8 Mart 2018 Perşembe

Tecavüzden beraat eden özel timde görevli polisin gerekçeli kararı: Mağdurda ‘çok sayıda erkek kayıtlı..!


Tecavüzle suçlanan özel harekat polisi B.K.’ya verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.
Aralarında iki kadın hakimin de bulunduğu Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, tecavüze uğradığı için davacı olan kadın hakkında ‘telefonunda çok sayıda erkek numarası bulunması’ ve ‘evinde şort giyecek kadar rahat olması’ ifadeleri kullanıldı.
Geçen 8 Şubat’ta görülen davada, sosyal medyada tanıştıktan sonra 21 yaşındaki M.B. adlı kadına tecavüz etmekle suçlanan özel harekat polisi 24 yaşındaki B.K., 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanırken ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle beraat etmişti. Duruşma için Mardin’e giden kadınsa oturumdan önce intihar teşebbüsünde bulunmuştu.
Duruşmada söz alan M.B.’nin avukatı Aslı Pasinli, dosyada eksikliklerin olduğunu ve yargılamanın genişletilmesi gerektiğini belirterek “Cinsel saldırı var, kanamanın bir ay sürdüğüne dair rapor var ama hala tutuklama yok. Sanık delilleri karartması ihtimali olmasına rağmen tutuklanmıyor” demişti.
Diğer bir avukat Hatice Demir de davanın karartılmaya çalışıldığını, ‘müvekkilini ahlaksız bir kadın gibi göstermeye çalıştıklarını’ savunarak “Asıl ahlaksız, delilleri karartmaya çalışanlardır. Sanık açığa alınmamış, hala işine gidiyor ve duruşma salonuna silahıyla gelebiliyor. Amiri ve iş arkadaşları sürekli kendisine yardım ediyor. Mağdur tehdit edildiği için dün intihar girişiminde bulunmuş. Bütün yargı makamları bundan sorumludur” diye konuşmuştu.
Mahkeme: Çelişkili ifadeler var
DHA’dan Felat Bozarslan’ın haberine göre mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı. Gerekçeli kararında mağdur ifadelerinde çelişkiler olduğu ve bunun bir kısmının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı belirtildi.
Kararda şöyle dendi: “M.B.’nin sanığın kendisi ile zorla ve rızası dışında ilişkiye girdiğini söylemesine rağmen, sanığın evinde, onun şortunu giyecek kadar rahat davranmasının, sanığın çağırır çağırmaz hiç tereddüt etmeden yatak odasına gitmesinin, diğer odada arkadaşı ve diğer polis memuru olmasına rağmen, cinsel saldırıya uğradığında bunlardan yardım istememesinin, ilk cinsel saldırının ardından aşağıya indikten sonra, çevreden yardım isteme veya yetkili makamlara haber verme yerine, kapının önünde oturup sigara içmesinin, sonra tekrar cinsel saldırıya uğradığı eve kendi rızasıyla çıkmasının ve hiçbir şey olmamış gibi sanığın yatak odasına geçmesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmamıştır.”
Kararda ayrıca, mağdurun cep telefonu üzerinde yapılan dijital incelemedeyse kişi listesinde birçok meslekten birçok erkeğin isminin kayıtlı olduğu, telefondan birçok cinsel içerikli internet sitesine girildiğinin görüldüğü belirtildi: “Mağdur ile bazı başka erkeklerin ‘uygunsuz’ görüntülerinin de cep telefonundaki kayıtlarda yer aldığı anlaşılmıştır.”
Ne olmuştu?
İddianameye göre Mardin’de görev yapan özel harekat polisi B.K., sosyal medya üzerinden tanıştığı kasiyerlik yapan açıköğretim lisesi öğrencisi M.B.’yi evine götürerek, aşırı alkol almasını sağlayıp iki kez tecavüz etti. Olayın polise bildirilmesi üzerine, kendilerini şüphelinin ağabeyi olarak tanıtan bazı polisler, mağduru şikayetçi olmaması ve yanlış ifade vermesi konusunda ikna etmeye çalıştı. M.B.’nin teşhisi üzerine bu şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldı. Olay gecesi mağdura kaldırıldığı hastanede ‘darp izi yoktur’ raporu verildiği ortaya çıktı.
Şüpheli polis B.K. ise mağdurun kızlık zarındaki yırtığın eski olma ve olayın rıza dahilinde gerçekleşme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı. B.K.’nin serbest bırakılmasına iki kez itiraz eden savcı, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirterek tutuklanmasını istedi, savcılığın itirazları reddedildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da bilimsel kanıtlar ve mağdurun psikolojik durumu dikkate alındığında tecavüze uğradığının sabit olduğunu belirterek, sanığın görevi gereği tanıkları baskı altında bıraktığını ve tutuklanması gerektiğini söyledi.
Eğitimini yarım bırakan ve işinden ayrılan, psikolojik tedaviye başlayan M.B., sanığın ve arkadaşlarının baskı ve tehditleri karşısında başka kente taşınmıştı. M.B., can güvenliği olmadığı gerekçesiyle görüntüsünü değiştirerek, yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor. Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var. Bu yüzden il dışına çıkıyorum. Ailem bunları kaldıramaz, ben kaldıramam. Sesimi duysunlar istiyorum. Çok utanıyorum. Bana yardım etsinler. Sadece cezasını alsın ve yanına kar kalmasın. Sanığın üç dört arkadaşı beni arayıp yüksek miktarda para teklif etti. Kabul etmeyip savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sanık, arkasında büyük insanlar olduğunu söylüyor. Çok korkuyorum. Bütün hayallerimi yıktılar. Okulumu, iş yerimi bıraktım. Sürekli aklıma geliyor, dengem bozuluyor. İlaçla ayakta duruyorum. Ailem duyarsa kötü şeyler olur.”
Mağdur, sanık polisin yargılandığı davanın karar duruşmasına katılmak üzere geldiği Mardin’de ilaç içerek intihar girişiminde bulunmuş, kaldırıldığı devlet hastanesinde midesi yıkandıktan sonra taburcu edilmişti.