Tecavüzle suçlanan özel harekat polisi B.K.’ya verilen beraat kararının
gerekçesi açıklandı.
Aralarında iki kadın hakimin de bulunduğu Mardin 1’inci Ağır Ceza
Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, tecavüze uğradığı için davacı olan kadın
hakkında ‘telefonunda çok sayıda erkek numarası bulunması’ ve ‘evinde şort
giyecek kadar rahat olması’ ifadeleri kullanıldı.
Geçen 8 Şubat’ta görülen davada, sosyal medyada tanıştıktan sonra 21
yaşındaki M.B. adlı kadına tecavüz etmekle suçlanan özel harekat polisi 24
yaşındaki B.K., 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanırken ‘delil
yetersizliği’ gerekçesiyle beraat etmişti. Duruşma için Mardin’e giden kadınsa
oturumdan önce intihar teşebbüsünde bulunmuştu.
Duruşmada söz alan M.B.’nin avukatı Aslı Pasinli, dosyada eksikliklerin
olduğunu ve yargılamanın genişletilmesi gerektiğini belirterek “Cinsel saldırı
var, kanamanın bir ay sürdüğüne dair rapor var ama hala tutuklama yok. Sanık
delilleri karartması ihtimali olmasına rağmen tutuklanmıyor” demişti.
Diğer bir avukat Hatice Demir de davanın karartılmaya çalışıldığını,
‘müvekkilini ahlaksız bir kadın gibi göstermeye çalıştıklarını’ savunarak “Asıl
ahlaksız, delilleri karartmaya çalışanlardır. Sanık açığa alınmamış, hala işine
gidiyor ve duruşma salonuna silahıyla gelebiliyor. Amiri ve iş arkadaşları
sürekli kendisine yardım ediyor. Mağdur tehdit edildiği için dün intihar
girişiminde bulunmuş. Bütün yargı makamları bundan sorumludur” diye konuşmuştu.
Mahkeme: Çelişkili ifadeler var
DHA’dan Felat Bozarslan’ın haberine göre mahkemenin gerekçeli kararı
açıklandı. Gerekçeli kararında mağdur ifadelerinde çelişkiler olduğu ve bunun
bir kısmının hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı belirtildi.
Kararda şöyle dendi: “M.B.’nin sanığın kendisi ile zorla ve rızası dışında
ilişkiye girdiğini söylemesine rağmen, sanığın evinde, onun şortunu giyecek
kadar rahat davranmasının, sanığın çağırır çağırmaz hiç tereddüt etmeden yatak
odasına gitmesinin, diğer odada arkadaşı ve diğer polis memuru olmasına rağmen,
cinsel saldırıya uğradığında bunlardan yardım istememesinin, ilk cinsel
saldırının ardından aşağıya indikten sonra, çevreden yardım isteme veya yetkili
makamlara haber verme yerine, kapının önünde oturup sigara içmesinin, sonra
tekrar cinsel saldırıya uğradığı eve kendi rızasıyla çıkmasının ve hiçbir şey
olmamış gibi sanığın yatak odasına geçmesinin hayatın olağan akışına uygun
bulunmamıştır.”
Kararda ayrıca, mağdurun cep telefonu üzerinde yapılan dijital
incelemedeyse kişi listesinde birçok meslekten birçok erkeğin isminin kayıtlı
olduğu, telefondan birçok cinsel içerikli internet sitesine girildiğinin
görüldüğü belirtildi: “Mağdur ile bazı başka erkeklerin ‘uygunsuz’
görüntülerinin de cep telefonundaki kayıtlarda yer aldığı anlaşılmıştır.”
Ne olmuştu?
İddianameye göre Mardin’de görev yapan özel harekat polisi B.K., sosyal
medya üzerinden tanıştığı kasiyerlik yapan açıköğretim lisesi öğrencisi M.B.’yi
evine götürerek, aşırı alkol almasını sağlayıp iki kez tecavüz etti. Olayın
polise bildirilmesi üzerine, kendilerini şüphelinin ağabeyi olarak tanıtan bazı
polisler, mağduru şikayetçi olmaması ve yanlış ifade vermesi konusunda ikna
etmeye çalıştı. M.B.’nin teşhisi üzerine bu şüpheliler hakkında soruşturma
başlatıldı. Olay gecesi mağdura kaldırıldığı hastanede ‘darp izi yoktur’ raporu
verildiği ortaya çıktı.
Şüpheli polis B.K. ise mağdurun kızlık zarındaki yırtığın eski olma ve
olayın rıza dahilinde gerçekleşme ihtimali bulunduğu gerekçesiyle, adli kontrol
kararı ile serbest bırakıldı. B.K.’nin serbest bırakılmasına iki kez itiraz
eden savcı, kuvvetli suç şüphesi olduğunu belirterek tutuklanmasını istedi,
savcılığın itirazları reddedildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı
da bilimsel kanıtlar ve mağdurun psikolojik durumu dikkate alındığında tecavüze
uğradığının sabit olduğunu belirterek, sanığın görevi gereği tanıkları baskı
altında bıraktığını ve tutuklanması gerektiğini söyledi.
Eğitimini yarım bırakan ve işinden ayrılan, psikolojik tedaviye başlayan
M.B., sanığın ve arkadaşlarının baskı ve tehditleri karşısında başka kente
taşınmıştı. M.B., can güvenliği olmadığı gerekçesiyle görüntüsünü değiştirerek,
yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: “Sesimi kimse duymuyor. Sanık dışarıda geziyor.
Attığım her adımı takip ediyorlar. Hayati tehlikem var. Bu yüzden il dışına
çıkıyorum. Ailem bunları kaldıramaz, ben kaldıramam. Sesimi duysunlar
istiyorum. Çok utanıyorum. Bana yardım etsinler. Sadece cezasını alsın ve
yanına kar kalmasın. Sanığın üç dört arkadaşı beni arayıp yüksek miktarda para
teklif etti. Kabul etmeyip savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sanık, arkasında
büyük insanlar olduğunu söylüyor. Çok korkuyorum. Bütün hayallerimi yıktılar.
Okulumu, iş yerimi bıraktım. Sürekli aklıma geliyor, dengem bozuluyor. İlaçla
ayakta duruyorum. Ailem duyarsa kötü şeyler olur.”
Mağdur, sanık polisin yargılandığı davanın karar duruşmasına katılmak üzere
geldiği Mardin’de ilaç içerek intihar girişiminde bulunmuş, kaldırıldığı devlet
hastanesinde midesi yıkandıktan sonra taburcu edilmişti.