bir
yürüyüş kolu oluşturmaya;
– Ve dağınık ve ürkek adımları, cesur ve
kararlı bir koşuya dönüştürmek için örgütleyeceğimiz Kurultay çalışmasında
buluşmaya, bu Kurultay’ın öznesi ve çağrıcısı olmaya çağırıyoruz.
Biz milyonlar, biz yurttaşlar, biz itaat
etmeyenler, biz direnenler: Memleket Biziz!
2019 bugündür! Ses çıkaralım,
durduralım, ülkemizi yeniden kuralım!