15 Temmuz başarısız askeri darbe
girişiminin ardından ilan edilen ve 7’nci kez uzatılan OHAL koşulları;
hapishanelerde adeta 12 Eylül’ü yaşatıyor. Türkiye’nin pek çok noktasındaki
hapishanelerde hak ihlalleri ve işkenceler yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Bolu
F Tipi Hapishanesi’nde yaşanan işkence gündeme gelmişti.
Havalandırmaya çıkarılmıyorlar!
Geçen hafta yaptığı avukat görüşü
sonrası izlenimlerini gazetemize aktaran Halkın Hukuk Bürosu avukatı Berrak
Çağlar; Bolu F Tipi Hapishanesi’nde sistematik şekilde hem fiziksel hem de
psikolojik işkencenin yaşandığını ifade etti. Çağlar; “Bolu F Tipi
Hapishanesi’nde tutsaklara yönelik ağır işkence uygulanıyor. Havalandırmanın
kapısı dahi kapatılıyor; tutsaklar gündüzleri havalandırmaya çıkartılmıyor”
ifadelerini kullandı.
Tutsakların direnme haklarını
kullandıklarını aktardığını ancak konuya ilişkin bilgi vermediklerini aktaran
Çağlar; “Bunun üzerine hapishane yönetimi görüşme talep etmiş ve tutsakların
taleplerini yerine getireceğini söylemiş. Ancak geçtiğimiz bir haftada buna
dair bir gelişme kaydedilebildi mi; bilmiyoruz” diye devam etti. Çağlar
tutsakların; yalnızca, yayınların bir kısmının hapishaneye kabul edilmesi
konusunda kazanım elde ettiklerini aktardı.
Hem tutsağa hem görüşçüye ‘tekmil’
dayatması!
Hemen her hapishanede telefon görüşü
sırasında tutsakların isimlerini söylemelerini yani tekmil vermelerini
dayatsalar da Bolu F Tipi Hapishanesi’nde aranan kişinin ismini söylemesi de
zorunlu kılınıyor. Tutsak ya da telefon görüşçüsü; bu dayatmayı yerine getirmediği
takdirde ise telefon kesiliyor. Kitap kabulünün 5 kitapla sınırlandırılması ise
sürüyor.
Avukat görüşü de engelleniyor!
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün
tüm hapishanelere; haftasonu personel eksikliği durumunda mahpuslarla avukat
görüşünün yapılmayabileceği ancak haftaiçi mesai saatleri dışında saat 20.00’ye
kadar avukatların tutuklu mahpuslarla görüşebileceğini içeren bir genelge
gönderdi. Avukat Çağlar, Bolu F Tipi ve T Tipi Hapishaneleri’nde tutuklu
mahpuslarla haftaiçi yalnızca mesai saatlerinde görüşebildiğini; mahpus-avukat
görüşünün de keyfi şekilde engellendiğini bildirdi.