20 Mart 2018 Salı

Türkiye'den 'OHAL kaldırılsın' diyen BM'ye: Dış işleri bakanlığı, "Asılsız iddialar içeriyor." dedi..!


Türk Dışişleri Bakanlığı, insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek OHAL'in kaldırılmasını talep eden Birleşmiş Milletler'in (BM) raporuna tepki gösterdi. Bakanlık açıklamasında raporun 'terör örgütleriyle iltisaklı şekilde hazırlandığı' suçlaması yer aldı ve "Evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz" denildi.
Darbe girişiminden 5 gün sonra yürürlüğe giren olağanüstü halle (OHAL) gelinen duruma dair hazırladığı 28 sayfalık raporu aktaran BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, 'OHAL'in rutin şekilde uzatılması yüz binlerce kişiye karşı çok geniş kapsamlı, derin çaplı insan hakları ihlallerine yol açtı' dedi ve OHAL'in sonlandırılmasını talep etti. BM Yüksek Komiserliği'nin bu raporuna ilk tepki Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi.
BM'yi teröre destekle suçlayan bakanlığın yazılı açıklaması şöyle:
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri 20 Mart 2018 tarihinde, ülkemizdeki Olağanüstü Hal tedbirlerine odaklandığı bir belgeyi “rapor” başlığı altında kamuoyuyla paylaşmıştır. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerini, özellikle de milletimizin demokratik yaşamına ve ülkenin bekasına kasteden 15 Temmuz 2016 terörist darbe girişiminin insan haklarına etkisini tamamen gözardı eden bu metin bir anlam ifade etmemektedir.
Bu belgeye imzasını atan Yüksek Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir. Yayınladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur.
'BM'YE ZARAR VERDİ, ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ'
Tüm dünya için önemi tartışılmayacak bir uluslararası kurumun başında bulunan bu kişi, anılan metinle, yönetimindeki BM organını maalesef terör örgütleriyle işbirliği yapan bir kuruluş konumuna düşürmüştür. Bu durumu kınıyor, ayrıca evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz.
Söz konusu Yüksek Komiser, ülkemizi ziyaret etmesine yönelik müteaddit davetlerimize olumlu yanıt vermemiş, yayınladığı metin için ülkemize gelme konusunda teklifte dahi bulunmamış ve terör iltisaklı çevrelerle işbirliği halinde bu belgeyi hazırlamıştır. Ülkemize erişim bulunmadığı iddiasının gerçekle ilgisi bulunmamaktadır.
Belgenin hazırlık aşamasında, ilgili diğer BM mekanizmalarıyla dahi bilinçli olarak eşgüdüm sağlanmadığı, öne sürülen iddialar hakkında ülkemiz tarafından BM birimlerine sunulan yüzlerce sayfa bilgi ve görüşün bilinçli olarak gözardı edildiği ortadadır.
'TÜRKİYE, BM İLE ÇALIŞMA KARARLILIĞINI DEVAM ETTİRİYOR'
Bu çerçevede hazırlandığı görülen ve çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içeren bu metin kabul edilemez. İHYK ofisine de bu yönde resmi bildirimde bulunulmaktadır. İçerdiği objektiflikten uzak değerlendirmeler sebebiyle söz konusu belge, tüm insan hakları sistemi açısından tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Türkiye, insan haklarının korunması, mevcut standartların en ileri seviyelere taşınması ve bu konularda BM dahil uluslararası kuruluşlarla işbirliğini yürütme kararlılığını muhafaza etmektedir.