Türk Dışişleri Bakanlığı, insan hakları
ihlallerini gerekçe göstererek OHAL'in kaldırılmasını talep eden Birleşmiş
Milletler'in (BM) raporuna tepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında raporun
'terör örgütleriyle iltisaklı şekilde hazırlandığı' suçlaması yer aldı ve
"Evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz"
denildi.
Darbe girişiminden 5 gün sonra yürürlüğe
giren olağanüstü halle (OHAL) gelinen duruma dair hazırladığı 28 sayfalık
raporu aktaran BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, 'OHAL'in rutin şekilde
uzatılması yüz binlerce kişiye karşı çok geniş kapsamlı, derin çaplı insan
hakları ihlallerine yol açtı' dedi ve OHAL'in sonlandırılmasını talep etti. BM
Yüksek Komiserliği'nin bu raporuna ilk tepki Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi.
BM'yi teröre destekle suçlayan bakanlığın
yazılı açıklaması şöyle:
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri 20 Mart
2018 tarihinde, ülkemizdeki Olağanüstü Hal tedbirlerine odaklandığı bir belgeyi
“rapor” başlığı altında kamuoyuyla paylaşmıştır. Ülkemizin karşı karşıya
bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerini, özellikle de milletimizin
demokratik yaşamına ve ülkenin bekasına kasteden 15 Temmuz 2016 terörist darbe
girişiminin insan haklarına etkisini tamamen gözardı eden bu metin bir anlam
ifade etmemektedir.
Bu belgeye imzasını atan Yüksek
Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve
nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka
vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir.
Yayınladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen
asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur.
'BM'YE ZARAR VERDİ, ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ'
Tüm dünya için önemi tartışılmayacak bir
uluslararası kurumun başında bulunan bu kişi, anılan metinle, yönetimindeki BM
organını maalesef terör örgütleriyle işbirliği yapan bir kuruluş konumuna
düşürmüştür. Bu durumu kınıyor, ayrıca evrensel bir kuruma verilen zarar
nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz.
Söz konusu Yüksek Komiser, ülkemizi
ziyaret etmesine yönelik müteaddit davetlerimize olumlu yanıt vermemiş, yayınladığı
metin için ülkemize gelme konusunda teklifte dahi bulunmamış ve terör iltisaklı
çevrelerle işbirliği halinde bu belgeyi hazırlamıştır. Ülkemize erişim
bulunmadığı iddiasının gerçekle ilgisi bulunmamaktadır.
Belgenin hazırlık aşamasında, ilgili diğer
BM mekanizmalarıyla dahi bilinçli olarak eşgüdüm sağlanmadığı, öne sürülen
iddialar hakkında ülkemiz tarafından BM birimlerine sunulan yüzlerce sayfa
bilgi ve görüşün bilinçli olarak gözardı edildiği ortadadır.
'TÜRKİYE, BM İLE ÇALIŞMA KARARLILIĞINI DEVAM
ETTİRİYOR'
Bu çerçevede hazırlandığı görülen ve
çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içeren bu metin kabul edilemez. İHYK
ofisine de bu yönde resmi bildirimde bulunulmaktadır. İçerdiği objektiflikten
uzak değerlendirmeler sebebiyle söz konusu belge, tüm insan hakları sistemi
açısından tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Türkiye, insan haklarının
korunması, mevcut standartların en ileri seviyelere taşınması ve bu konularda
BM dahil uluslararası kuruluşlarla işbirliğini yürütme kararlılığını muhafaza etmektedir.